CHP
CHP
CHP, Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde 9 Eylül 1923’te önce “Halk Fırkası” adıyla kuruldu. 1924 yılında “Cumhuriyet Halk Fırkası”, 1935 yılında ise “Cumhuriyet Halk Partisi” adını aldı. 1927 yılında “Cumhuriyetçilik”, “Halkçılık”, “Milliyetçilik” ve “Laiklik” CHP’nin dört temel ilkesi olarak benimsendi. 1935 yılında “Devletçilik” ve “Devrimcilik” ilkeleri de eklenerek Partinin ilkeleri altıya çıkarıldı. Partinin amblemi olan 6 ok bu ilkeleri simgelemektedir.
“Kemalizm” CHP’nin Mayıs 1935 tarihinde toplanan Dördüncü Büyük Kurultayı’nda kabul edilen CHP Programı ile resmiyet kazandı. Programın “Giriş” kısmında Kemalizm ile ilgili şu değerlendirme yer almaktadır: “Cumhuriyet Halk Partisi’nin programına temel olan ana fikirler, Türk Devrimi’nin başlangıcından bugüne kadar yapılmış olan işlerle, yalın olarak ortaya konmuştur. Bundan başka, bu fikirlerin başlıcaları, 1927 yılında Parti Kurultayı’nca da kabul olunan tüzüğün genel esaslarında ve Genel Başkanlığın, aynı kurultayca onanmış olan bildiriğinde ve 1931 kamutay seçimi dolayısiyle çıkarılan bildirikte saptanmıştır. Yalnız birkaç yıl için değil, geleceği de kapsayan tasarılarımızın ana hatları burada toplu olarak yazılmıştır. Partimizin güttüğü bütün bu esaslar, Kemâlizm prensipleridir”.
CHP’nin 27 yıllık tek parti iktidarı 1950 seçimleri ardından sona erdi. 1950 yenilgisi ve iktidardan düşme, CHP açısından önemli bir dönüm noktası niteliği taşımaktadır. Bu dönemde Partinin gençleştirilmesi en önemli gündem maddelerinden biri haline gelmiştir. Seçim yenilgisinin hemen ertesinde Haziran 1950’de toplanan CHP Kurultayı’nda Genel Başkan İsmet İnönü’nün Genel Sekreter adayı olan Nihat Erim ve Şemsettin Günaltay karşısında Kasım Gülek Genel Sekreterliğe seçildi. Gülek’in genel sekreterliğe seçilmesi geleneksel CHP’liler için sürpriz oldu. CHP, 1950 seçimlerinin ardından 1954 seçimlerinde de arzu edilen başarıyı sağlayamadı.
1969 seçimlerinde de AP karşısında yenilgiye uğrayan CHP, 1970’li yıllarda söyleminde önemli bir yer tutan “toprak işleyenin, su kullananın” ilkesini öne çıkardı.
12 Mart muhtırasına (1971) karşı çıkan Bülent Ecevit, muhtıradan sonra Nihat Erim tarafından kurulan hükümete, CHP tarafından bakan verilmesine karşı çıktı. İsteği Genel başkan İnönü tarafından kabul edilmeyince, Parti Genel Sekreterliğinden istifa etti. Bülent Ecevit, parti yönetiminden ayrılmakla beraber parti ile ilgisini hiçbir zaman kesmedi. Bilakis, Parti örgütü ile olan ilişkisini pekiştirme yoluna gitmedi. Mayıs 1972’de toplanan CHP 5. Olağanüstü Kurultayı’nda Bülent Ecevit ve İsmet İnönü karşı karşıya geldiler. İsmet İnönü, “Ya ben, ya Ecevit” derken Bülent Ecevit konuşmasında şunları söylüyordu: “Açık söylüyorum, demokratik bir partinin kanunlara saygılı özgür üyeleri mi olacağız, yoksa kapıkulları mı olacağız? Karar sizindir”. Kurultay’da Bülent Ecevit ekibi güvenoyu aldı. Bu nedenle de İsmet İnönü genel başkanlıktan ayrıldı. 14 Mayıs 1972 tarihinde yapılan genel başkanlık seçiminde Bülent Ecevit, delegelerin oylarının büyük bir bölümünü alarak Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’den sonra CHP’nin üçüncü genel başkanı oldu. Bülent Ecevit genel başkan seçildikten sonra, 12 Mart ara rejim hükümetinden çekilme kararı aldı. Bu karardan kısa bir süre sonra da Kemal Satır ve arkadaşları partiden ayrıldı. Cumhuriyetçi Parti’yi kuran Satır ve arkadaşları, daha sonra Turhan Feyzioğlu’nun kurduğu Güven Partisi ile birleşerek, Cumhuriyetçi Güven Partisi’ni oluşturdular.
