İslam dünyası için büyük öneme sahip Kurban Bayramı, 16 Haziran Pazar günü başlayacak. Müslümanların Allah'ın rızasını kazanmak için ibadet amacıyla belirli şartları taşıyan hayvanları usulüne uygun kesme süreci Kurban Bayramı süresince gerçekleştirilecek. Kurban Bayramı'nda kurbanlık hayvan parası ne zaman verilir? Taksitle kurban alınabilir mi? Satın alma, ödeme, kesim ve et dağıtımı ile ilgili detaylı bilgi.
Kurban ibadetinin geçerli olması için kişinin, ibadet amacıyla kendi mülkiyetinde bulunan belirli nitelikleri haiz bir hayvanı kesmesi gerekir. Mülkiyet ise hayvanı bizzat yetiştirme, hibe veya miras yolu ile olabileceği gibi satın alma yolu ile de gerçekleşebilir.
Bu itibarla, taksitlendirme yolu ile satın alınan bir mal da alıcının mülkiyetine geçtiği için kurban kesmesini gerektirecek mali imkâna sahip olan kişinin bu yolla aldığı hayvanı kurban etmesinde bir sakınca yoktur.
Kısaca hali vakti yerinde olanlar, yani zenginler kurban keserler. Bunun ölçüsü ise temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra, kendisini zengin kılacak kadar malı mülkü bulunmaktır. Böyle olan malın mülkün üzerinden, zekatta olduğu gibi bir yıl geçmesi de gerekmez.
Kurban kesim vakti, bayram namazı kılınan yerlerde bayram namazı kılındıktan sonra, bayram namazı kılınmayan yerlerde ise fecirden (sabah namazı vakti girdikten) sonra başlar. Kurbanlıklar, mutlaka kurban kesim günleri içerisinde kesilmelidir.
Hanefi mezhebine göre bayramın 3. günü akşamına kadar devam eder, bu süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Şafii mezhebine göre ise bayramın 4. günü gün batana kadar kurban kesilebilir.
Vekaletle kurban kestirmek isteyen kişinin, kesene vekalet vermesi gerekir. Eğer kurban ibadetinin yerine getirilmesi hususunda bir kurum aracı kılınıyorsa bu durumda kurbanın satın alınması, kesilmesi ve dağıtılması gibi hususlarda kapsamlı bir vekalet verilmelidir. Aracı kişi ve kuruluşlar, vekalet şartlarının dışına çıkmamalı, kurbanlarla ilgili olarak, sahiplerinin bilgisi ve rızası dışında iş ve işlemlerde bulunmamalıdır.
Küçükbaş bir hayvana birden fazla kişinin ortak olması ya da büyükbaş bir kurbanlığa 7'den fazla kişinin hissedar olması caiz değildir. Aynı hisseye birden fazla kişinin ortak olması halinde kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Bu sebeple bir hissenin birden fazla kişiye satılması gibi bir yanlışa düşülmemelidir.
Hayvan, kurban niyetiyle ve vekalet veren kişi adına kesilmelidir. Kurban hisselerine ortak olanların tamamının niyeti ibadet olmalıdır.
Hayvan kesim ücretleri veya organizasyon giderleri, kesilen kurbanlık hayvanların etleri, derileri veya sakatatından karşılanmamalı, bunlar ayrıca ödenmelidir.
Hissedarlar belirlenmeden hayvanların topluca kesilmesi caiz değildir. Henüz kesim yapılmadan her bir hissedar, kurban edilecek bir büyükbaş hayvanın en az 7'de bir hissesine kaydedilerek belirlenmeli ve hayvan, belirlenen hissedarlar adına vekaleten kesilmelidir. Bunun aksine örneğin, 6 kişi adına kesilen bir büyükbaş hayvana, kesimden sonra 7'nci kişi dahil edilemez.
Kurban ibadetinin hikmetlerinden biri, toplumun bütün kesimlerinin bayrama iştirak etmelerinin sağlanmasıdır. Kurban etlerinin başta ihtiyaç sahipleri olmak üzere aile efradı, dostlar ve komşular ile paylaşılmasının istenmesi bu amaca yöneliktir. Bu kapsamda kurban etlerinin bir an önce ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması da esastır. Kurban etlerinin satılıp başka amaçlar doğrultusunda kullanılması bu hikmetlere aykırılık teşkil eder.
Bu nedenle bazı kişi ve kuruluşlar tarafından kesim öncesi henüz organize aşamasında kurban etlerinin satımının planlanması doğru değildir. Dolayısıyla vekaletle kurban kesen kuruluşların kapasitelerini dikkate alarak kesip dağıtabilecekleri sayıda kurban vekaleti almaları, kesim işlemini mutlaka gerçekleştirmeleri ve buradan elde edilen etleri satışa konu etmeden öncelikle muhtaçlara dağıtmaları gerekir.
Ticari kuruluşlar, kurban organizasyonu kapsamında et satımını çağrıştıran uygulamalardan uzak durmalıdır. Et satımı ile kurban ibadeti birbirinden farklı şeylerdir. Dolayısıyla kurban kesimine aracılık eden ticari kuruluşlar, belli kiloda et miktarının kurban sahiplerine verilmesini taahhüt etmemelidirler. Bunun yerine tahmini bir kilo aralığı belirleyerek, bu kilo aralığında bir hayvanı kişi adına vekaleten kesebilirler. Bu durumda çıkan et ne ise hisse sahibine teslim edilmesi gerekir.
Hissedarların etlerinden eksiltme yoluna gidilerek veya tahmini kilodan fazla gelen etler toplanarak yeni bir hisse oluşturulmamalı ve bu etler başkalarına satılmamalıdır.
Kuruluşlar, vekaletlerini aldıkları kişiler adına kestikleri kurban etlerinin tamamını ya hissedarlara ya da vekalet şartlarına uygun olarak onların izin verdiği yerlere ulaştırmalıdır. Hissedarlar, kurban hissesinin tamamına sahip olmalı, kuruluşlar fazla hisse toplayabilmek için hisse fiyatını düşük ilan ederek kendi kaynaklarından ilave ücret ödememelidir.
Kurban etlerinin sahiplerine verilmesi üzerine anlaşma yapıldıysa, etlerin karıştırılmaması ve her hissedara kendi kurbanının etinin verilmesi gerekir. Çünkü bu hisseler, vekalet verenlerin mülkiyetinde olduğundan yapılacak her türlü tasarruf onların izni ve onayına bağlıdır.
Bir kimse, kendi evinde besleyip büyüttüğü bir hayvanı, kurban olarak keseceğine karar verse; bu hayvanın gücünden veya dişi ise sütünden yararlanabilir. Fakat kurban olarak alınan bir hayvanın kesim öncesinde sütünden ve yününden yararlanmak uygun değildir. Çünkü bu durumda hayvan satın alınmasından itibaren kurbanlık olarak belirlenmiş olmaktadır. Şâyet böyle bir hayvandan yararlanılmışsa, yararlanma bedeli sadaka olarak verilmelidir (el-Fetâva’l-Hindiyye, 5/300-301; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 6/329).