Teravih namazı, beş vakit namazların dışında kılınan bir sünnet namazıdır. Ramazan ayında camilerde cemaatle kılınması geleneği olan teravih namazı, müminlerin manevi birlikteliğini ve dayanışmasını sağlar. Peki teravih namazı kaç rekat kılınabilir? İşte detaylar.
Günümüzde de, başta ülkemiz olmak üzere pek çok İslam ülkesinde teravih namazı cemaatle 20 rekat olarak kılınmaktadır. Bununla birlikte şunu da ifade etmek gerekir ki, teravih namazı nafile bir ibadet olduğundan, farz gibi telakki edilmesi de doğru değildir. Bu nedenle, yorgunluk, meşguliyet ve benzeri sebeplerle, teravih namazının evde 8, 10, 12, 14, 16 veya 18 rekat kılınması halinde de sünnet yerine getirilmiş olur. Ancak cemaate iştirak etmeye çalışmak daha iyidir.
Hz. Peygamberin (s.a.s.) kıldığı teravih namazlarının kaç rekat olduğu konusunda, üzerinde ittifak edilen bir rivayet bulunmamaktadır. Her ne kadar onun vitir dahil yirmi üç rekat teravih kıldığı yönünde bazı rivayetler varsa da (İbn Ebi Şeybe, el-Musannef, III, 395; Beyhaki, es-Sünenü’l-kübra, II, 698) bunlar fukaha tarafından farklı değerlendirilmiştir. Dolayısıyla bu konuda Hz. Aişe’nin, Hz. Peygamberin (s.a.s.) Ramazan ayındaki gece namazlarıyla ilgili hadisinden ve Hz. Ömer’in teravihin cemaatle kılınmasını başlatmasıyla ilgili haberlerden hareketle bir sonuca ulaşılmaya çalışılmaktadır. Bu konudaki haberler şöyle değerlendirilebilir: Resulullah’ın (s.a.s.) Ramazan’daki gece namazları sorulduğunda, Hz. Aişe, “Resulullah, Ramazan ve Ramazan dışındaki gecelerde on bir rekattan fazla (nafile namaz) kılmamıştır.” (Buhari, Teheccüd, 16) karşılığını vermiştir. Başka bir rivayette bu sayı on üç olarak zikredilmektedir (Müslim, Salatü’l-Müsafirin, 123-124). Öncelikle bu hadisin teravih namazı hakkında olduğu konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Diğer taraftan Hz. Aişe’nin, Allah’ın elçisinin Ramazan ayında ve Ramazan dışındaki gecelerde on bir veya on üç rekat namaz kıldığını belirtmesi, onun teravih dışında devamlı olarak kıldığı bir gece namazının bulunduğunu göstermektedir. Zaten Kur’an-ı Kerim’de de, “Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl. Umulur ki Rabbin, seni övgüye değer bir makama gönderir.” (İsra, 17/79) buyurulmaktadır.
Yukarıda zikredilenlerden, söz konusu sorunun, Ramazan ayında Hz. Peygamberin (s.a.s.) diğer ibadetlerinde olduğu gibi, gece namazlarında da bir artış olup olmadığını öğrenmek amacıyla sorulduğu ve teravih namazıyla bir ilişkisinin olmadığı anlaşılmaktadır. Hz. Aişe’den rivayet edilen, “Resulullah (s.a.s.) Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazan’ın son on gününde ise çok daha fazla bir gayret gösterirdi. Son on günde, geceyi ihya eder, ailesini de uyandırırdı.” (Buhari, Fazlu Leyleti’l-Kadr, 5; Müslim, İtikaf, 7, 8) hadisi bu görüşü desteklemektedir. Diğer yandan, bu hadisin teravihin meşru kılınmasından önce mi, yoksa sonra mı olduğu da belli değildir.
Öte yandan Hz. Ömer zamanındaki cemaatle kılınan teravih namazlarının rekatları konusunda yirmi ve on bir rekat şeklinde iki rivayet vardır (İbn Ebi Şeybe, el-Musannef, III, 392, 394). Kaynaklarımızda Hz. Ömer’in dönemiyle ilgili farklı rivayetler olmakla birlikte daha sonra teravihin yirmi rekat olarak yerleştiği ve günümüze kadar da cemaatle kılınarak böyle devam ettiği ifade edilmiştir (Bkz. İbnü’l-Hümam, Feth, I, 485; Ayni, Umde, XI, 126-127; Maverdi, el-Havi, II, 291; Şevkani, Neylü’l-evtar, III, 516, 521). Teravih namazı, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinden başlayarak günümüze kadar cemaatle yirmi rekat olarak kılınmıştır. Sahabeden kimse buna itiraz etmemiş ve alimler tarafından da bu şekilde kabul edilmiştir.
‘’Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya’’ şeklinde niyet ederek iftitah tekbiri alınıp namaza başlanır.
Tercih edilen görüşe göre teravih namazı bir bütün olduğundan her iki veya dört rekâtta selam verdikten sonra yeniden niyet etme zorunluluğu bulunmamaktadır.