Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı canlı yayın programında gündeme dair soruları yanıtladı. Erdoğan, OHAL ile ilgili soruya "Seçim sonrası OHAL'i masaya yatırıp onu kaldırma gibi bir durum söz konusu olabilir. Onun çalışmasını da yapmış olacağız." şeklinde cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Cumhurbaşkanı ile Seçim Özel' canlı yayınında soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar:
Şu anda meydanlar ısınmaya başladı. Örneğin benim bugün Mersin, Tarsus'ta temel atma törenlerimiz vardı. Mersin'den de Hatay'a geçtim. Üçünde de çok farklı heyecan coşku vardı. Daha sonra Ankara'ya geçtik, muhtarlarımıza iftar verdik. 2500'e yakın muhtar vardı. Onların ihtiyaçları neyse, bunların hepsini bir forma dolduruyorlar, İçişleri Bakanlığı'mız bunları topluyor. Sorunların çözümüne gidiliyor. Bugün de muhtarlar formları doldurdu, bunlar toplandı. İlgili birimlere gönderildi.
Ben bugünkü havayı görünce vatandaş seçimin havasına tam manasıyla girmiş. Yarın Kayseri'de olacağım. Kayseri mitingiyle birlikte bu trend iyice güçlenecek. Araya bir de Nevşehir'i koyduk. Her iki mitingi de yarın yapacağız.
Cahit Zarifoğlu, aslında çocukların şairiydi. Değerli bir abimizdi. Merhum Abdurrahim Karakoç'un çok önemli bir şiiri var; Mihriban. Abdurrahim Karakoç'un oğlu da bizim adaylar arasında umarım onu da aramızda görürüz.
"Biz çıraklığı, kalfalığı geride bıraktık"
610 vekil sayısını çok bulan bir muhalefet var. 16 yıldır AK Parti iktidarda neden bu kadar kapsamlı beyanname hazırlandı diye eleştiriler var. Bizim beyannamemiz neden muhalefeti rahatsız ediyor. Biz 16 yıl çalıştık. Boş durmadık. Ben diyorum ya rahatsız oluyorlar. Bunlar daha çırak bile değil. Biz çıraklığı, kalfalığı geride bıraktık. Halkımıza diyoruz ki bize baş ustalık için icazet verin.
Sayın İnce'nin yeni yönetim anlayışı diye bir derdi var mı? Ben öyle bir şey duymadım. Teröre yönelik meydanda bir söz duydunuz mu? Sizler duyduysanız ayrı. Ben meydanlarda terörü anlatıyorum o ise terör üzerine giden bir kahramanın üzerine gidiyor. Biz kaç terörist etkisiz hale getirdiğimizi anlatıyoruz. O ise terörist başı ile gelen 'meydanlara dökülün' diyerek Kürt kardeşlerimizi sokağa döken Demirtaş'ı ziyaret ediyor.
Ben bunları bir proje olarak değerlendiriyorum. Bunlar bir proje örgüt. Bu dayanışmayı anlamak mümkün değil. Sözde adalet yürüyüşünde de yanlarında bu terör örgütü desteğiyle parlamentoya girenler vardı. Bunların bir kısmı cezaevinde bir kısmı yurtdışında. Bunlar da gidip Edirne'de böyle bir zatı ziyaret ediyor.
İnce'ye TRT tepkisi
Sayın İnce kendi partisinin içerisinde kaybetti, TRT ile mücadelenin içine girdi. Keşke TRT ile ilgili bir konuda TRT'deki bu yayınlar hiç olmasa. Açıkça söyleriz. Ama o TRT'ye değil Türkiye'ye talipmiş.
Biz bu yeni dönemde inşallah daha çok futbolda olduğu gibi ofansif bir anlayışla, ortak aklı devreye sokarak, yanımızda ciddi bir ekip ve o ekiple beraber de süreyi hızla işleten bir yapıyla Türkiye'yi şöyle uçurmanın gayreti içinde olacağız.
