Özlemle beklenen on bir ayın sultanı Ramazan ayının heyecanı ülkemizin dört bir yanında yaşanıyor. 2023’ün ilk teravih namazı yarın akşam kılınacak. Müminlerin manevi birlikteliğini ve dayanışmasını arttıran, insanların bir araya gelerek Allah'a yönelmelerini sağlayan teravih namazı ile ilgili merak ettiklerinize haberimizden ulaşabilirsiniz.
Resul-i Ekrem (s.a.s.) ashabıyla beraber cemaat halinde bu namazı kılmış, onların iştiyakını görünce farz olur endişesiyle cemaatle kılmayı terk ederek yalnız kılmaya devam etmiştir (Buhari, Salatü’t-teravih, 1; Müslim, Salatü’l-Müsafirin, 177-178). Yine Hz. Peygamber, “Kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan namazını (Teravih) kılarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, Salatü’t-Teravih, 1; Müslim, Salatü’l-Müsafirin, 173) buyurarak teravih namazına teşvik etmiştir. Bu bakımdan teravih namazı, Hanefîler, Şâfiîler, Hanbelîler ve bazı Mâlikîler'e göre bu namaz sünnet-i müekkededir. Teravih namazını dört rekatta bir selam vererek kılmak caiz ise de, iki rekatta bir selam vererek kılmak daha faziletlidir. Bu namazın her dört rekatının sonunda bir miktar oturup dinlenmek müstehaptır. Bu dinlenmelerde tehlil (la ilahe illallah demek) ve salavat ile meşgul olunması uygundur.
Nafile namazların tek başına kılınması daha faziletli olduğu halde, teravih namazının cemaatle kılınması Hz. Peygamberin (s.a.s.) uygulamasıyla sabittir. Nitekim Hz. Peygamber teravih namazını birkaç defa cemaate kıldırmış, ancak daha sonra farz olur düşüncesiyle cemaate kıldırmaktan vazgeçmiştir (Buhari, Salatü’t-Teravih, 1; Müslim, Salatü’-Müsafirin, 177). Hz. Ömer halife olunca, halkın dağınık bir şekilde teravih namazı kıldıklarını görüp, tekrar cemaatle kılınmasının daha uygun olacağını düşünmüş ve sahabeyle istişare ederek bu namazın yeniden cemaatle kılınmasını başlatmıştır. Halkın vecd içinde bu namazı kıldıklarını görünce, “Ne güzel bir adet oldu” diyerek memnuniyetini belirtmiştir (Buhari, Salatü’t-Teravih, 1). Hz. Ali de, bu uygulama sebebiyle “Ömer mescitlerimizi teravihin feyziyle nurlandırdığı gibi, Allah da Ömer’in kabrini öyle nurlandırsın.” (Müttaki, Kenzü’l-ummal, XII, 576) diye dua etmiştir.
Teravih namazına başlarken niyet ettikten sonra her selam verişte yeniden niyet etmenin şart olup olmadığı konusunda Hanefi alimleri farklı görüşlere sahiptir. Tercih edilen görüşe göre teravih namazı bir bütün olduğundan her iki veya dört rekatta selam verdikten sonra yeniden niyet etme zorunluluğu bulunmamaktadır. (İbn Nüceym, el-Bahr, I, 294; el-Fetava’l-Hindiyye, I, 130).