Kuraklığa dayanıklı buğday geliştirdi

Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde geliştirilen "Taner" isimli buğday, yüzde 15 verim artışı ve yüksek kalitesiyle rekolteye katkı sağlacak.

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne (TAGEM) bağlı enstitünün müdürü Fatih Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezde kuraklıkla ilgili çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Buğday, arpa, yulaf ve mısır gibi farklı bitkilerde ıslah çalışmaları yaptıklarını anlatan Özdemir, kuraklığa dayanıklı geliştirdikleri buğday çeşitlerinin tescilinin yapıldığını aktardı.

Özdemir, kuraklığa dayanıklı buğdayın, üretime önemli katkı sağlayacağını belirterek, şöyle konuştu:

"Kuraklığa dayanıklı buğday geliştirdik. Orta Anadolu ve geçit bölgelerinde 3,4 milyon hektar alanı doğrudan ilgilendiren bir buluş ve tescil. Bu çeşidimize, 'Taner' ismini verdik. Dekarda 350 kilogram verim ve 261 alveograf değeriyle yüksek kaliteli. Şu anda tescili yapıldı. Buradan çiftçilerimize müjdeyi verebiliriz. Mevcut çeşitlerin yerine geçtiği takdirde yüzde 15 daha fazla verim, kalitede ise yüzde 200'den fazla artış sağlayacak. Parasal anlamda verim ve kalitedeki artış ile ekonomiye yıllık 1 milyar dolardan fazla katkı verecek. Uzun yıllar verisi bunu gösteriyor."

65 ilde 3 bin çiftçiden toplanan buğdaylar ıslahta kullanılıyor

Buğdayın kuraklığa dayanıklılığının yanı sıra yüksek verimi ve sanayicinin istediği kalite enerji değeri ile Türkiye'nin büyük bir sorununu çözeceğini ifade eden Özdemir, ıslah çalışmalarının uzun yıllar sürdüğünün altını çizdi.

Özdemir, enstitünün 2009-2014 yıllarında 65 ilde 3 bin çiftçiden topladığı gen kaynağının Ar-Ge'de kullanılmak üzere ıslah programına entegre edildiğini dile getirdi.

Yerli buğday Taner'in nisan-mayıs aylarında alacağı yağışla ve sulanması durumunda veriminin iki katına çıkacağını vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti:

"Sulu çeşitler kadar verim alabileceğimiz bir ürün. Un sanayicilerinin istediği yüksek kalitede. Bu özelliğiyle de TMO buğdayımızı en kaliteli sınıfa aldı. İkincil etkileri anlamında kaliteli buğday ihtiyacını karşılaması bakımından önemli. Un ihracatında kaliteyi artırmak için küçük de olsa yapılan kaliteli buğday ithalatını ortadan kaldıracak."

Buğdayın piyasaya sürülmesinin belirli sertifikasyon sürecini gerektirdiğini, bunu hızlandırmak için çalıştıklarını kaydeden Özdemir, "50 ton kadar orijinal tohum elde edeceğiz. Çeşidimizi bu yıl TİGEM, Tarım Kredi Kooperatifi veya bir şirkete devredeceğiz ve seneye orijinal tohumu onlar ekecek, sertifikalı tohum üretmiş olacak. O tohumu da 2021 hasat sezonunda çiftçilerimize ulaştırmış olacağız." ifadelerini kullandı.