Resulullah (sav) buyurdular ki: "Davet edildiğiniz zaman bu davete icabet edin. [Nafi' der ki:] "İbnu Ömer, oruçlu bile olsa, düğün ve diğer davetlere mutlaka icabet ederdi.
"Ebu Davud'un diğer bir rivayetinde: "Kim davet edildiği halde icabet etmezse, Allah ve Resulüne isyan etmiş olur. Kim de, davetsiz olarak bir sofrada oturursa hırsız olarak girer.
Yağmacı olarak çıkar denilmiştir.Ensar'dan Ebu Şuayb adında bir zat vardı. Bunun et satışı yapan bir kölesi vardı.
(Bir gün) Resulullah (sav)'ı gördü ve yüzünden acıkmış olduğunu anladı. Kölesine: "Bize beş kişilik yemek hazırla! Ben Resulullah (sav)'ı da beşin beşincisi olarak davet etmek istiyorum!" dedi. Gerçekten de Resulullah (sav)'ı beşin beşincisi olarak davet etti. Onları bir kişi daha takib etti. Kapıya geldiklerinde Resulullah (sav) (ev sahibine): "Bize bu da uydu, istersen ona da izin ver, istersen dönsün" buyurdular. Adam: "Ey Allah'ın Resulü, ona da izin veriyorum!" dedi.Resulullah (sav) Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh'ın elbisesinde bir sarılık görmüş idi. "Hayrola, bu da ne?
" diye sordu. Abdurrahman: "Bir kadınla, bir nevat ağırlığında mehir ödeyerek, evlendim!" açıklamasını yaptı. Aleyhissalatu vesselam: "Allah (evliliği) sana mübarek etsin, ancak bir koyunla da olsa bir ziyafet ver!" buyurdular.Safiyye Bintu Huyeyy'in nikahında Resulullah (sav) sevik ve hurma ile ziyafet verdi.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Düğün yemeği, düğünün birinci günü haktır, ikinci günü sünnettir, üçüncü günü desinler içindir. Kim desinler için iş yaparsa Allah da ona göre muamele yapar.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her çocuk, akika kurbanı ile rehinelenmiştir. Bu kurban, (doğumunun) yedinci günü, onun adına kesilir. (O gün) saçı da traş edilir ve çocuğa isim de verilir."
Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Oğlan çocuğu için birbirine denk iki kurban, kız çocuğu için bir kurban kesmek gerekir. (Kurbanlığın) erkek veya dişi olması farketmez."
Resulullah (sav), Hz. Hasan (ra) için akika olarak bir koyun kurban etti ve: "Ey Fatıma!" dedi, "Çocuğun başını tıraş ettir ve saçının ağırlığınca gümüş tasadduk et!" Bu emir üzerine saçı tarttık, ağırlığı bir dirhem veya buna yakın bir şeydi.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "İslam'da fere' kurbanı da yok, atire kurbanı da yok."