|

Ahirete imanın hayata etkisi

Ahirete iman, insan hayatına bir hedef ve yön verir. Mükafat ve ceza gününün varlığına iman eden kişi bu dünyada işlediklerinden dolayı Allah’ın huzurunda sorguya çekileceğini bilir. Bu bilgi ve inanç, onlar için hem hukuki hem ahlaki hem de vicdani bir denetim sağlar.

Zeynep Betül Erhun
04:00 - 15/09/2023 Cuma
Güncelleme: 02:16 - 15/09/2023 Cuma
Yeni Şafak
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM

İmanın temel esaslarından birisi olan ahiret; İslami bir terim olarak “öbür dünya”, “ölümden sonraki hayat” anlamında kullanılır. Buna göre dünya, canlıların yaşadığı ilk alem, ahiret ise son alemdir. Ahiret gününe iman, Allah›a iman esasından ayrı düşünülemez. Çünkü Allah’a iman etmek onun bildirdiği hakikatlere de iman etmeyi gerektirir. Yüce Rabbimiz bize birçok ayeti kerimeyle, ahirete imanın İslam inanç temellerinden biri olduğunu bildirir: “Ey iman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr eden kimse iyice sapıtmıştır.” (Nisa,136)


DOĞRU YOLDA OLMAYI HATIRLATIR

Kur’an-ı Kerim Allah’ın birliğine imandan sonra en çok Ahirete iman meselesi üzerinde durur. Kur’an’ın üçte biri ahiret ile ilgilidir. Birçok ayette ahirete iman, Allah’a iman ile birlikte anıldığı gibi, ahireti inkar edenlerin, Allah’ı da tanımadıkları belirtilir. Ahiret inancı insanın doğru yolda olmayı arzulamasına vesile olur. Allah’a ve O’nun hesap gününe kuvvetli bir inanış, insanı Kur’an’ın belirttiği ve hedef olarak gösterdiği Allah’ın dostu mertebesine ulaştırır. Bu şekilde inananların dünya ve ahiret endişeleri ortadan kalkar.


İLAHİ ADALET İÇİN GEREKLİ

Ahiret gününün en önemli varlık sebeplerinden bir tanesi, insanlar arasında adaletin gerçekleşmesini sağlamaktır. İslam dini, dünyada iken tam adaleti gerçekleştirmek için bütün müeyyidelere başvurmasına rağmen, ilahi adaletin gerçekleşmesi mümkün olmaz. İşte bu nedenle ilahi adaletin gerçekleşeceği ayrıca bir gün tahsis edilmiş ve bu günün de ahiret günü olduğu Kur’an’da dile getirilmiştir: “Kim dine ve dünyaya yararlı bir iş yaparsa kendi iyiliği için yapmış olur; kim de kötülük işlerse kendi aleyhine işlemiş olur. Senin Rabbin kullarına asla haksızlık etmez.” (Fussilet, 46)


KUR’AN’DA AHİRET BİLİNCİ YERLEŞTİRİLİR

Ahirete imanın insan için önemi büyüktür. Bu sebeple Kur’an’da ahiret hayatı çokça zikredilmektedir. Bazen delillerle bazen de örnek verilerek ve tasvirler yapılarak ahiret inancı insan zihnine iyice yerleştirilmeye çalışılır. Konunun önemini vurgulamak, sorumluluk duygusunu pekiştirmek, dünya ile ahiret arasındaki psikolojik mesafeyi kısaltarak müminin ruhunu yüceltmek ve hayatını ebedileştirmek için Kur’an-ı Kerim’de onlarca terim ve deyim kullanılarak ve ilgili ayetler sık sık tekrarlanarak ahiret inancı işlenir.


DÜNYA HAYATINA ETKİLERİ

Ahirete inanmanın önemi sadece ahiret hayatıyla ilgili olmayıp bilakis dünya hayatında çok önemli etki ve tesirleri vardır. Ahirete inanmak insanın hayatına anlam katan ve onu temelden şekillendiren bir husustur. Ahirete inanmanın, günlük hayatta fert ve toplum açısından büyük bir önemi ve pek çok faydaları vardır. Maddeleyecek olursak:

* Ahirete inanan insanın hayatında bir hedef ve gayesi olur. Ahiret inancı kişiye yaratılıştaki gaye ve amacını öğretir. İnsanın boş yere yaratılmadığını ve başıboş da bırakılmadığını öğretir.

* Ahirete yani mükafat ve ceza gününün varlığına iman eden kişi bu dünyada işlediklerinden dolayı Allah’ın huzurunda sorguya çekileceğini bilir. Bu bilgi ve inanç, onlar için hem hukuki hem ahlaki hem de vicdani bir denetim sağlar. Dolayısıyla dini ve dünyevi bütün görevlerini eksiksiz yerine getirmeye gayret eder.


TOPLUM BAĞLARINI GÜÇLENDİRİR

* Şüphesiz milletleri ve toplumları oluşturan fertlerdir. Bu inanç, fertlerin kalbinde ne kadar kuvvetli olursa toplumlar arası ilişkiler o derece sağlıklı olur. Toplumlar arasındaki bağların ve ilişkilerin sağlam bir hale gelmesini kolaylaştıracak olan en büyük araç da ahirete imandır.

* Ahiret inancı olan insanlar ilahi adaletin eninde sonunda gerçekleşeceğinin bilincindedir. Bu inanç ve bilinç insanların kalbine barış ve adalet duyguları kazandırır. Barış duygusu adaletin meyvesidir. Adaletle hareket eden kişi, ilahi adaletin eninde sonunda gerçekleşeceğinin bilincindedir.

* Ahiret inancı insanların ümitlerini taze tutar, acılarını hafifletir, zor durumlara katlanmasını sağlar. İnsanları ölüm korkusundan kurtarır ve insanın hayatına anlam katar.


İMTİHAN VE ÖDÜL BİLİNCİ VERİR

* Ahirete inanan kişi, başına hoş olmayan bir şey geldiğinde bunun bir imtihan, sabredildiğinde bir ödül olduğunu bilir. Gençliğinde, yaşlandığında veya hastalandığında iyi bir kul olarak yaşamanın huzurunu duyar. Onun için dünya sonsuz bir mutluluğa bir araç ve vesiledir.

* Ahiret inancı, dünyayı ahiretin tarlası olarak görmeyi dolayısıyla dünyanın çekiciliğine ve aldatıcılığına kanmadan dünya hayatıyla ahiret yurdu arasında denge kurabilmeyi sağlar. İnsanların dünya nimetlerine karşı aşırı bağlılığını önler. Makam mevki ve dünya imkanları için verilen anlamsız kavgaların önüne geçer. İnanan insan için dünya sahiplenilecek, uğruna kavga edilecek yerden ziyade güzelliklerinin paylaşılacağı bir yerdir. Allah’ın verdiği nimetler de dertler gibi birer imtihan vesilesidir. Elindeki nimeti bölüşür, fakiri kimsesizi korur ve karşılığında ahirette büyük ecirler, büyük ödüller olduğunu bilir ve bunun mutluluğunu yaşar.


#Ahiret
#iman
#hayat
10 ay önce