Babası (ra)'ndan anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bizimle müşrikler arasındaki fark, kalansuveler üzerindeki sarıklardır.
"Resulullah (sav) başına sarık sardığı zaman, ucunu iki omuzu arasından sarkıtırdı.
Resulullah (sav)'ın ashabının kalansuveleri geniş idi.
Resulullah (sav)'ın gömleğinin kolu bileğe kadardı.
Resulullah (sav): "Kim elbisesini gururla yerde sürürse, kıyamet günü Allah ona (rahmet nazarıyla) bakmaz!" buyurmuştu.
Ümmü Seleme atılarak: "Öyleyse kadınlar zeyllerini ne yapacaklar?" diye sordu. "Bir karış salarlar!" buyurdu. Ümmü Seleme: "Bu taktirde ayakları açılır!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse bir zira' salsınlar bunu daha da artırmasınlar!" buyurdular.Resulullah (sav), samma sarınmasını ve tek bir giysi içerisinde ihtiba oturuşunu yasakladı.
Resulullah (sav), şu iki çeşit giyinmekten men etti: "Samma sarınması ki bu, üzerinde bir başka giysi olmadığı halde giysisini omuzuna koyup bir yarısını açık bırakması ve namazda iki elini de sarmasıdır. Diğer giyinme de, fercini örtecek kadar olmayan tek giysisi içinde ihtiba tarzında oturmasıdır."
Bir rivayette de: "Sakın kimse tek ayakkabı ile yürümesin, ya ikisini de çıkarsın, yahut ikisini de giyinsin" buyrulmuştur.
Resulullah (sav) ayakkabı giymede, başını taramada, temizlikte ve bütün işlerinde sağdan başlamayı severdi.
Resulullah (sav) kişinin ayakta giyinmesini yasakladı. [Bu hadisi Ebu Davud Hz. Cabir (ra)'den rivayet etti]
Resulullah (sav)'ın ayakkabısında parmak arasına geçen atkısı vardı.
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim muktedir olduğu halde tevazu maksadıyla (Allah için) (kıymetli) elbise giymeyi terkederse, Allah kıyamet günü, onu mahlukatın başları üstüne çağırır ve dilediği iman elbisesini giymekte onu muhayyer bırakır."