Kanal İstanbul projesi
Malum daha kısa bir süre önce Boğaz'da bir yalıya gemi çarptı. Allah göstermesin bu bir tanker olabilirdi. Tanker olsaydı büyük bir felakete dönüşürdü. Yıllar önce Haydarpaşa Limanı önünde olmuştu. O zamanlar Selimiye taraflarında aylarca yanmıştı. Bu her an olabilir. Yalıların birçoğuna bu tür gemiler çarpmıştır. Aslında bu proje stratejik bir projedir. Bunu yaptığımızda İstanbul'a güzellik katıp stratejik damga vuracağız. Benim böyle bir derdim var. Bu şimdi değil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğum zaman başladı. Dedim ya 'çıraklık' diye. Birinci, ikinci köprü olayında da komünistler 'istemezük' diyorlardı. Kanal İstanbul, stratejik bir projedir. Bunu yaptığımız anda İstanbul'umuza ayrı bir güzelliği katarken stratejik bir damgayı da vuracağız. Kanal İstanbul projesini anlamayan ne İstanbul'u anlar ne de Türkiye'yi anlar. Bu proje zevk için değil gerekli olduğu için yapılan bir projedir.
Dün akşam gençlere söylediğim gibi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı birleştireceğimizi açıkladık. Yeni mezunları oldukça ilgilendiriyordu. Son hafta, yeni yönetim sistemini bir programla açıklayacağım.
Sayın İnce'nin performansını takip etmek işim değil. Ben 'biz ne durumdayız?' diye bakarım. Fakat söylediğiniz bir proje değil temennidir. Mutluluğu, huzuru neyle getirecek? Bunu ortaya koyması lazım.
Biz bir TV programı yapacağız. Orada Havalimanı'nın son halini paylaşacağız. Bununla biz Türkiye'nin dünyaya bakışını, dünyanın da Türkiye'ye bakışını değiştireceğiz. İlk anlarda burasının yolcu potansiyeli yılda 90 milyon olacak. 2023'te yolcu potansiyeli 150 milyona çıkacak. 150-200 arasında değişebilir. Niye bize hasım, rakip gözüyle bakıyorlar? Türkiye büyüyor, uçuyor. Böyle bir projeyi hazmedemiyor. Kanal İstanbul'un gerekliliği ne? Biz butik şehirler kuracağız. İstanbul'un güzelliğine bir güzellik daha katacağız. Panama'yı dünyada kimse bilmez. Ama Panama Kanalı ile tanınıyor. Süveyş aynı şekilde tanınıyor. İstanbul da böyle tanınacak. Stratejik önemimizi arttıracak.
Türkiye'yi 4 ana sütun üzerinde yükselteceğiz dedik. Eğitim, Sağlık, adalet, güvenlik. (İnce) Bu ise şimdi kaçak güreşiyor. Biz bir şey söylüyorsak 'Ben söylemiştim' diyor. 'Millet Bahçesi' diyoruz, 'Ben onu söylemiştim' diyor. Central Park'ın 4 katı büyüklüğünde. Bu daha ham. Şimdi statlar yapıyoruz. Eski statları da millet bahçesine dönüştürüyoruz. Şu güzelliği görüyor musunuz? Her zaman projeler ihtiyaçlara göre şekil alır. Proje mimarları bu ihtiyaçlara göre çalışıyor.
"Kılıçdaroğlu ne anlar projeden?"
Bizim Boğaz tehlikelerden korunmuş olacak. Sadece turistleri gezdiren tekneler olsun diyoruz. Büyük gemilerin hepsi Kanal İstanbul'dan geçmek suretiyle bu tehlikeleri atlatmış oluruz. Türkiye'de telefonu en çok dinlenen kişi benim.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun böyle bir projesi varsa, bu projeyi bugüne kadar niye açıklamadı? Sayın Kılıçdaroğlu ne anlar projeden? SSK müdürlüğü yaptığında hastanelerin durumu neydi. Niçin genel müdür olduğunda doğru düzgün bir hastane ortaya koymadın. Bunlar projeden anlamaz. Proje bizim işimiz. Avrupalı buraya gelsin. Tek derdimiz kalite sahibi doktorlarımızı arttırmak. Onları arttırdığımızda bu hastanelerin müşterisi çok daha artacak.
Şuan bile vatandaşlarımız buraya geldiğinde o kadar mutlu oluyor ki. Gidiyorum, gözleri doluyor. 'Ey Tayyibim diyor, sen bu hastaneleri yaptın. Ben ne davarımı, ne ineğimi sattım... Buraya para ödemeden yattım' diyor.
