Hangi partili belediyenin düzenlediğinden bağımsız olarak belediyelerin sergilerini özellikle takip etmeye çalışıyorum. Yolu buralardan geçen nice ressamın bugünün sanat dünyasında kendisine yer edinmeye çalıştığının farkında olarak yapıyorum bunu. Bu isimleri henüz gençliklerinde görebilmenin iyi olacağına inanıyorum. Bir de belediyelerin daha tanınmış, bilindik isimlerle düzenledikleri sergiler oluyor. Bunlar doğası gereği çok daha özenli, çok daha profesyonel oluyor. Zeytinburnu Belediyesi’nde
Hangi partili belediyenin düzenlediğinden bağımsız olarak belediyelerin sergilerini özellikle takip etmeye çalışıyorum. Yolu buralardan geçen nice ressamın bugünün sanat dünyasında kendisine yer edinmeye çalıştığının farkında olarak yapıyorum bunu. Bu isimleri henüz gençliklerinde görebilmenin iyi olacağına inanıyorum. Bir de belediyelerin daha tanınmış, bilindik isimlerle düzenledikleri sergiler oluyor. Bunlar doğası gereği çok daha özenli, çok daha profesyonel oluyor. Zeytinburnu Belediyesi’nde düzenlenen sergileri buna örnek olarak gösterebilirim. Yakın zamana (yerel seçimlerden önceye) kadar Üsküdar Belediyesi’nin özellikle Nev Mekan Sahil’deki sergilerinin bir çoğunu da bu kategoriye koymak mümkündü. Geçmiş zaman kullanıyorum çünkü bu mekanda açılan son sergi (yanılmıyorsam yeni yönetimin de ilk sergisi) son derece özensiz. Fotoğraf sanatçısı Ahmet Güleryüz’ün İstanbul’da Balıkçılık sergisinde çok fazla eksik vardı. En basitinden eserler düzgün asılamamıştı, yamuktu ve eserler arasındaki mesafeye bile dikkat edilmemişti. Yılların birikimi olan bir mekanda (ki bence bu mekan sergi için çok da uygun değil) düzenlenen bu sergi kültür ve sanata özel önem veren Üsküdar’ın yeni dönemi için üzüntü verici.
Rengarenk resimlerin ressamı Büşra Yurtseven ansızın bu dünyadan ayrıldı. Yurtseven’in Gaziantep Kültür Yolu Festivali’nde yer alacak eserlerinin bir kısmını küratörü İsmail Erdoğan dostum göstermişti. Büyük bir gelecek vadeden sadece ressam değil aynı zamanda sanat yönetmeni ve illüstratör, grafik tasarımcı da olan Yurtseven hiç şüphesiz kuşağının önde gelen isimlerindendi. Mekanı Cennet olsun.
Uzun zamandır Paris’te yaşayan ve tedavi gören sanatçı Mehmet Güleryüz vefat etti. 86 yaşındaki sanatçının eserlerini iki ana temada değerlendirmek mümkün. Toplumsal meseleler ve bireysel özgürlükler. Yaptığı figüratif resimlerle çağdaş Türk resminde önemli bir yere sahipti. Kimi zaman çirkin ve hatta rahatsız edici olarak resmedilen insanlar kapitalizmin insanları insanlıktan çıkarttığının resmidir. Güleryüz’ün figürleri gündelik hayatta karşımıza çıkan kişilerin onun gözünden olan halidir. Modern toplumun insanları ne derece yalnızlaştırdığını, hırçınlaştırdığını gösterirdi. Radikal sayılma pahasına kendi bildiklerinden ve kendi inanç dünyasından vazgeçmezdi. Bir sanatçının kendinden sonraki kuşakları etkilemesi olağandır ama Mehmet Güleryüz kendi kuşağını da etkilemeyi başarmıştır.
Uzun bir aradan sonra Galata Mevlevihanesi haziresinde bulunan Şeyh Galib Dede ve Kudretullah Dede’nin türbeleri mevlevihanenin mahzeninde bulunan hat eserlerinin sergilendiği Mahzen-i Esrar isimli sergiyle açıldı. İlgilisinin kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum.
