Milyonların merakla beklediği asgari ücret, nihayet netleşti. 2017 için net bin 404 lira olarak açıklanan asgari ücret 1 Ocak’tan itibaren uygulanacak. Brütü ise bin 777 lira olarak kararlaştırılan asgari ücreti belirlemeye çalışan taraflar masadan memnun ayrılmadı.
Yaklaşık 6,5 milyon çalışanı doğrudan ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri tamamlandı. İşçilerin merakla beklediği rakamlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından dün kamuoyuyla paylaşıldı. Genelde yılın ilk ve altıncı ayı için kademeli olarak açıklanan asgari ücret, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yılın tamamı için belirlendi.
Yeni yılın tamamı için belirlenen rakamlara göre asgari ücret 2017 yılında brüt bin 777 lira 50 kuruş, net bin 404 lira 6 kuruş oldu. Yüzde 8'lik artış oranıyla asgari ücretlinin eline geçen yıla oranla 104 lira fazla geçecek. Evli ve 3 çocuklu bir çalışanın alacağı net rakam ise yaklaşık bin 500 lira. Açıklanan rakamlar 2016 için yapılan yüzde 30'luk artışın çok altında kaldı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu üyesi çalışan, işveren ve hükümet temsilcileri masadan mutsuz ayrıldı.
Dün dördüncü kez bir araya gelen Asgari Ücret Tespit Komisyonu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu başkanlığında Bakanlığın Reşat Moralı Salonu'nda toplandı. Toplantıda, işçi kesimini temsil eden Türk-İş heyetine Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, TİSK heyetine ise Yönetim Kurulu Üyesi Metin Demir başkanlık yaptı. Bakan Müezzinoğlu, Komisyonda olabildiğince ortak karar vermeye çalıştıklarını ve üçlü imza için uğraştıklarını belirterek, buna rağmen işçi kesiminin imzasını alamamalarına üzüldüğünü söyledi.
Asgari ücretin yeni yılda da yılın tamamı için belirlendiğini ifade eden Müezzinoğlu, “Hükümet olarak bütçe planlaması yaparken enflasyonu 6,5 olarak hesaplamıştık. Asgari ücretteki artış oranını ise yaklaşık yüzde 8 olarak karara bağladık" dedi. Türkiye'nin son bir yılda yaşadığı olaylar ile dünyadaki konjonktürün belirli zorlukları beraberinde getirdiğini ifade eden Müezzinoğlu, buna rağmen gelecek hedefleri olan Türkiye için daha çok yatırım, istihdam, ihracat ve rekabetin önem taşıdığını vurguladı.
Müezzinoğlu, işçi ile işveren arasındaki dengenin sağlanmasının kolay olmadığını da dile getirdi. Müezzinoğlu, “Bir taraftan işverenimizin dünya ile rekabetteki gücünü koruyan ve destekleyen bakış açısı, diğer taraftan da alın teri döken, emeğinin karşılığını helal rızık olarak evine götürmek isteyen kardeşlerimizin hak ve hukukunun geliştirilmesi, onların standartlarının yükseltilmesi, bu ikisi arasında dengenin sağlanabilinmesi açıkçası çok kolay değil. Açıkçası dün gece de bu sabah da üçlü imzanın peşinde bir bakan olarak çok koştum. Gönlüm arzu ederdi ki işçi kardeşlerimiz adına Türk-İş'in de burada imzası olması ama başaramadık bu nedenle üzgünüm" diye konuştu.
Bugün yaşanan konjonktüre rağmen dengeleri korumak istediklerini anlatan Müezzinoğlu, şöyle devam etti: “Öncelikle işçi kardeşlerimizin çok mutlu olamadığı, yine işverenin de çok mutlu olamadığı, bir bakan olarak benim de çok mutlu olamadığım ama neticede yarınlarımızın huzurlu, güvenli, istikrarlı ve başarı geçmesi için paylaşarak sıkıntıları azaltacağımız, paylaşarak daha büyük başarılara yürüyeceğimiz bir yolculuğu yapma gayretiyle olabildiğince ortak karar vermeye çalıştık. Ben bu anlamda az veren candan, çok veren maldan. İnşallah malımız çoğaldığında çok veren kısmını da çözeriz. Alın terinin bereketine inan biriyim."
