EDISYON:

Kirpinin networku

04:0025/08/2024, Pazar
G: 25/08/2024, Pazar
Yaşar Süngü

“İnsanlarla münasebetin ateş ile münasebetin gibi olsun; çok fazla yaklaşma yanarsın, çok fazla uzaklaşma donarsın” diyor dünya edebiyatının en önemli klasikleri arasında yer alan Gülistan ve Bostan’ın yazarı ünlü şair, edebiyatçı, filozof ve İslam alimi Şadi Şirazi. Bin 200’lü yıllarda yaşamış şairimize göre insanın cehennemi de yalnızlık cenneti de. Ancak insan başkalarıyla bir arada olduğunda yaşayabilen toplumsal bir varlık. Doğduğunda başlıyor başkalarına olan ihtiyacı. Kendi ayakları üzerinde


“İnsanlarla münasebetin ateş ile münasebetin gibi olsun; çok fazla yaklaşma yanarsın, çok fazla uzaklaşma donarsın” diyor dünya edebiyatının en önemli klasikleri arasında yer alan
Gülistan ve Bostan’ın
yazarı ünlü şair, edebiyatçı, filozof ve İslam alimi Şadi Şirazi.

Bin 200’lü yıllarda yaşamış şairimize göre insanın cehennemi de yalnızlık cenneti de.

Ancak insan başkalarıyla bir arada olduğunda yaşayabilen
toplumsal bir varlık.

Doğduğunda başlıyor başkalarına olan ihtiyacı.

Kendi ayakları üzerinde durup hayata tutunabilmek için uzun yıllara ihtiyacı var.

Doğduğu gibi hayata başlayan hayvanlara benzemiyor insanoğlu.

Hem
yalnız
kalmak hem de kalmamak için çaba gösteren garip bir varlık insan.

**

İş dünyasında insanın çevre genişliğine
network
diyorlar.

Çevrende iş yaptıkların, görüştüklerin, hatırının geçtikleri, dostların arkadaşların ne kadar genişse o kadar fazla itibarın oluyor.

Sosyal hayatımızda bu çevrenin adına
elalem
bu çevrenin olumlu ve olumsuz etkilerine ve yönlendirmesine de
mahalle baskısı
deniyor.

**

Amerikan Psikoloji Derneği’nin yayınladığı Journal of Personality and Social Psychology (Kişilik ve Sosyal Psikoloji Dergisi) 1965 yılında kurulan aylık hakemli bilimsel bir dergi.

Sosyal psikoloji ve kişilik psikolojisi alanlarına ait makale ve araştırmaların yayınlandığı dergiden şöyle bir yazı alıntılamış birisi.

Yazı şöyle; “
Kirpi İkilemi,
ünlü psikanalist
Sigmund Freud
tarafından kavramsallaştırılan, insanların başkalarıyla olan yakın ilişkilerinde karşı karşıya kaldıkları ikilemi anlatan bir metafor.

İnsanlara çok yaklaştıkça dikenlerinin batması ama insansız da kalamıyor oluşumuz bu ikilemin en açık ifadesi.

Kavramın kökeni, filozof
Arthur Schopenhauer
tarafından kirpiler hakkında anlattığı şu gözleme dayanıyor:

“Soğuk bir kış sabahı çok sayıda kirpi, donmamak için birbirine bir hayli yaklaştı.

Az sonra oklarının farkına vardılar ve ayrıldılar.

Üşüyünce birbirlerine tekrar yaklaştılar.

Oklar rahatsız edince yine uzaklaştılar.

Soğuktan donmakla, batan okların acısı arasında gidip gelerek yaşadıkları ikilemi, aralarındaki uzaklık, her iki acıya da tahammül edebilecekleri bir noktaya ulaşıncaya kadar sürdü.

İnsanları bir araya getiren,
iç dünyalarının boşluk ve tekdüzeliğidir.

Ters gelen özellikler ve tahammül edemedikleri hatalar onları birbirinden uzaklaştırır.

Sonunda, bir arada var olabilecekleri,
nezaket ve görgünün
belirlediği ortak noktada buluşurlar.”
İnsanların karşılıklı olarak sıcaklığa ihtiyacı var.

İnsan olmak, yakınlık kurmak ve şefkat beslemek demektir ancak hem sosyal kurallar hem de insan doğası bizi başkalarına gerçekten yaklaşmaktan alıkoyuyor.

Yalnızlık ölümcül bir yara gibi
lakin yalnızlıktan kurtulmak için bir araya geldiğimizde sürtüşme, kızgınlık, saldırganlık ve hatta savaş riski de artıyor.

Bunlar temel insan doğasının yan ürünleri ama kaçınılmazlar.

Neden sevdiklerimizden geri çekiliyoruz?

Neden incinmekten bu kadar korkuyoruz?

Bu ikilem ebeveynlerle çocuklar, arkadaşlar, kardeşler ve eşler arasında sıkça yaşanıyor.

Meşhur Japon anime dizisi Neon Genesis Evangelion’da da ifade edildiği gibi: “
Ne kadar yakınlaşırsak, birbirimizi o kadar derinden yaralarız.”

**

Yani her dönem insanının durumu, şiirdeki
“Ne seninle ne sensiz”
durumu gibi.
1968 yılında söz ve müziği Yaşar Güvenir’e ait güzel bir şarkı vardı;
“Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli”.

Sosyal ilişkilerde mesafeyi ayarlayamayan, samimiyeti laubalilikle karıştıran, argo konuşunca kendini adam sanan insanların epey çoğaldığı bir dönemde bu şarkıyı daha çok dinlemek lazım.

Sosyal çevreyle olan ilişkilerde
kirpiyi
örnek almak mantıklı;

Ne fazla yaklaş ne fazla uzaklaş.

Kirpinin networku ideal.

**

Birleşmiş Milletler bu hafta “Gazze’de sivil halk için artık güvenli hiçbir yer kalmadı” diyerek batılı devletleri acilen israili durdurmaya çağırdı.

Gazze’de çocuklar çok yoruldu, ölerek dinlenmek istiyorlar.

Ölerek dinlenmek isteyen Gazze’nin dışında başka çocuk ya da insan var mıdır dünyada?

#Toplum
#Gazze
#Filistin
#Yaşar Süngü

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.