Nesai Cihad Ve Mücahidlerin Faziletleri Hadisleri

- Sünen-i Nesai
Kitaplar
Nesai
Konu Başlıkları
Cihad Ve Mücahidlerin Faziletleri
Cihad Ve Mücahidlerin Faziletleri Hadisleri
986-

Resulullah (sav)'ı dinledim şöyle diyordu: "Allah yolunda bir günlük ribat, diğer menzillerde (Allah yolunda geçirilen) bir günden daha hayırlıdır. 

"
Fedailul-Cihad 26;
(1667;
1664;
1665);
Cihad 73;
İmaret 163;
Cihad 7;
Cihad 39;
(6;
39);
989-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Öğleden evvel veya öğleden sonra bir kerecik Allah yolunda yola çıkış, dünya ve içindeki her şeyden daha hayırlıdır. 

"
Cihad 5;
6;
73;
Rikak 2;
51;
İmaret 112-115;
(1880);
Fedailu'l-Cihad 17;
(1648;
1649;
1651);
Cihad 11;
12;
(6;
15);
Cihad 2;
(2755-2757);
990-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "(Müslüman erkeklerden) kim, Allah yolunda, ila-yı kelunetul-lah için, devenin iki sağımı arasında geçen müddet kadar savaşacak olsa cennet kendisine vacib olur. 

"
Fedailu'l-Cihad 21;
(1657);
Cihad 42;
(2541);
Cihad 25;
(6;
26);
Cihad 15;
(2792);
991-

İçinden samimi şekilde Allah yolunda cihad yapmayı temenni eden bir kimse, bilahare ölse de, öldürülse de şehid sevabı kazanır. Kim de Allah yolunda yara alsa veya Allah yolunda -düşmanın sebep olmadığı- bir musibetle bile yaralansa bu yara, kıyamet günü, en büyük hali içinde rengi zaferin renginde, kokusu da misk kokusunda olarak gelir. 

Kimin vücudunda, Allah yolunda iken çıkan, iltihab gibi bir yara açılacak olsa bu da onun için şehidlik mührü olur.
Fedailu'l-Cihad 21;
(1657);
Cihad 42;
(2541);
Cihad 25;
(6;
26);
992-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah yolunda yaralanan hiçbir yaralı yoktur ki, kıyamet günü, yarası kanıyor olarak gelmiş olmasın, bu kanın rengi kan renginde, kokusu da misk kokusundadır. 

"
Cihad 10;
Zebaih 31;
İmaret 103;
Fedailu'l-Cihad 21;
(1656);
Cenaiz 82;
(4;
78);
Cihad 27;
(6;
28);
Cihad 29;
(2;
461);
993-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, Allah rızası için yola çıkan kimse hakkında: "Bu kulum, benim yolumda cihad etmek üzere bana inanarak peygamberlerimi tasdik ederek yola çıkmıştır, artık onu ya cennetime koymak yahut da ücret veya ganimet elde etmiş olarak, çıkmış olduğu meskenine geri çevirmek hususunda garanti veriyorum" diyerek te'minat verir. Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin olsun ki, Allah yolunda yaralanmış hiçbir yaralı yoktur ki, kıyamet günü, yaralandığı ilk günkü manzarasıyla gelmiş olmasın: (Yarası taze) kan renginde, kokusu da misk kokusunda olarak. Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelal'e yemin ediyorum ki, Müslümanlar'a meşakkat vermeyecek olsam, Allah yolunda gazveye çıkan hiçbir seriyyeden asla geri kalmazdım. Ancak onları hayvana bindirecek imkan bulamıyorum. Onlar da beni takibe imkan bulamıyorlar. Benden geri kalmak da onlara zor geliyor. Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Zat-ı Zülcelal'e kasem olsun, Allah yolunda gazaya çıkıp öldürülmeyi, sonra tekrar hayat bulup gazada tekrar öldürülmeyi, sonra tekrar gazaya çıkıp öldürülmeyi ne kadar isterim!"

İman 25;
Cihad 2;
119;
Hums 8;
Tevhid 28;
30;
İmaret 103-107;
(1876);
(8;
119);
Cihad 2;
(2;
444);
40;
(2;
465);
Cihad l4;
(6;
16);
İman 24;
994-

Resulullah (sav)'dan bir gün sordular: "Ey Allah'ın Resulü! Allah yolunda yapılan cihada hangi amel denk olur?" "(Başka bir amelle)" dedi, "ona güç getiremezsiniz!" Soruyu soranlar ikinci ve hatta üçüncü sefer tekrar sordular. Resulullah her seferinde aynı cevabı verip: "(Bir başka amelle)" ona güç getiremezsiniz!" dedi ve sonra şunu ilave etti: "Allah yolundaki mücahidin misali gündüzleri ve geceleri hiç ara vermeden oruç tutup, namaz kılan, Allah'ın ayetlerine de itaatkar olan ve Allah yolundaki mücahide cihaddan dönünceye kadar namaz ve oruçtan hiç gevşemeyen kimse gibidir."

