Ka'de (Oturma) Hadisleri
2636-
Ben namazda çakıl taşlarını kurcalarken İbnu Ömer (ra) beni gördü. Namazdan çıkınca beni bundan nehyetti ve: "Sen de Resulullah (sav)'ın yaptığı gibi yap!
" dedi. Ben: "Resulullah (sav) ne yapmıştı?" diye sordum. "Namazda oturduğu zaman, efendimiz sağ avucunu sağ dizinin üzerine koyarak, bütün parmaklarını yumar, başparmağını takip eden parmağıyla da işarette bulunurdu. Sol avucunu da sol uyluğunun üstüne koyardı."Mesacid 114-116;
(580);
Salat 48;
(1;
88);
Salat 186;
(987);
Salat 220;
(294);
2637-
İbnu Ömer (ra)'den yaptığı bir diğer rivayette şöyle denmiştir: "..
.Sol eli de sol dizinin üstüne açmış olarak koydu."Mesacid 114-116;
(580);
Salat 48;
(1;
88);
Salat 186;
(987);
Salat 220;
(294);
2638-
Sağ elini sağ dizi üzerine koydu. Elliüç akdi yapıp şehadet parmağıyla işarette bulundu.
Mesacid 114-116;
(580);
Salat 48;
(1;
88);
Salat 186;
(987);
Salat 220;
(294);
2642-
Resulullah (sav) sol ayağını yere yaydı, elini sol uyluğunun üzerine koydu, sağ ayağını da dikti. Nesai'nin bir rivayetinde: "Kollarını, uyluklarının üzerine koydu.
Şehadet parmağıyla işaret ederek dua ediyordu (teşehhüdü okuyordu)."2644-
Asım İbnu Küleyb el-Cermi (an ebihi an ceddihi) -ki ismi de Şihab İbnu'l-Mecnun'dur- der ki: "Resulullah (sav)'ın huzuruna girdim, namaz kılıyordu. Sol elini sol uyluğunun üzerine koymuş, sağ elini de sağ uyluğunun üzerine koymuş idi.
(Sağ elin) parmakları hep yumuk, sadece işaret parmağı acıktı. Şöyle dua ediyordu: "Ey kalbleri döndüren Allah'ım, kalbimi dinin üzerine sabit kıl."2645-
Resulullah (sav) teşehhüd için oturdu, sol ayağını yayıp sağ göğsünü kıbleye çevirdi..."
2649-
İbnu Abbas (ra)'a (namaz'da) iki ayak üzerine ik'a hakkında sordum. "Bu sünnettir" dedi. Kendisine, "Biz bunu erkeğe eziyet görüyoruz!" dedik. O tekrar: "Bilakis, o, Peygamberiniz (sav)'in sünnetidir!" dedi. (Metin Müslim'e aittir. Ebu Davud'da, "iki ayak üzerine" tabirinden sonra "secdede" ziyadesi mevcuttur.)
2650-
Resulullah (sav) ilk iki rek'atte oturunca, (çabuk) kalkmak için sanki kızgın taş üzerine oturmuş gibiydi.