Biz gelmeden önce MR mı vardı, tomografi mi vardı? Geldiğimizde birkaç tane kırık dökük ambulans vardı. Eskiden köpeklerin çektiği ambulans ile götürülürdü. Şimdi paletli ambulanslarla bu işi yapıyoruz. Sayın İnce bunları nasıl görmemezlikten gelirsin. 5 bin ambulansı sağlık örgütümüze dahil ettik. Yapıyoruz ve yapacağız. Mutluluk bu, huzur bu.
Öğrenci bursu geldiğimizde 45 TL'ydi, şimdi 450 TL. 45 TL'den 450'ye çıkaran biziz. Yurt falan hak getire. Yurt yapımında da 'durmak yok yola devam' diyoruz. Sürekli yurt yapıyoruz. Öğrencilerin kaldıkları yerdeki maliyeti düşürmemiz gerekiyor.
Kılıçdaroğlu'nun Man adası iddiası
Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu tür çirkin iftiraları adalet duvarına çarptı. Kılıçdaroğlu, iftiralarının cezasını buldu. Ne kadar tazminat kazandığımızın hesabını ben tutamaz oldum.
Bu partinin cumhurbaşkanı adayı da geçenlerde tüm vekilleri 'hırsız' olmakla itham etti. Yahu şimdi kendisi de buna katılıyor. Bu senin genel başkanını da seni de kapsıyor. Kabul ediyorsan sen de hırsızsın. Parlamento gibi kutlu bir mekanı böyle bir ithamla kabullenmek olabilir mi?
"Bakanlar ağırlıklı olarak kabine dışarıdan olacak"
Bizim arkadaşlarımızın hepsi dava açıyor. Muharrem İnce buradan nereye varır ben bilemem. Ama hırsızlık konusunda itham etmek, gerçekleri çarpıtmak bunların iliğine karar işlemiş. Her seferinde akıl almaz bir şekilde buna devam ediyorlar. Arkadaşlarımız davalarını açıyorlar. Yargı ne kadar verir onu bilemem ama 'hırsızlık' ithamının ben ciddi bir cezasının olduğunu biliyorum.
Öncelikle bir Cumhrubaşkanı ile ayrımı bir kenara koyalım. Bir bütünlüğü koyalım. Seri anlamda bir üretimi ortaya çıkaralım. Parlamentonun çalışması ağır giderse siz de yürütme olarak seri, üretimde kararlar alamıyorsunuz. Bazıları saptırma yapıyor; Cumhurbaşkanı yasa yapıyor diye. Cumhurbaşkanının yasa yapma yetkisi yok. Cumhurbaşkanı sadece KHK çıkarmada yetki almış oldu. Bununla birlikte yasa konusunda atacağımız adımlar konusunda parlamento müsaade etmezse yapamaz. Yapılandırma süreci içerisinde 16 Nisan kararlarıyla milletimiz eski sisteme son verdi. Yeni sistem bu 24 Haziran seçimiyle birlikte sinyalini alacak. Bununla birlikte de yeni sistem içerisinde Cumhurbaşkanı olarak kim hangi göreve gelecek bunları ekibimizle çalışacağız. Arkadaşlarımızı tanıtacağız ve bu çalışmalara gireceğiz. Bakanlar ağırlıklı olarak kabine dışarıdan olacak.
Parlamentodan milletvekili alabilirsiniz ama kaç kişi alırsanız o kadar sayı kaybedersiniz. Milletvekili sayısı biraz da bunu belirleyecek. Güçlü meclis olması halinde güçlü hükümet kurmamız da daha kolay olacak. Ne kadar milletvekili çıkartacak Cumhur İttifakı? Bu bizim için çok önemli.
Cumhur İttifakı'nın herhangi bir leke almasını istemeyiz. Birileri bunu kurcalamak isteyebilir onlara da fırsat vermemek lazım. Birlik beraberlik içinde sürdürmemiz lazım.
