Kilis Ticaret ve Sanayi Odasında, sanayici ve iş insanlarıyla bir araya gelen Bakan Varank, sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de temsilcilik açmasını Meclisten kanun geçirerek zorunlu kıldıklarını, bu düzenlemenin sonucu olarak VK, YouTube, Tiktok, Dailymotion ve Linkedin gibi bir çok platformun Türkiye'de temsilcilik açma kararı verdiğini belirtti.
En son Facebook'un da Türkiye'de temsilcilik açma kararı açıkladığını dile getiren Varank, şöyle konuştu:
"Biliyorsunuz son dönemde mesajlaşma programı olan Whatsapp ile beraber oldukça gündeme geldi. Tabi Facebook açısından bu isabetli bir karar. Türkiye'de artık herkesin eriştiği, haberlerin, bilgilerin çok hızlı dolaşıma sokulduğu bu platformların yerel kanunlardan bağımsız olması düşünülemez. Tabi biz bu yasal düzenlemeyi hayata geçirdiğimizde bunu adeta sansür düzenlemesi olarak göstermeye çalışanlar oldu. Ama görüyoruz ki Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede benzer düzenlemeleri kabul eden bu şirketlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ikinci sınıf vatandaş uygulama yapması kabul edilemezdi. Biz bu çifte standardı ortadan kaldıran bir düzenlemeyi hayata geçirdik. İşte bunun olumlu neticelerini de alıyoruz.
Biliyorsunuz artık tüm global firmaların buna uyması gerekiyor. Birlik ve beraber olduğumuzda, Türk vatandaşlığının haklarını koruyan kanunların arkasında durduğumuzu gösterdiğimizde global markaların da buna nasıl uyduğunu görüyoruz. Bundan sonra da sosyal medya ağları dünyada hangi vergileri ödüyorlarsa burada da aynı vergileri ödemeleri için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Tabi ki ülkemizden elde edilen gelirlerden gereken vergileri ödemeleri için büyük bir gayretle çalışacağız. Alınan karar da hayırlı uğurlu olsun."
Bakan Varank, tüm dünya için zor bir yılın geride bırakıldığını, yeni tip koronavirüs salgınının ekonomilerin üretim, tüketim ve dış ticaret kanallarını derinden etkilediğini ifade etti.
Tüketim alışkanlıklarında önemli değişimlerin olduğunu, hizmet sektörüne ilişkin faaliyetlerde daralma yaşanırken gıda, ev tekstili, elektrikli ev aletleri, mobilya ve elektronik gibi sektörlerde tüketici talebinin arttığını anlatan Varank, uluslararası tedarik zincirinde yaşanan aksaklıkların, yerli üretimin ve arz kaynaklarına yakınlığının önemini biz kez daha ortaya koyduğunu kaydetti.
Lojistik avantajları ve sağlam üretim altyapısıyla doğrudan yatırımlar bakımından Türkiye'nin cazibesinin salgın sonrası dönemde artacağını öngördüklerine dikkati çeken Varank, şöyle konuştu:
"Salgında öne çıkan diğer bir husus sektörel çeşitlendirme oldu. Sadece turizme ya da hizmetler sektörüne dayalı ekonomiler daha büyük yara aldılar. Türkiye, bu anlamda güçlü sanayi ve tarım üretimiyle pozitif ayrışan nadir ülkelerden biri oldu. Özellikle imalat sanayimiz hem iç hem de dış talebi karşılamak için olağanüstü bir gayret sarf etti. En gelişmiş ülkelerde dahi market raflarının boşaldığı, temel ihtiyaç maddelerinin tükendiği böylesine bir dönemde, ülkemiz bu manada Allah'a şükürler olsun ki hiçbir sıkıntı yaşamadı. Geçen hafta açıklanan Kasım 2020 sanayi üretim endeksi verileri, sanayi üretimimizin beklentilerin üzerinde artmaya devam ettiğini gösteriyor. Yıllık bazda yüzde 11, aylık bazda yüzde 1,3'lük artışla sanayi üretimini en çok artıran ülkelerden biri olduk. Ben bu tabloda emeği olan, başta bu salondakiler olmak üzere tüm sanayicilerimizi yürekten tebrik ediyorum. Bu artış, yılın son çeyreğini güçlü, 2020 yılını ise pandemi şartlarına rağmen pozitif büyümeyle tamamlayacağımıza işaret ediyor."
İlk günden itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, oldukça dinamik bir salgın yönetimi gerçekleştirdiklerini vurgulayan Varank, şunları kaydetti:
"Ekonomi yönetimi olarak tam bir koordinasyon içinde çalışıyoruz. Uyguladığımız politikalarla Türkiye'yi pek çok ülkeden pozitif yönde ayrıştırmayı başardık. Emekçilerimizi ve işverenlerimizi mağdur etmemek için tüm kaynaklarımızı seferber etmiş durumdayız. Kısa çalışma ödeneği, nakit ücret desteği, sosyal destek ve normalleşme desteği programlarımızla milyonlarca vatandaşımızın hayatına dokunduk. Yine son dönemde gelir kaybı yaşayan esnaf ve sanatkarlarımız için yeni bir paket devreye soktuk. Finansa erişim konusunda kamu bankalarımız büyük kolaylıklar sağladı. Kriz yönetiminde gösterdiğimiz başarı sayesinde yerli ve yabancı yatırımcıların Türk ekonomisine güveni arttı. Artan güven, hem üretimi hem de yatırımları tetikledi. Senenin başında Türkiye ekonomisi için oldukça karamsar bir tablo çizen uluslararası kuruluşlar da büyüme tahminlerini pozitif şekilde revize etmeye başladılar."