Cihad 2;
İmaret 110;
(1878);
Fedailu'l-Cihad 1;
(1619);
Cihad 17;
(6;
19);
Cihad 1;
(2;
443);
995-

Resulullah (sav)'a: "Ey Allah'ın Resulü! İnsanların en efdali kimdir?" diye soruldu. Şu cevabı verdi: "Allah yolunda malıyla canıyla cihad eden mü'min kişi!" "Sonra kim?" diye tekrar soruldu. Bu sefer: "Tenhalardan bir tenhaya Allah korkusuyla çekilip, insanları şerrinden bırakan kimsedir" diye cevap verdi.

Cihad 2;
Rikak 34;
İmaret 122;
123;
127;
(1888);
Cihad 5;
(2485);
Fedailu'l-Cihad 24;
(1660);
Zekat 74;
(5;
83);
Cihad 7;
(6;
11);
Fiten 13;
(3978);
996-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Size, insanların en hayırlısı ve en şerlisini haber vermiyeyim mi! İnsanların en hayırlısı o kimsedir ki, kendi veya başkasının atı sırtında ya da yaya olarak, ölünceye kadar Allah yolunda çalışır, insanların en şerlisine gelince o da, Allah'ın Kitabını okuyup (emir ve yasaklarına) riayet etmeyen kimsedir."

Cihad 8;
(6;
11-12);
997-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Size insanların en hayırlısını haber vermiyeyim mi! O, atının yularından Allah yolunda tutan kimsedir. (Hayırda) bunu takip edeni haber vermiyeyim mi? O da koyunlarının peşine takılıp (insanları) terkeden, koyunlarda bulunan Allah'ın hakkını da ödeyen kimsedir. Size insanların en kötüsünü de haber vermiyeyim mi! O da, Allah'tan isteyip, Allah adına vermeyendir."

Cihad 4;
(2;
445);
Fedailu'l-Cihad 18;
(1652);
Zekat 74;
(5;
83-84);
999-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah korkusuyla göz yaşı döken kimse, süt memeye geri dönmedikçe ateşe girmez. Bir kul üzerinde, Allah yolunda yapışan tozla, cehennemin dumanı biraraya gelmez."

Fedailu'l-Cihad 8;
(1633);
Zühd 37;
(2372);
Cihad 8;
(6;
12);
1001-

Resulullah (sav) buyurdu ki: "Kafir ile onu öldüren ebediyyen cehennemde bir araya gelmezler, keza bir kulun karnında, Allah yolunda (yutulmuş olan) tozla cehennem ateşi bir araya gelmezler, keza, bir kulun kalbinde imanla hased bir araya gelmezler."

İmaret 130;
131;
(1891);
Cihad 11;
(2495);
Cihad 8;
(6;
12-14);
Cihad 9;
1002-

Resulullah (sav) bir gün şöyle dedi: "Kim Rabb olarak Allah'tan, din olarak İslam'dan, peygamber olarak Muhammed'den razı ise ona cennet vacib olmuştur." Bu söz hayretime gitti ve: "Ey Allah'ın Resulü, bir kere daha tekrar eder misiniz?" dedim. Aynen tekrar etti ve arkadan da şunu söyledi. "Bir başka şey daha var ki, Allah, onun sebebiyle, kulun cennetteki makamını yüz derece yüceltir. Bu derecelerden ikisi arasındaki uzaklık sema ile arz arasındaki mesafe gibidir." Ben: "Öyleyse bu nedir?" dedim. Şu cevabı verdi: "Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihad."

İmaret 116;
(1884);
Cihad 18;
(6;
19-20);
1003-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah iki kişi hakkında güler: Bunlardan biri diğerini öldürmüş olduğu halde ikisi de cennete gider. Bunlardan diğeri, Allah yolunda cihad eder ve şehid olur. Allah katile mağfiretini ulaştırır, o da Müslüman olur, sonra Allah yolunda cihada katılır ve şehid olur (Böylece her ikisi de cennette buluşurlar)."

Cihad 28;
İmaret 128;
129;
(1890);
Cihad 28;
(2;
460);
Cihad 37;
(2;
38);
Mukaddime 13;
(191);
1004-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim Allah'a iman ederek ve va'dini tasdik ederek, Allah yolunda (kullanmak üzere) bir at "tutarsa" bu atın yediği, teri, gübresi, bevli kıyamet günü terazisine girecektir, yani sahibine sevap olacaktır."

Cihad 46;
Hayl 11;
1005-

Bir adam, Resulullah (sav)'a yularlanmış bir deve getirerek: "Bu Allah yoluna bağışımdır" dedi. Resulullah (sav) adama: "Buna karşılık sana, kıyamet günü, her biri yularlanmış yedi yüz deve vardır!" dedi.

İmaret 132;
(1892);
Cihad 46;
(6;
49);
1007-

Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Kim Allah yolunda bir askerin teçhizatını temin ederse bizzat gaza yapmış olur. Kim, gazaya çıkan bir askerin geride kalan ailesine hayırlı himayede bulunursa gaza yapmış olur."

Cihad 38;
Emaret 135;
136;
(1899);
Cihad 21;
(2509);
Fedailu'l-Cihad 6;
(1628);
Cihad 44;
(6;
46);