Biz dünyayı yeniden keşfetmiyoruz. Tayyip Erdoğan da çırak değil. Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yaptım. Gelişmiş, gelişmekte olan ülkelerin neredeyse tamamını gezdim. Oralarda sistem nedir tabi bunları biliyoruz. Gittiğimiz yerde de bunları görüşüyoruz. Yerel modellerde, merkezi modellerde sistem nedir... Bunları gören birisiyim. Özal da Demirel de bunu savundu. Hatta Türkeş, Erbakan da savundu. O çarktan gelenler bile bunu reddetti sonrasında. Halbuki oradan gelen bir sistem bu. Bu sistemi uygulayanlar netice elde etti. Koalisyon sistemi değil, ayıklanma sistemidir bu. 50+1 görünüşte zor da olsa, daha sonra işi bu netleştirecek. Halk artık kendini belli bir yöne kararını sevk edecek. Türkiye geçmişten bu yana koalisyon hükümetlerinde netice alamamış, geri gitmiştir.
Bizim dönemimizde hiç koalisyon olmadığı için biz sürekli irtifa kazandık. Bundan sonra biz eskiye dönmeyelim, o darbeyi yemeyelim istiyoruz. İnanıyorum ki bu seçimde inşallah başkanlığı almamız parlamentoda da Cumhur İttifakı olarak bizim Türkiye'yi nasıl uçuracağımızı sadece milletimiz değil dünya görecek.
Gönlük birlikte hiç olmazsa, İstanbul-Ankara gibi illerde miting yapsak çok daha önemli olur. Zorlamayı gündeme getirmek olmaz. Kendilerine teklif yaptık. Kendileri miting yapmak istiyor. Daha fazla ısrar yapmak olmaz. Biz ilçe mitingleri yapacağız. İstanbul Ankara'da ilçe mitingleri olacak. Hedefimiz MHP tabanından oy almak değil. Zaten biz neler yapacağımızı anlattığımız zaman halkımız iradesini yönlendirecektir. Cumhur İttifakının içerisinde ortağından nasıl oy alırıma girersem bu yanlış olur. Biz diğer siyasi parti tabanlarından nasıl oy alacağımıza bakalım. Arkadaşlarımıza da bunu söylüyorum. Geçin bu işi. Bunun üzerinden oynayın. Biz bir ittifak kurmuşuz böyle bir yanlış olmaz.
"Bürokratik oligarşiden çok çektik"
Bu yetkiyi yeni düzen Cumhurbaşkanına veriyor. Biz de en ideal kabineyi, ajansları nasıl kuracağım bunun çalışmasını mesai arkadaşlarımla oturacağız konuşacağız en ideal olanını, en başarılı şekilde yürütecek olan kabineyi kuracağız. Teknokratlar kabinesi düşünemem. Bürokratik oligarşiden çok çektik. Bunu başarırsak biz başarı alırız. Şuanda birçok dünya ülkesinde piyasadan gelen insanlar belli yerlere yerleşiyor. Bizim için de siyasi vizyon sahibi olacak, aynı şekilde bir şirket yönetiyor gibi yönetecek, sonuç odaklı bir kabine olacak.
Devleti şirket gibi yönetmeliyiz. Bu ittifakla baraj kalmadı. Bunu neden konuşuyor ki. HDP bir ittifak içinde yer almadığı için barajı aşar ya da aşmaz bu onun sorunu. Oluşturduğumuz yeni yapı bu sorunu ortadan kaldırıyor. Artık tamamen bunu gündemden düşürmüş oluruz.
15 Temmuz'daki gibi mücadele sürüyor. KHK'larla bu süreç aynen devam ediyor. Biz asla bundan taviz vermeyeceğiz. Bunlar milleti böldüler, parçaladılar. Bu akşam burada özellikle bir şey söyleyeceğim. CHP'nin seçim beyannamesinde terörle ilgili bir şey yok. Neden beraber geziyorlar da ondan.
Seçim sonrası OHAL'i masaya yatırıp onu kaldırma gibi bir durum söz konusu olabilir. Onun çalışmasını da yapmış olacağız.
İnşallah kabineyi kurduktan sonra talimatı verip çalışmayı sürdüreceğiz. Fazla sürüncemede kalmaz. Adımı atacağız. Biz bunlar üzerinde aylarca çalıştık. Yalancı diyorum ya. Hepsi 'gazete küpürü' diyorlar. Bunlarda iddianameler var, gazete küpürleri de var.
