Dünyanın gözü bugün yapılacak Amerikan seçimlerinde. İlişkilerine göre her ülke ya Donald Trump ’ın ya da Kamala Harris ’in ABD Başkanı olmasını istiyor. Batı dünyası 2016’da Trump’ın başkanlığına hazırlıksız yakalanmıştı. Şimdiyse Almanya başta gelmek üzere Avrupa’nın önde gelen ülkeleri muhtemel bir Trump Başkanlığına daha hazırmış gibi görünüyorlar. Trump döneminde ABD ve Avrupa ilişkileri hayli gerilimli geçti. Trump’ın NATO üyelerinden daha fazla savunma harcaması istemesi, gümrük tarifelerini
Seçimlerden hangi adayın galip olarak çıkacağı en fazla Rusya ve Çin’i ilgilendiriyor. Moskova ve Pekin, seçimlerin olası sonuçlarının ABD’yle ilişkileri üzerindeki etkilerini hesaplıyorlar.
Trump dönemine kıyasla Biden Rusya’ya karşı daha şahin bir politika sürdürdü. ABD’yi küresel Batı’nın öncüsü olarak gören Biden dünyayı sözde Demokrasiler ve Otokrasiler arasında varoluşsal bir rekabet alanı olarak ilan etmişti. Bu bağlamda Biden Rusya ve Çin’e karşı küresel bir koalisyon inşa etmek için çabaladı. Trump’ın ise böyle ayrımları yok. Trump, küresel politikaların, çoklu savunma ve ticaret anlaşmalarının Amerika’yı zayıflattığını, Çin’i ise güçlendirdiğini savunuyor. Küresel Batı Beyaz Saray’da Trump’ı görmek istemiyor tabii.
ABD’de Çin’in ekonomik ve askerî yükselişinin durdurulması ve hiçbir başlıkta ABD’nin önüne geçmemesi gerektiği yönünde iki partili bir mutabakat var. İki parti arasındaki farklılıklar, üslup ve yöntemlerde. Çinliler Amerika’nın küreselci liberallerinin Çin’e karşı daha ideolojik yaklaşmalarından ve bu bağlamda küresel bir ittifak oluşturma çabalarından rahatsızlar. Liberal şahinler Çin ile ABD arasındaki rekabetin doğasını iki sistem, model ve değer arasındaki bir rekabet olarak gerekçelendiriyorlar. Pekin bu nitelemeyi daha tehlikeli buluyor.
Çinliler Trump’ı gürültücü ama daha kontrol edilebilir bir hasım olarak görüyor olabilirler. Trump’ın küreselci politikalara muhalefeti Çin’e karşı koalisyon oluşturmada çatlaklara yol açabilir. Bu çatlaklar Çin’in Batı dünyasıyla ve Asya-Pasifik ülkeleriyle ilişkilerini olumlu etkileyebilir. Pekin, Trump’ın Tayvan yüzünden Çin ile çatışmayı göze alabileceğine pek ihtimal vermiyor. Pekin için Trump ile pazarlık yapma ihtimali Harris’ten daha yüksek.
Çinliler Trump’ın Ukrayna savaşının bitirilmesi için Putin’le uzlaşmasının ABD’nin Kuzey Kore politikasını da olumlu etkileyebileceğini düşünüyorlar. Pekin’in üzerinde düşünmek istemediği, ancak huzursuz olduğu en önemli husus ise Putin’in Trump ile anlaşmasının Rusya’nın Çin’le ilişkisini olumsuz etkilemesi. Çinliler şimdilik buna ihtimal vermiyorlar.
Pekin hangi adayın Çin için daha ehven olacağını kılı kırk yararak hesaplıyor. Çinliler Harris’tense Trump’ın başkanlığının Çin için daha ehven olacağını düşünüyor olabilirler.