Bahçeli, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Bahçeli, Türkiye Cumhuriyetinin muazzam bir mücadelenin, muhteşem bir diriliş sürecinin eseri ve neticesi olduğunu vurgulayarak, "Ve bu tarihi gerçeğin hiçe sayılması, yıpratılması veya inkar edilmesi vatana ve millete kast etmekle eşdeğer bir cürümdür. Türk milleti 30 Ekim 1918’den 9 Eylül 1922’ye kadar nice badire ve belaları yenerek bağımsızlığını elde etmiş, tarihsel yolculuğunu inançla sürdürmüştür. Türkiye Cumhuriyeti korsan bir devlet değildir. Türkiye Cumhuriyeti rüştünü ispat edememiş, hukukun ayaklar altında süründüğü yeni yetme çadır ve çukur devleti de değildir. Kaldı ki tam tersi bir eylem veya teşebbüse sessiz kalmamız, hepsinden mühimi büyük Türk milletinin müsaade etmesi akla ziyan, milli müktesebata aykırı bir haldir. Yürürlükteki Anayasanın 2'nci maddesinde ifade edildiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Milli ve üniter devlet yapımızın temelleri 1923’de atılmıştır. Egemenlik ise kayıtsız şartsız millete aittir. Bunun hilafına, buna aykırı her girişim, her düşünce, her hazırlık, her plan gayri meşru, gayri ahlaki, gayri hukukidir. Milli varlığımızın çatısı tarihin, kültürün ve demokrasinin erdem ve emanetleriyle örülmüştür. Geleceğimizin yol haritası milli iradenin şaşmaz, değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez demokratik telif haklarıyla çizilmiştir. Hiçbir bahane, hiçbir gerekçe demokrasiden kopuşa, silahlı müdahale ve ara rejim özlemlerine dayanak teşkil edemeyecektir. Postal sesleri, tank paletlerinin gürültüleri demokrasinin sesini bastıramayacak, milli özlem ve tercihe üstünlük kuramayacaktır. Türk milleti demokraside karar kılmış, meşruiyet dairesinde kalarak iktidar değişiminin nasıl olacağını yıllar evvel belirlemiştir" dedi.
Bahçeli, 15 Temmuz’da vatan, millet ve devletin kurtulmasının yanında demokrasiyle milli birliğin de uçurumun kenarından döndüğünü dile getirerek, "Bu nedenle 15 Temmuz hem demokrasinin hem de milli birliğin günüdür ve elbette muhafaza edilecektir. Sanal ayrılıkların, bayağı kutuplaşmaların, demokrasimizi tahrip eden sakat ve sancılı teşebbüslerin raf ömrü artık dolmuştur. Kardeşliğimize hançer vurdurmayacağız, kaldı ki bu sorumluluk hepimizindir. Demokrasimizi istismar ve ihanetle yıkmayı hedefleyenlere izin vermeyeceğiz, nitekim bu görev herkesindir. Bilhassa devlet içine sızan, hukuk dışı hiyerarşik bağlantı içinde olan hiçbir grup, oluşum, yapı ve organizasyona fırsat verilmemeli, devlet-i ebed müddet ile millet-i ebed müddet namus gibi korunmalıdır. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü her türlü siyasi veya ideolojik mülahazanın üstünde görülmelidir. Anayasal düzeni zor kullanarak ve silah yoluyla değiştirmeye heves edenlerin senaryolarını tamamen yırtıp atmak için bir olmak, beraber olmak, doğudan batıya, güneyden kuzeye büyük bir millet olduğumuzu dosta da düşmana da göstermek ihmali düşünülemeyecek bir sorumluluktur. Türkiye bizimdir, herkes eşittir Türkiye’dir" dedi.