CHP, 1973 seçimlerine Bülent Ecevit’in liderliğinde girdi. Seçimlere düzen değişikliği söylemleri ile giren CHP’nin slogan ve seçim öncesinde hazırladığı ayrıntılı bildirge, Ak Günlere adını taşıyordu. Hakça bir düzen kurulmasını isteyen CHP, seçim bildirgesinde ayrıntılı bir program sunuyordu. CHP, bu süreçte kitlelerle sağladığı kaynaşma neticesinde yüzde 33,3 oy alarak seçimlerden birinci parti olarak çıktı. TBMM’ye 185 milletvekili ile girmiş olmakla birlikte, tek başına iktidar olamadı. AP ile koalisyon gerçekleşmeyince, Necmettin Erbakan’ın liderliğindeki Milli Selamet Partisi ile koalisyon hükümeti kuruldu. Yapısal uyuşmazlıkların yoğun olarak yaşandığı bu koalisyon hükümeti 9 ay kadar sürdü.
1992 yılında DYP-SHP koalisyon hükümeti döneminde yapılan bir yasal düzenlemeyle 12 Eylül sonrasında kapatılan siyasal partilerin yeniden açılabilmeleri önündeki yasal engeller ortadan kaldırıldı. Böylece 9 Eylül 1923’teki ilk açılışından 69 yıl sonra, 9 Eylül 1992’de CHP yeniden açıldı. 12 Eylül öncesindeki 1979’daki delegeleriyle toplanan CHP Kurultayı, CHP’nin aynı ad ve amblemle açılması kararını aldı. Genel Başkanlığa ise Deniz Baykal seçildi.
Nisan 1999 Seçimlerinden sonra DSP-ANAP-MHP Koalisyon Hükümeti kuruldu. CHP’nin parlamentoda olmadığı bu dönemde 2001 krizi yaşandı. Baraj altında kaldıktan sonra Genel Başkan Deniz Baykal 21 Nisan 1999’da istifa etti, Altan Öymen Genel Başkan oldu. Ancak, Altan Öymen istediği bazı kararları yönetimden geçiremeyince, 2000 sonbaharında olağanüstü kurultay kararı almdı. 30 Eylül 2000 yılında toplanan Kurultay sonucunda Deniz Baykal yeniden Genel Başkanlığa seçildi. Baykal kendisini göreve çağıran CHP örgütüne, partide kavgaları bitirmek üzere göreve geleceğini ilan etti. 3 Kasım 2002 yılında yapılan Genel Seçimlerde CHP yüzde 19,4 oy oranıyla Ana-muhalefet partisi olarak Parlamentoya yeniden girdi.
Anayasa referandumu öncesinde CHP Genel Başkanına dönük kaset kumpası ardından Genel Başkan Deniz Baykal görevden ayrılırken parti örgütü yeni dönem için Kemal Kılıçdaroğlu’nu Genel Başkanlığa getirdi. 22 Mayıs 2010’da yapılan 33. Olağan Kurultay’da Kemal Kılıçdaroğlu, kullanılan 1197 oydan geçerli olan 1189’unu alarak CHP'nin 7. genel başkanı oldu.
Kemal Kılıçdaroğlu, 17-18 Temmuz 2012 tarihinde yapılan 34. Olağan Genel Kurultayda 1164 oyun tamamını alarak genel başkanlığa yeniden seçildi.
2014 yerel seçimlerinde CHP oyların yüzde 26,3’ünü alarak mevcut oy oranını korudu. 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi ile ortak aday çıkarma kararı alınarak İslam İşbirliği Teşkilatı eski genel sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaybedilmesi üzerine Genel Başkan olağanüstü kurultayı topladı, 5-6 Eylül 2014’te düzenlenen 18. Olağanüstü Kurultay’da delegelerin çoğunun oyunu alarak yeniden seçildi. 1 Kasım 2015’te yenilenen seçimlerde CHP oyların yüzde 25,3’ünü aldı, AK Parti de oylarını yükselterek yüzde 49 oy oranı ile tek başına iktidar oldu.
16 Ocak 2016’da düzenlenen 35. Olağan Kurultay’da Kemal Kılıçdaroğlu tek aday olarak girdiği seçimden 4. kez genel başkan olarak çıktı.