2020 yılı Ocak-Kasım dönemi yatırım talebinin salgına rağmen geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 30 daha fazla olduğuna vurgu yapan Bakan Varank, yine aynı dönemde sadece Kilis'te sermaye büyüklüğü 58 milyon lirayı bulan 107 yeni firmanın kurulduğunu dile getirdi.
Yüzyılın en büyük sıkıntılarından birinin yaşandığı bu dönemde girişimcilerin gösterdiği bu iştiyakın takdire şayan olduğuna işaret eden Varank, "Öncü göstergeler tüketici talebinin ve yatırım iştahının 2021 ilk ayı itibarıyla da artış eğilimini sürdürdüğünü gösteriyor. Aşılama takvimiyle birlikte pandemide bir dönüm noktasına geldik. Bu sıkıntılı süreci geride bırakıp, artık tam anlamıyla yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama odaklanacağımız bir döneme giriyoruz. Ekonomi ve hukuk alanında güçlü bir reform irademiz var. Yatırım ortamını güçlendirecek adımları kararlılıkla atacağız."
Sanayi başta olmak üzere tüm sektörleri destekleyecek adımları attıklarını, Kilis'teki işletmelere ve kente yatırım yapmayı planlayan yatırımcılara önemli kolaylıklar sağladıklarına dikkati çeken Varank, 2012 yılından bu yana Kilis'e yatırım yapmak isteyen 100 yatırımcıya teşvik belgesi düzenlediklerini, bu belgelerle 2,3 milyar liralık sabit yatırım yapılmasının, 3 binden fazla kişiye istihdam sağlanmasının önünü açtıklarını kaydetti.
Sadece 2020 yılında işletmelere 2 milyon lira doğrudan hibe desteği sağladıklarını, 2003 yılından bu yana doğrudan hibe desteği verdikleri işletme sayısının 621'e, faiz desteği verdikleri işletme sayısının ise bin 804'e ulaştığını dile getiren Varank, İpekyolu Kalkınma Ajansının kurulduğu 2008'den bugüne 135 projeye yaklaşık 50 milyon lira, GAP Bölge Kalkınma İdaresinin kentteki 50 projeye 50 milyon liranın üzerinde destek sağladığını söyledi.
Bakan Varank, Türkiye'nin en büyük OSB'lerinden biri olacak Polateli-Şahinbey Tekstil İhtisas OSB'sini yatırımcıların hizmetine sunmak için çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
Projeyi 2021 yılı yatırım programına dahil ettiklerini aktaran Varank, şu değerlendirmelerde bulundu:
"OSB tarafından hazırlanacak altyapı uygulama projeleri ve keşiflerin onaylanması gerek. Ben Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğümüze talimat veriyorum. Bir an önce ihaleleri gerçekleştirelim. Planlanan yatırımlar gerçekleştiğinde, Kilis'in limanlara ve sınır kapılarına olan kaliteli ulaşımı daha da önem kazanacak. Özellikle Amanos Tüneli tabiri caizse çıkmaz sokak olarak anılan bu bölgeyi, önemli bir destinasyon haline getirecek. Bu konularda Ulaştırma Bakanlığımız ile koordineli bir şekilde çalışıyoruz. Bakanımız Cuma günü Gaziantep'e gelecek ve tüm bu konuların üstünden geçecek. OSB yatırımlarına ek olarak, bildiğiniz gibi 3 kısımdan oluşan Küçük Sanayi Sitesi'ni de tamamladık ve esnafımızın hizmetine sunduk. 2002 yılından bu yana yaklaşık 30 milyon lira yatırım yaptığımız Küçük Sanayi Sitesi şu anda 332 işyeriyle esnafımıza hizmet sunuyor ve bin 175 kişiye istihdam sağlıyor."
Tarım sektörünün Kilis için önemine işaret eden Varank, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Son olarak, tarım sektörü, Kilis'in yurt içi hasılasının yüzde 20'sinden fazlasını oluşturuyor. Bu durum tarıma dayalı sanayinin gelişmesi için aslında büyük fırsatlar sunuyor. Bölgesel kalkınmada temel yaklaşımımız şehirlerin iç potansiyelini harekete geçirmek. Kilis'in salçalık kırmızı biber, üzüm ve zeytin konusunda önemli bir potansiyeli var. Biz de kalkınma ajansı ve GAP idaremizin desteğiyle bu alanlara yönelik olarak iki önemli işleme, paketleme ve depolama tesisi kurduk. Zeytin tesisimiz halihazırda faaliyete başladı, üzüm işleme tesisi de bu yıl tamamlanıp üreticilerin hizmetine sunulacak. Toplamda 10 milyon liraya yakın destek sağladığımız bu projeler sayesinde Kilisli üreticilerimizin ürünleri yurt içi ve yurt dışı pazarlara ulaşacak. Kilis'in marka değeri daha da yükselecek."
Toplantı, basına kapalı olarak devam etti.