Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesinden yayınlanan Teravih namazı kılma rehberine göre teravih namazının kılınışı, vakti, hükmü ve daha fazlası yazımızda.
Teravih namazı, Ramazan ayı boyunca yatsı namazından sonra kılınan nafile bir namazdır. Ramazan gecelerini ibadetle ihya için sünnet-i müekkede olarak meşru kılınmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) ile dört halife döneminden itibaren günümüze kadar camilerde veya evlerde cemaatle ya da ferdî olarak eda edilegelmiştir.
Teravih, orucun değil Ramazan ayının sünneti olduğu için oruç tutamayan kimselerin de teravih namazını kılmaları sünnettir.
Teravih namazı, iki rekâtta bir ya da dört rekâtta bir selam verilerek toplamda yirmi rekât olarak kılınır. Hasta veya yorgun olanlar, yirmi rekâtın tamamını kılmakta zorlanırlarsa, bu fazileti kaçırmamak için teravih namazını sekiz rekât olarak da kılabilirler. Zira Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Faziletine inanarak ve mükâfatını umarak Allah rızası için ramazan gecelerini (teravih vb.) ibadetlerle geçiren kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, Teravih, 1 (2008); Müslim, Namaz, 173 (759).
Teravih namazı, yatsı namazının son iki rekât sünneti kılındıktan sonra eda edilir, yatsıdan önce kılınması caiz değildir. Vitir namazı ise genellikle teravihten sonra kılınır.
Önce yatsı namazının ilk sünneti, sonra farzı daha sonra da son sünneti kılınır. Sonra imam, müezzin veya cemaatten biri teravih namazına başlanacağını duyurur.
İmam “niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya ve kıldırmaya”, cemaat de “niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, uydum imama” şeklinde niyet ederek iftitah tekbiri alınıp namaza başlanır.
İkişer rekât halinde kılınacaksa ikinci rekâttan sonraki oturuşta "Tahiyyat”, “Salli-Barik” ve “Rabbena” duaları okunarak sağa ve sola selam verilir. Eğer teravih dört rekât olarak kılınacaksa ilk oturuşta “Tahiyyat” ile birlikte “Salli-Barik” duaları okunarak kalkılır ve üçüncü rekâta kalkıldığında ise “Sübhaneke” duası okunur. Her selam verildiğinde “salat-ı ümmiyye”’nin okunması güzel olur. Teravih namazı ara vermeden kılınabileceği gibi ihtiyaca göre kısa aralar da verilebilir.
Teravih namazı bittikten sonra kısa bir duanın akabinde vitir namazı da cemaatle kılınır. Daha sonra tesbihat ve dua ile birlikte ibadet tamamlanmış olur.
Teravih namazı, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinden başlayarak günümüze kadar cemaatle yirmi rekât olarak kılınmıştır. Sahabeden kimse buna itiraz etmemiş ve âlimler tarafından da bu şekilde kabul edilmiştir. Günümüzde de, başta ülkemiz olmak üzere pek çok İslam ülkesinde teravih namazı cemaatle 20 rekât olarak kılınmaktadır.
Nafile namazların tek başına kılınması daha faziletli olduğu hâlde, teravih namazının cemaatle kılınması Hz. Peygamberin (s.a.s.) uygulamasıyla sabittir. Nitekim Hz. Peygamber teravih namazını birkaç defa cemaate kıldırmış, ancak daha sonra farz olur düşüncesiyle cemaate kıldırmaktan vazgeçmiştir (Buhârî, Salâtü’t-Teravih, 1; Müslim, Salâtü’-Müsâfirîn, 177).
Hz. Ömer halife olunca, halkın dağınık bir şekilde teravih namazı kıldıklarını görüp, tekrar cemaatle kılınmasının daha uygun olacağını düşünmüş ve sahabeyle istişare ederek bu namazın yeniden cemaatle kılınmasını başlatmıştır.
Halkın vecd içinde bu namazı kıldıklarını görünce, “Ne güzel bir âdet oldu” diyerek memnuniyetini belirtmiştir (Buhârî, Salâtü’t-Teravih, 1). Hz. Ali de, bu uygulama sebebiyle “Ömer mescitlerimizi teravihin feyziyle nurlandırdığı gibi, Allah da Ömer’in kabrini öyle nurlandırsın.” (Müttakî, Kenzü’l-ummâl, XII, 576) diye dua etmiştir.
Diyanet'in resmi internet sayfasında “Teravih namazı kaç rekat nasıl kılınır?” sorusuyla ilgili yer alan açıklamalar bu şekildeydi.