Hutbe Ve Hutbe İle İlgili Hususlar Hadisleri
2867-
Resulullah (sav) iki hutbe okurdu. Minbere çıkınca otururdu.
(Bu esnada müezzin ezan okurdu). Müezzin ezanı bitirince kalkar ve hutbeyi okur, sonra tekrar oturur ve (bu sırada) konuşmazdı. Sonra kalkar (ikinci defa) hutbe okurdu.2870-
Anlattığına göre, Bişr İbnu Mervan'ı, minberde ellerini kaldırarak hutbe verirken görmüş ve derhal müdahale etmiştir: "Allah şu iki kısa elin belasını versin. Ben Resulullah (sav)'ı gördüm, eliyle şundan fazla kaldırmazdı" dedi ve şehadet parmağıyla işaret etti.
2872-
Resulullah (sav) teşehhüd okuyunca şu mealde zikirde, duada bulunuyordu: "Hamd Allah'adır, O'na sığınır, O'ndan mağrifet dileriz. Nefislerimizin şerrinden de O'na sığınırız.
Allah kime hidayet verirse onu kimse sapıtamaz, kimi de sapıtırsa onu kimse hidayete götüremez. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Resulüdür. O'nu hak ile, kıyametten önce müjdeleyici ve korkutucu olarak gönderdi. Kim Allah ve Resulüne itaat ederse doğru yolu bulmuştur. Kim de o ikisine isyan ederse, (bilsin ki) sadece kendisine zarar verir, Allah'a hiçbir zarar veremez." [Bir rivayette hadise şu ziyadeyi yaptıktan sonra gerisini aynen rivayet etmiştir.... (Cuma günü teşehhüd'den sonra...)]2873-
Resulullah (sav)'ın namazı vasattı, hutbesi de vasattı.
2874-
Ammar bize hitabetmişti. (Konuşmasını) veciz ve beliğ yaptı.
Minberden inince: "Ey Ebul-Yakzan beliğ ve veciz konuştun! Keşke biraz daha nefesleseydiniz (uzatsaydınız)!" dedik. Bize şu cevabı verdi: "Ben Resulullah (sav)'ı dinledim, şöyle buyurmuştu: "Kişinin namazının uzunluğu ve hutbesinin kısalığı onun fıkhının (ilminin) alametidir. Öyle ise, hutbeyi kısa tutun, namazı uzun (zira, beyanda sihir var)."2875-
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İçerisinde teşehhüd bulunmayan her hutbe kesik bir el gibidir."
2876-
Ebu Davud'un diğer bir rivayetinde: "Allah'a hamd ile başlamayan her kelam kesiktir" denmiştir.
2877-
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Zikr (yani hutbe) sırasında hazır bulunun, imama yakın olun. Zira kişi, uzaklaşmaya devam ede ede, girse bile cennette de geri kalır."