|

Nesai Borç Ve Ödeme Adabına Dair Hadisleri

- Sünen-i Nesai
Kitaplar
Nesai
Konu Başlıkları
Borç Ve Ödeme Adabına Dair
Borç Ve Ödeme Adabına Dair Hadisleri
1932-

Meymune (ra) fazlaca borca giriyordu. Ailesi bu meselede müdahale edip ayıpladılar. 

Şu cevabı verdi: Borcu bırakmayacağım. Ben dostum ve can yoldaşım aleyhissalatu vesselam'ı şöyle söylerken dinledim: "Bir borçla borçlanan bir kimsenin ödeme niyetinde olduğunu Allah bilince, onun borcunu Allah mutlaka dünyada iken öder."
Buyu 99;
(7;
315);
Sadakat 10;
(2408);
1933-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Borcunu ödeyebilecek durumda olan zengin kimsenin ödemeyi geçiktirmesi zulümdür. Biriniz bir zengine havale olunursa (havaleyi kabul etsin). 

"
İstikraz 12;
Havalat 1;
2;
Müsakat 33;
(1664);
Buyu 84;
(2;
674);
Buyu 10;
(3345);
Buyu 68;
(1308);
Buyu 101;
(7;
317);
1934-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Zenginin borcunu savsaklaması, haysiyetinin ihlal edilmesini ve cezalandırılmasını helal kılar." İbnu'l-Mübarek der ki: "Irzını helal kılar", kendisine kaba davranılır demektir. 

"Cezalandırılması" da, hapsedilmesidir."
Akdiye 29;
(3628);
Buyu 100;
(7;
316);
Sadakat 18;
(2427);
(bab başlığında kaydetmiştir);
İstikraz 13;
1936-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden önce yaşayanlardan bir tüccar vardı. Halka borç verirdi. 

Borçluları arasında fakir görürse hizmetçilerine: "Onun borcundan vazgeçiverin, böylece Allah'ın da bizim günahlarımızdan vazgeçeceğini umarız" derdi. Allah da onun günahlarından vazgeçti."
Sulh 10;
Müsakat 19;
(1557);
Buyu 104;
(7;
318);
1937-

Diğer bir rivayette şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir adam hiç hayır amelde bulunmadı. Ancak halka borç verir ve borcunu toplayan elçisine: "Kolay ödeyecekten (zenginden) al, zor ödeyecekten (fakirden) alma, vazgeç. 

Ola ki Allah da bizim günahlarımızdan vazgeçer" derdi. Allahu Teala hazretleri bunun üzerine: "Haydi senin günahlarından vazgeçtim" buyurdu."
Buyu 18;
Enbiya 50;
Müsakat 31;
(1562);
Buyu 104;
(7;
318);
1939-

Resulullah (sav)'da bir adamın (parası ödenmemiş) bir devesi vardı. Borcunu istemeye geldi. Bu sırada kaba sözler sarfetti, hatta Ashabtan bazıları haddini bildirmek istedi. Ancak Resulullah (sav) buna meydan vermeyip: "Bırakın onu! Hak sahibinin konuşma hakkı vardır" buyurdu, sonra da: "Devesini verin!" diye emretti, (ilgililer) devesini aradılarsa da bulamadılar. Fakat onunkinden daha değerli bir deve buldular. Aleyhissaltu vesselam Efendimiz: "Bunu verin" dedi. Adam: "Bana borcunu tam ödedin, Allah da sana ödesin" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "En hayırlınız, borcunu en iyi ödeyendir!" buyurdu.

İstikraz;
4;
6;
7;
13;
Vekalet 5;
6;
Hibe 23;
25;
Müsakat 118-122;
(1600-1601);
Buyu 75;
(1316;
1317);
Büyu 64;
(7;
291);
1940-

Resulullah (sav)'a namazını kıldırıvermesi için bir adamın cenazesi getirildi. Aleyhissalatu vesselam: "Onun üzerinde borç var, arkadaşınızın namazını siz kılın!" buyurdu. Ben: "(Borç) benim üzerime olsun, ey Allah'ın Resulü" dedim. "Sadakatle mi?" dedi. "Sadakatle!" dedim. Bunun üzerine cenazenin namazını kıldı."

Cenaiz 69;
(1069);
Cenaiz 67;
(4;
65);