Resulullah (sav) geceleyin ben önünde, kıbleyle arasında bir cenaze gibi uzanmış yatarken, namaz kılardı. Vitir kılacağı zaman bana da haber verirdi, ben de vitir kılardım.
Sahiheyn'in diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Hz. Aişe (ra)'nin yanında namazı bozan şeylerden söz açılmıştı.
Bu meyanda köpek, eşek ve kadının da zikri geçti. Aişe (ra): "Bizi yine eşeklere ve köpeklere benzettiniz. Vallahi, ben Resulullah (sav)'ı kıblesiyle arasında yatakta yatar olduğum halde namaz kılarken gördüm. Benim için ihtiyaç hasıl olunca oturup onu rahatsız etmek istemezdim, (yatağın) ayak tarafından sıyrılıp çıkardım."Ben ve Abdulmuttaliboğullarından bir oğlan (veya köle) bir eşeğin üzerinde beraber geldik. Resulullah (sav) bu sırada namaz kılıyordu.
Eşeğe aldırma(yıp namaza devam et)ti.Derken yine Abdulmuttaliboğullarından iki kız çocuğu gelip safın arasına dahil oldu, buna da aldırmadı.Diğer bir rivayette şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz sütresiz olarak namaz kılarsa (önünden geçtiği takdirde) şunlar namazını bozar: Eşek, domuz, yahudi, mecusi, kadın..
. Namazın bozulmaması için onun önünden, bunların bir taş atımlık uzaktan geçmesi kifayet eder." (Bir diğer rivayette şöyle denmişti: "Namazı, (önden geçen) hayızlı kadın ve köpek bozar.")Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden biri, halka karşı sütre olacak bir şeyin gerisinde namaz kılarken, biri önünden geçmeye kalkarsa ona mani olsun, (beriki haddini bilmeyip) ısrar ederse onunla mücadele etsin. Zira o, (bu haliyle ) şeytandır.
"Ravi, anlattığına göre, kendisini Zeyd İbnu Halid, Ebu Cüheym'in yanına gönderip: "Musallinin önünden geçen hakkında Resulullah (sav)'dan ne gittiğini sordurmuştur. Ebu Cüheym (ra) demiştir ki: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Eğer musallinin önünden geçen kimse, bu geçişi sebebiyle kendisine gelen günahı bilseydi orada kırk... kalması onun için, musallinin önünden geçmesinden daha hayırlı olurdu." Ebu'n-Nadr der ki: "Bilemiyorum! Efendimiz kırk gün mü dedi, kırk ay mı dedi, kırk sene mi dedi?"
Resulullah (sav), bayram günü (namaz) için çıkınca bir harbe alınmasını emrederdi. Harbe, (namaz sırasında) Aleyhissalatu vesselam'ın önüne konur, O da halk arasında olduğu halde harbeye doğru namaz kılardı. Efendimiz sefer sırasında da böyle yapardı. Bu sünnete ittibaen ümera da harbe kullanır oldu.
Resulullah (bazan) bineğini (sütre) olarak öne koyar, ona doğru namazını kılardı. Bir diğer rivayette: "Aleyhissalatu vesselam devesine doğru namaz kılardı" denmiştir.