FETÖ'nün bizim zamanımızda büyüdüğü iddiasını ben reddetmem. Bunlar büyük bir ihanet şebeeksi içerisindeymiş. Aldatıldık. Taa Erdal İnönü'ye git, Bülent Ecevit'e. Ecevit, İnönü bunların en yakın arkadaşıydı. Erdal İnönü'nün bunların okullarını ziyaret ettiğini iyi bilirim. Onların davetlerine katıldıklarını iyi bilirim. Gelsinler konuşalım. Samimi değiller. Biz yanıldık. Biz bunlara çok inandık. 2004 MGK'sında hedef sadece FETÖ değil tüm terör örgütlerine yönelik bir süreçti. Biz bunun üzerine ısrarla da gittik. Birçok STK'lar da masaya yatırıldı. 2010'dan sonra da ayıklama süreci başladı.
Kandil'e operasyon
Olayın tabi 2 boyutu var. Kandil var Sincar var. Irak'tan Türkiye'ye herhangi bir tehdit olursa, Bağdat yönetimiyle bunu görüşürüz. Bağdat 'ben bunu çözerim' dediği takdirde ne ala. 'Çözemem' derse Sincar'ı da Kandil'i de vururuz. Bunu ilk defa söylüyorum. Mahmur. Mahmur çok önemli. BM şöyle demiş böyle demiş... BM'nin Mahmur meselesini de halletmesi lazım. Mahmur bir kuluçka yuvasıdır. Ban Ki Moon ile bunları çok konuştum. Şimdi de konuşuruz. Bu meseleyi çözmezseniz vururuz. Kandil nereden besleniyor sanıyorsunuz? Mahmur'dan. Sİncar da küçük bir Kandil'dir aslında.
Şimdi tabi Fırat'ın doğusunda topraklar öyle yerleşim bölgesi şeklinde değil. Burada en sıkıntılı olan Deyri Zor. Burada doğal zenginlikler var. Burada Amerikalıların da sıkıntıları var. Bir de tabi burada DEAŞ'ın da hesapları var.
Sincar bizim için tehdit oluşturuyor ise elbette gereğini yapacağız.
Özellikle İran ile bu konuda görüşmelerimiz çok oldu. Ayrıca elbet bu bölgeye ilişkin İran ile görüşmemiz çok oldu. Bir de sadece İran ile değil Irak ile de görüşmelerimiz var.
Bedelli askerlik
Bu bedelli askerlik konusunda Sayın Başbakan açıklama yaptı. Seçimi atlatalım, seçimden sonra bu işin hem askeri boyutunu bir değerlendiririz, ondan sonra kendi kabinemizde, ekibimizle ortak aklı oluştururuz. Askerle çalışmamız gerek. Bir yanda Afrin var Sincar var, Kandil var. Ona göre de inşallah onun adımını hayırlısıyla atarız.
2005'te Diyarbakır'da bir konuşma yapmıştım. 'Eğer bu sorunsa bu benim sorunumdur.' Türkiye'de sadece Kürdün değil, Türkün Boşnak'ın da sorunu vardır. Şimdi terör sorunu vardır. Bunun temel sorunu PKK'dır. Terör sorununu sıfırlayana kadar son teröriste kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Ben geçen Diyarbakır'da da söyledim. Ret politikalarınız kim kaldırdı? İnkar politikalarını kim kaldırdı?
Kürt kardeşlerimizi çok kandırdılar. Şimdi ben diyorum ki Ey Kürt kardeşim seni kandıranlara izin verme. Diyarbakır Belediyesi önünde ağlatılan anneler senin annen. Onların kızlarını Kandil'e kaçıranları unutma.
Biz artık eski Türkiye değiliz. İHA'larla SİHA'larla yaptıklarımız var. Bir de F-16'larla yapılacak olanlar var. Bizler herhalde düşmana malzeme verme yolunu tercih edemeyiz. Bir gece ansızın vurabiliriz. Stratejimiz bu olacak.
Ali Koç'un Başkanlığı
Ali Bey açık ara bir başarı elde etti. Beklenen başarıyı ortaya koyması lazım. Aykut Hoca'yla devam edecek sanırım bugün gazetelerde öyle okudum. İsteriz ki güçlü bir Fenerbahçe olsun.