Vatandaşlarımızın birçoğu tarafından kullanılan, ancak bugüne kadar kanunda herhangi bir tanımlaması bulunmayan sosyal ağlar Türkiye’de temsilci bulundurmak zorunda kalacaklar.
Teklifle sosyal ağlar isterlerse tüzel kişilik kurup Türkiye’de temsilci bulundurabilecekler. İsterlerse gerçek kişiyi de temsilci olarak bulundurmakla birlikte teklifte bu kişinin Türk vatandaşı olma zorunluluğu getirildi.
Meclise sunulan teklifle sosyal ağlar, herhangi bir kapanma süreci yaşamayacaklar. Ancak temsilci bulundurmama konusunda ısrar ederlerse, temsilci bulundurana kadar beş aşamalı bir formülle temsilci bulundurmaya zorlanacak. Buna göre, ilk etapta, verilen otuz günlük süre sonunda temsilci bulundurmamaları halinde 10 milyon TL, ikinci otuz günlük süre sonunda 30 milyon TL idari para cezası kesilmesi öngörülüyor.
Üçüncü aşamada, reklam yasağı getirilerek temsilci bulundurmaya zorlanacaklar.
Beşinci aşamada ise, sosyal ağın niteliği dikkate alınarak, yüzde 90 oranına kadar bant genişliğinin daraltılması hususunda hakim karar verecek.
Sosyal ağlar temsilci bulundurdukları takdirde, 10 milyon TL idari para cezası tahsil edilecek ve sosyal ağa ilişkin daha önce verilmiş bütün kısıtlamalar ortadan kaldırılacak.
BTK tarafından halen uygulanan yöntemle yasadışı içerikler bildirim usulüyle elektronik ortamda iletilmekteyken, bu yöntem tebligat hususuna da uyarlandı. Buna göre, dijital ortamın doğasına uygun bir şekilde tebligat yöntemi geliştirilerek sosyal ağlara e-tebligat yapılabilecek.
Meclise sunulan taslak teklifle hakimin, kişilik hakları ihlal edilen kişilere ilişkin vermiş olduğu kararlarda arama motorlarına da bildirim yapılarak ilgili içerikle kişilerin isimlerinin arama motorlarından çıkartılması sağlanacak.
Vatandaşlar, kişilik haklarını ve itibarlarını hedef alan içeriklere ilişkin olarak doğrudan ilgili sosyal ağ sağlayıcısına başvurarak ihlalin giderilmesini isteyebilecekler.
Sosyal ağ sağlayıcılar, vatandaşların ihbarlarını 48 saat içerisinde değerlendirmek ve gerekli tedbirleri almakla yükümlü olacaklar.
Sosyal medya şirketleri Türk vatandaşlarının taleplerine ilişkin altı ayda bir raporlama yapacaklar. Yapılan bu raporlamalar, başvuruyu yapan vatandaşlarla kişisel olarak ilişkilendirilemeyecek şekilde BTK’ya sunulacak.
5651 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle erişim engelleme ifadesinin yanına içerik çıkarma ifadeleri getirilerek tamamen erişim engelleme yerine öncelikle içerik çıkarma yükümlülüğü getiriliyor. Böylelikle internet sitelerinin içerisinde yer alan ve suç içermeyen diğer içeriklere erişilebilecek.
Yapılan teklif Meclisten geçtiği takdirde sosyal ağların 3 aylık hazırlık döneminden sonra gerekli yükümlülükleri yerine getirmesi bekleniyor. Kanunun uygulamasına ilişkin ayrıntılar BTK tarafından çıkarılacak usul ve esaslarda belirtilecek.