Resulullah (sav) buyurdular ki: "Davet edildiğiniz zaman bu davete icabet edin. [Nafi' der ki:] "İbnu Ömer, oruçlu bile olsa, düğün ve diğer davetlere mutlaka icabet ederdi.
"Ebu Davud'un diğer bir rivayetinde: "Kim davet edildiği halde icabet etmezse, Allah ve Resulüne isyan etmiş olur. Kim de, davetsiz olarak bir sofrada oturursa hırsız olarak girer.
Yağmacı olarak çıkar denilmiştir.Humeyd İbnu Abdirrahman el-Hımyeri'nin ashabından bir kimseden naklettiğine göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuşlardır: "İki kişi birden davet ederse kapı itibariyle hangisi yakınsa ona icabet et. Çünkü kapısı daha yakın olan komşulukta daha yakındır.
Bunlardan biri önce davet etmiş ise, önce davranana icabet et!"Resulullah (sav) Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh'ın elbisesinde bir sarılık görmüş idi. "Hayrola, bu da ne?
" diye sordu. Abdurrahman: "Bir kadınla, bir nevat ağırlığında mehir ödeyerek, evlendim!" açıklamasını yaptı. Aleyhissalatu vesselam: "Allah (evliliği) sana mübarek etsin, ancak bir koyunla da olsa bir ziyafet ver!" buyurdular.Resulullah (sav) Zeyneb Bintu Cahş'ın düğününde verdiği ziyafeti, diğer zevcelerinin hiç birinin düğününde vermemiştir. Bu düğünde bir koyun kesti.
[Bir rivayette şöyle der: "(Zeyneb'in düğününe gelenlere doyarak sofrayı) terketmelerine kadar ekmek ve et yedirdi"]Safiyye Bintu Huyeyy'in nikahında Resulullah (sav) sevik ve hurma ile ziyafet verdi.
Resulullah (sav) diyordu ki: "En şerli yemek, sadece zenginlerin çağrılıp fakirlerin çağırılmadığı yemektir. Kim de davete icabet etmez, yemeğe gelmezse, Allah ve Resulüne asi olmuştur." (Bir diğer rivayette "(Yemeğin kötüsü) gelene verilmeyen, ona gelmeyeceklerin davet edildiği yemektir" denilmiştir)
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her çocuk, akika kurbanı ile rehinelenmiştir. Bu kurban, (doğumunun) yedinci günü, onun adına kesilir. (O gün) saçı da traş edilir ve çocuğa isim de verilir."
Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Oğlan çocuğu için birbirine denk iki kurban, kız çocuğu için bir kurban kesmek gerekir. (Kurbanlığın) erkek veya dişi olması farketmez."
Resulullah (sav), torunları Hz. Hasan ve Hz.Hüseyin için, akika olarak birer koyun kurban etti." Hadisin Nesai'deki vechinde: "...ikişer koyun kurban etti" denmiştir.
Bir adam sordu: "Ey Allah'ın Resulü! Biz, cahiliye devrinde, Receb ayında atire kurbanı kesiyorduk. Şimdi ne yapmamızı emir buyurursunuz?" Resulullah şu cevabı verdi: "Hangi ayda olursa olsun, Allah için kesin ve Allah için hayır hasenatta bulunun, Allah için yedirip içirin." Yine sordular: "Cahiliye devrinde Fere' kurbanı kesiyorduk, şimdi ne yapmamızı emrederdiniz?" Resulullah (sav) dedi ki: "Kırda otlayan her bir sürü için bir fere' kurbanı vardır. Bu o yıl doğan ve hacılara yük taşıyarak güce gelinceye kadar diğerleriyle birlikte beslediğin bir hayvandır. O safhaya gelince kesip etini yolculara tasadduk edersin." Ebu Kılabe'ye dendi ki: "Bir fere' kurbanı gerektiren sürü ne miktar olmalıdır?" Yüz (baş hayvan)" diye cevap verdi.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İslam'da fere' kurbanı da yok, atire kurbanı da yok."