Sosyal medya düzenlemesinin Meclis'ten geçmesinin ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ilk kez konuştu. Ünal, düzenlemede öne çıkan temsilci bulundurma zorunluluğuna uyulmaması halinde şirketlere verilecek en büyük cezanın yüzde 50-90 arasında bant daraltma olduğunu belirtti.
Ünal'ın açıklamalarının satır başları şöyle;
"Amaç mağduriyetlerin giderilmesi, hakların korunması"
- sosyal medyayı kapatmak ya da yasak getirmek amacı içermiyor. Tam tersine kişisel verilerin güvence altına alınmasını sağlayacak bir düzenleme. 55 milyon vatandaşımız sosyal ağlarda kullanıcı durumda.
Dolayısıyla sosyal ağlarda kullanıcı olan vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin korunması ve burada var olan dezenformasyonun önüne geçilmesini amaçlayan bir düzenleme. Bu düzenlemenin amacı tam da kullanıcı durumunda olan vatandaşlarımızın haklarını korumak amacıyla yapılmış bir düzenleme.
"Ciddi mağduriyetler ortaya çıktı"
Almanya'daki düzenlemeyi esas alarak çalışmaları yürüttük. Sosyal ağ sağlayıcılarına yetkili bulundurma zorunluluğu geldi. 1 milyondan fazla erişimi olan ağlar Türkiye'de temsilcilik açacak.
"Yüzde 50-90 daraltma"
Avrupa Birliği sosyal ağları bilgi sağlayıcılar olarak tanımlıyor. AB İnsan Hakları Mahkemesi de bu yönde alınan kararları onaylıyor.
- Yasal yükümlülük taşıyan temsilcilik atamazsa Almanya, idari para cezası getiriyor 500 bin avro. Biz ise Türkiye'de bunu kademeli hale getirdik. Yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren tebligatta bulunulacak. Yasal temsilci atanmaz ise 10 milyon lira, tebliğden 30 gün sonra atama olmazsa 30 milyon lira bunlara rağmen yine temsilci atanmaz ise reklam verme yasağı getiriliyor. Buna rağmen hala eğer karşı taraf hukuki ve mali bir muhataplık oluşturmama konusunda direniyorsa bu defa reklam verme yasağından 3 ay sonra yüzde 50 bant daraltma cezası veriliyor ve bir ay sonra hala muhataplık oluşturulmuyor ise yüzde 50-90 daraltma uygulanacak.
İhlal halinde paylaşımın 4 saat içinde kaldırılması zorunlu olacak
Bu düzenleme bizim sosyal ağları özgür bir şekilde kullanmamızı sağlayacak ve oraların dezerformasyonlardan suçlara kadar, özel hayatın gizliliğinin korunmasından kişisel bilgilerimizin güvence altına alınmasına kadar bir düzenleme yaptık.
Diyelim ki bir içerik ile ilgili başvuruda bulunuldu. Suç teşkil eden bir içerik çıkarma talep edildiğinde 4 saat getirdik, Almanya'da bu 24 saat. Başvuruya 4 saat içinde başvurulması gerekiyor.
Sosyal ağlarda temel sorun muhataplık sorunu. Bir ihlalle karşılaştığınız zaman karşınızda bir muhatap bulamıyorsunuz.
Siber alanda egemenlik haklarımızın tanınması sağlanacak
Dünyada 3,8 milyar aktif sosyal medya kullanıcısı var. Bu sosyal medya platformunun bu egemenleri adeta devletlerle egemenlik mücadelesine girişiyor. Siber vatanda da mücadele ediyoruz. Twitter ve Facebook Almanya'nın egemenlik haklarını tanıdı. Biz de diyoruz ki bizim egemenlik haklarımızı da tanıyın. Türkiye'nin siber egemenlik hakkı vardır.
- Dijital dünyanın egemenlik haklarını savunan bir muhalefet anlayışı ile karşı karşıyayız. Suriye'de Esed'i desteklemekten, Mısır'da Sisi'yi desteklemekten çıkması gerekiyor bu ülkede muhalefet yapan ve siyaset yaptığını zannedenler. Mavi vatanı da biz bu ülkenin haklarını korumak için mücadele ediyoruz siber sahada da bu ülkenin siber haklarını korumak için mücadele ediyoruz. Türkiye siber güvenliğini korumak zorundadır.
Görüşmeler yapılacak ve bu tebligatlar yapılacak. Daha sonra önce ilk tebligattan 30 gün sonra bakılacak, ikinci ve üçüncü tebligattan sonra bakılacak.
Unutulma hakkı
Dijital dünyanın ham maddesi veri. Yani bizim online işlemlerimizden türeyen tüm veriler. Facebook adeta hafızamız haline gelmiş. Bugün artık Facebook üzerinden algoritmik düzenlerle sizin 300 likeniz üzerinden sizinle ilgili raporlar çıkarıyorlar. Veri madenciliği dediğimiz bir şey var ki bizim verilerimizin ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. O yüzden diyoruz ki bizim verilerimiz de burada dursun.
- ABD Dışişleri Bakanı TikTok'u kapatabiliriz dedi. TikTok bir Çin yazılımı. ABD vatandaşlarının TikTok kullanıcılarının verileri nerede tutuluyor? Çin'de tutuluyor. Bunu milli güvenlik sorunu olarak gördüklerini belirttiler. Biz de verilerimizin Türkiye'de tutulmasını milli güvenlik sorunu olarak gördüğümüz için istiyoruz..
Bu mesele bir milli mesele 55 milyon vatandaşlarımızın verilerinin korunması meselesi o yüzden biz veri yerelleştirmeden unutulma hakkına, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasından Türkiye'nin siber haklarının güvence altına alınmasını istiyoruz.