Ebu Davud Amelde İtidal Hadisleri

- Sünen-i Ebu Davud
Kitaplar
Ebu Davud
Konu Başlıkları
Amelde İtidal
Amelde İtidal Hadisleri
72-

Resulullah (sav) Osman İbnu Maz'ün'u çağırtarak "Sen sünnetimi beğenmiyor musun?" diye sordu. 

"Hayır, ey Allah'ın Resulü dedi, kasem olsun hayır! Aksine, aradığım şey senin sünnetindir!" Resulullah (sav) bunun üzerine şöyle buyurdu: "Bil ki, ben, hem uyurum, hem namaz kılarım; oruç da tutarım, kadınlarla evlenirim de, Ey Osman, Allah'tan kork, zira ehlinin senin üzerinde hakkı var, misafirin senin üzerinde hakkı var, nefsinin senin üzerinde hakkı var. Öyle ise bazan oruç tut, bazan ye. Namaz da kil, uykunu da al."
Salat 317 (1369);
73-

Hz. Peygamber (sav)'e benim "Hayatta kaldığım müddetçe vallahi gündüzleri oruç tutacağım geceleri de namaz kılacağım" dediğim haber verilmiş. 

Beni çağırtarak,: "Sen böyle böyle söylemişsin doğru mu?" dedi. "Annem babam sana feda olsun, evet böyle söyledim ey Allah'ın Resulü" dedim. "İyi ama, dedi, sen buna güç yetiremezsin, bazan oruç tut, bazan ye; gece kalk, uyu da. Ayda üç gün tut (bu yeter), zira hayırlı işleri Allah on misliyle kabul ederek ücret veriyor. Bu üç gün, aynen yıl orucu yerine geçer" buyurdu. Ben: "Söylediğinizden daha fazlasına güç yetiririm" dedim. "Öyleyse," dedi, "bir gün oruç tut, iki gün ye" Ben tekrar "Bundan başkasına da güç yetiririm" dedim. "Öyleyse," dedi, "bir gün tut, bir gün ye. Bu Hz. Davud aleyhisselam'ın orucudur. Bu en kıymetli oruçtur - veya en efdal oruçtur.-" Ben yine: "Ben bundan daha fazlasına güç yetiririm" dedim. Resulullah (sav): "Bundan efdali yoktur" buyurdu.
Savm 54;
55. 56;
57;
58;
59;
Teheccüt 7;
19;
Enbiya 37;
Fed'ilul-kur'an 34;
Nikah 89;
Edeb 84;
İstfzan 38;
Sıyam 181-194;
(1159);
Sıyam 53;
(2425);
Sıyam 76;
(4;
209-210);
Savm 57;
(770);
74-

Hz. Peygamber (sav)'ın bir hasırı vardı, geceleri perde yapıp gerisinde namaz kılardı, gündüzleri de yayıp üzerine otururdu. 

Halk da Resulullah (sav)'ın yanına dönüp (gelip) aynen onun gibi namaz kılmaya başladılar. Sayı gittikçe arttı. Bunun üzerine Resulullah (sav) onlara yönelerek şunu söyledi: "Ey insanlar, takat getireceğiniz işleri yapın. Zira siz (dua etmekten) usanmadıkça Allah da sevap yazmaktan usanmaz. Allah'a en hoş gelen amel, az da olsa devamlı olanıdır." Ravi der ki: Muhammed (sav)'ın ailesi bir iş yapınca onu sabit kılardı (artık terketmez devamlı yapardı). Buhari'nin Ebu Hüreyre (ra)'den yaptığı bir rivayette: "Orta yolu tutun, güzele yakın olanı arayın, sabah vaktinde, akşam vaktinde, bir miktar da gecenin son kısmında yürüyün (ibadet edin), ağır ağır hedefe varabilirsiniz. Unutmayın ki sizden hiç kimseye, yaptığı amel, cenneti kazandırmayacaktır" buyurdu. "Sen de mi (amelinle cennete gidemiyeceksin) ey Allah'ın Resulü?" dediler "Evet, ben de", dedi, "Allah affı ve rahmeti ile muamele etmezse ben de!" Buhari ve Nesai'de gelen bir başka rivayette: "Bu din kolaylıktır. Kimse (aşırı gayretle) dini geçmeye çalışmasın, (başa çıkamaz, yine de yapamadığı eksiklikleri kalır ve) galibiyet dinde kalır" buyrulmuştur.
İman 16-29;
Ezan 81;
Rikak 18;
Salat 283;
(782);
Salatu'l-Leyl 4;
(1;
118);
Kıyamu'l-Leyl 1;
(3;
218);
Salat 317;
(1368);
76-

Sehl ve babası beraberce Hz. Enes (ra)'in yanına girerler. 

Enes'i yolcu namazı kılıyormuşcasına çok hafif bir namaz kılıyor bulurlar. Selam verip namazdan çıkınca: "Allah sana mağfiret buyursun bu kıldığın namaz farz mı yoksa nafile miydi? dedik. "Farz namazdı. Bu (eksiksiz) Hz. Peygamber (sav)'ın namaz tarzıdır. Bilerek hiç bir değişiklik de yapmadım" dedi ve ilave etti: Resulullah (sav) buyurdu ki: "(Yıl orucu, her gece teheccüt, kadınları terk gibi kararlarla) kendinize zorluk çıkarmayın, zorluğa uğrarsınız. Zira (geçmişte) bir kavim (bir kısım zahmetli işlere azmederek) kendisini zora attı. Allah da zorluklarını artırdı. Manastır ve kiliselerdekiler bunların bekayasıdır." "Onlar, üzerlerine, bizim farz kılmadığımız, fakat, güya Allah'ın rızasını kazanmak için kendilerinin koydukları ruhbaniyete bile gereği gibi riayet etmediler" (Hadid, 27).
Edeb 52;
(4904);
77-

Hz. Peygamber (sav) mescide girmişti ki, iki direk arasına gerilmiş bir ip gördü. 

"Bu da ne?" diye sordu. Bu, Zeyneb (ra)'in ipidir. Namaz kılarken uykusu gelince buna takılıyor (ip onun düşmesini önlüyor)" dediler. Hz. Peygamber (sav): "Hayır (olmaz öyle şey) çözün ipi. Şevkiniz varken namaz kılın, uykunuz gelince de yatın" emretti.
Teheccüd 18;
Müsafirin 219;
(784);
Salat;
308;
(1312);
Kıyamu'l-Leyl 17;
(3;
218).;