Türk-İş'in Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat da açıklanan rakamın çalışanların beklentilerine cevap vermediğini söyledi. Yaşam şartlarının en fazla ağırlaştığı ve alım gücünün olabildiğince düştüğü bir dönemin yaşandığını belirten Irgat, son üç ayda döviz kurunda yüzde 20'ye varan artış olduğuna işaret etti. Irgat, bin 404 liranın, TÜİK'in açıkladığı rakamla da kendi hesaplamalarıyla da örtüşmediğini dile getirdi.
TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Metin Demir ise “İşçiler istedi ama işveren vermedi" şeklindeki bir yaklaşımın doğru olmadığını ifade ederek, ilgili kurum ve kuruluşlardan aldıkları rakamların yanı sıra ülkenin gerçekleri, konjonktürel durum, enflasyon oranları gibi parametreleri dikkate alıp sürdürülebilir bir rakamı belirlemeye çalıştıklarını söyledi. Demir, işverenler olarak çalışanların mutlu olmasını kendilerinin de önemsediğini belirti.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2017 yılı için net 1.404 TL olarak belirlenen asgari ücretin beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu söyledi. Yıl içinde enflasyon ve döviz kurundaki hareketlilik başta olmak üzere ekonomi alanında yaşanan gelişmelerden kaynaklı olarak asgari ücrette yaşanan kaybın 250 liranın üzerinde olduğuna dikkat çeken Arslan, “Yapılan artış asgari ücrette yıl içinde yaşanan kaybı bile karşılamaktan uzaktır" dedi. Asgari ücrette yeni bir konsepte ihtiyaç olduğunu belirten Arslan şunları kaydetti: “İşçi kesimi açısından çalışanların tamamını temsil etmekten uzak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu var" eleştirisinde bulundu.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ise 2017'de geçerli olacak asgari ücret rakamıyla ilgili, net bin 404 liranın kendileri için kabul edilebilir olmadığını söyledi. Yapılan araştırmalarda, Türkiye'de açlık sınırının bin 432 lira olduğunu anımsatan Atalay, açıklanan rakamın ise bunun altında olduğuna dikkati çekti. İşçilere merhum Necmettin Erbakan'ın Başbakanlığı döneminde asgari ücret tarihinin en yüksek zammının verildiğini anımsatan Atalay, “O zaman da 'Ülke batıyor' denildi ama ülkenin batmadığı görüldü" dedi. Atalay, ücretli çalışanların temel sorunlarından birinin de vergi kesintileri olduğunu belirterek bunun kaldırılmasını istedi.
2017 asgari ücretinin netleşmesinin ardından iş dünyasından da değişik açıklamalar geldi. Başbakan Binali Yıldırım'ın, 'işverene 2016 yılında uygulanan yüz TL tutarındaki desteğin 2017 yılı boyunca da devam edecek' yönündeki müjdesini hatırlatan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, "İş alemi olarak, bu desteğin devam edeceğine yönelik Bakanlar Kurulu kararını bekliyoruz. Ülkemizin koşulları göz önüne alındığında, % 7-7.5'luk yılsonu enflasyon beklentisine uygun olan bu zam oranı, makul bir artış olarak değerlendirilebilir" dedi.
Belirlenen asgari ücretin ülke ekonomisine hayırlı olmasını dileyen İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar da kamunun 2017'de vermesi beklenen işveren desteğine dikkat çekti. Çağlar, “İsteğimiz bu desteğin 2017 yılında da çalışan başına en az 100 TL olarak devam etmesi" şeklinde konuştu.