İşgalci güç İsrail, Gazze’deki soykırımında en büyük destekçisi olan ABD’nin verdiği “Şifa Hastanesi’nin altında Hamas komuta merkezi var” istihbaratına dayanarak günlerdir kuşatma altında tuttuğu tesise salı gecesi baskın düzenledi. 9 bine yakın hasta, yaralı, sağlık personeli ve yerinden edilmiş sivilin bulunduğu hastaneyi tanklarla ve 100’den fazla askerle basıp saatlerce arama yapan terör devleti, kendisinin ve ABD’nin iddia ettiği gibi bir komuta merkezi ya da rehine bulamadığını itiraf etti. Saldırı esnasında hastaneden kaçmaya çalışan Filistinlilere İsrail ordusu tarafından ateş açıldı. Ayrıca yerel muhabirler, çok sayıda hastaya ve hastaneye sığınan Filistinlilerin dövülüp aşağılandığını kaydetti. Hastaneyi hedef göstererek saldırının azmettiricisi olan ABD’nin ise saldırıdan sonra “Hastanede çatışma görmek istemiyoruz” şeklinde açıklama yapması büyük tepki çekti.
Baskından sonra açıklama yapan Gazze’deki hükümete bağlı medya ofisi, "İsrail güçleri, Şifa Hastanesi'ne saldırıp 9 bine yakın hasta, yaralı, sağlık personeli ve yerinden edilmiş sivilin bulunduğunu bildiği halde hastane içinde ateş açarak, bir kez daha önceden planlanmış iğrenç bir suç işledi" ifadelerini kullandı.Şifa Hastanesi'ne yapılan bu saldırının, İsrail'in 700'den fazla kişinin ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanan hastanelere, ambulanslara ve sağlık personeline yönelik süregelen saldırı ve katliamlarının bir yenisi olduğu belirtildi. İsrail'in daha önce de El-Ehli Baptist Hastanesi'nde katliam yaptığı hatırlatılan açıklamada, bugün de Şifa Hastanesi'ni işgal ederek tarihi bir suç işlediği vurgulandı.
Görgü tanıkları, hastanenin içine altı tank ve 100'den fazla asker girdiğini ve bazı maskeli askerlerin “kımıldama, hareket etme” diye bağırmaya başladığını ifade etti. Bölgedeki Al-Jazeera muhabiri, sağlık personelinin çok sayıda yeni doğmuş bebek de dahil olmak üzere hastalarını terk etmeyi reddettiğini yazdı. Hastanedeki bir doktor, "Bize ne yapacaklarını bilmiyoruz. İnsanları öldürecekler mi bilmiyoruz. Tüm propagandanın yalan olduğunu biliyoruz ve onlar da El Şifa Tıp Merkezi'nde hiçbir şey olmadığını bizim kadar biliyorlar" dedi.
Hastanede bulunan Filistinli gazeteci Jihad Ebu Shanab, "Dün geceden beri hayal bile edilemeyecek bir kabus yaşıyoruz [...] Yerleşkeye saldırmadan önce tüm katları, jeneratörleri, iletişim birimini hedef aldılar ve şu anda dış dünyayla hiçbir bağlantımız yok" ifadelerini kullandı. Filistinli gazeteci İsrail askerlerinin insanlara alt kata inmelerini emrettiğini, daha sonra onları aşağılayarak sorguladıklarını bildirdi. Hastaneye sığınan bazı mültecilerin de dövüldüğü aktarıldı. Ayrıca 30 kişinin de binanın dışına çıkartılarak kıyafetlerinin çıkarıldığı, gözleri bağlı şekilde hastanenin avlusunda bekletildiği kaydedildi. Acil servisin hemen önünde ise “hareket eden her şeyi hedef alan bir tankın beklediği” vurgulandı.
Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Örgütü (EMHRN) ise yaptığı açıklamada Şifa Hastanesi’nin İsrail askerleri tarafından bir “gözaltı ve işkence” merkezine dönüştürüldüğünü açıkladı. Örgüt ayrıca bazı sağlık personelinin ve hastaneye sığınan insanların infaz edilmiş olabileceğini açıkladı. Doktorların yaptığı açıklamada 180’den fazla cesedin hastaneden çıkarılamadığı ve içeride çürümeye devam ettiği görüldü.
Gazze'deki hastanelerin Genel Müdürü Münir el Burş, İsrail'in saldırısı sırasında Şifa hastanesinden kaçmaya çalışan Filistinlilere ateş açıldığını söyledi. Al-Jazeera televizyon kanalının, Gazze'deki Şifa Hastanesi'nden aralıksız canlı telefon bağlantıları sırasında Burş’un İsrailli bir subay arasında geçen konuşma da dikkat çekti. Burş, hastaneye giriş operasyonunu başlatan İsrail ordusundan subaya, "Beni hastalarımın arasından alıp tutuklamak ya da öldürmek istiyorsanız sorun yok hazırım ama işbirliği yapmam" dedi. Saldırı sırasında terör devletine bağlı tanklar bir ilaç ve tıbbi cihaz deposunu da havaya uçurdu.
Yaptığı baskından sonra 100’den fazla askerle hastanenin yer altı katları da dahil olmak üzere saatlerce arama yapan işgalci ordunun radyosundan yapılan pişkin açıklamada ise, Şifa Hastanesi’nde İsraiili esirlerin varlığına dair hiçbir delil bulunamadığını itiraf etti. Ayrıca İsrail ve ABD’nin bahsettiği “Filistinli direnişçilere ait komuta merkezi”nin de olmadığı belirtildi. Saldırıdan önce Filistinli ve diğer ülkelerden doktorlar İsrail’in iddialarını reddetmiş, Filistinli direniş grupları Birleşmiş Milletler’e (BM) açıklama yaparak asılsız iddiaları araştırmak için bir kurul oluşturmaya çağırmıştı. Terör devleti İsrail ise iddialarını daha inandırıcı hale getirmek için sahte bir tünel ağı haritası paylaşmış, ayrıca Filistinli direnişçilere ait olduğunu söylediği ses kayıtları yayınlamıştı.
EMHRN’den yapılan açıklamada, hastanede iddia ettiği gibi silah, tünel, komuta merkezi ya da rehine bulamayan işgalci ordunun, Filistinli direnişçileri zan altında bırakmak için hastanede yeni bir mizansen sahneye koyabileceği belirtildi. Daha önce İsrail ordusu birçok defa sosyal medya hesaplarından paylaştığı videoları sahte olduğunun ortaya çıkmasından sonra silmek zorunda kalmıştı.
Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby'nin, Filistinli direnişçilerin Gazze'de bazı hastaneleri kullandığına dair istihbarat aldıklarını öne sürmesinin ardından İsrail saldırısı gelmişti. İsrail ordusunun içeride hiçbir şey bulamadığı açıklamasının ardından aynı ABD’nin "Hastanede çatışma görmek istemiyoruz" açıklaması yapması ise büyük tepki çekti. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi adına bir sözcü, "Bir hastanenin havadan vurulmasını desteklemiyoruz ve masum insanların, çaresiz insanların, hak ettikleri tıbbi bakımı almaya çalışan hastaların çapraz ateşte kaldığı bir hastanede çatışma görmek istemiyoruz" şeklinde iki yüzlü bir açıklama yaptı.
Terör devletinin ABD desteğiyle Şifa Hastanesi’nin basmasının ardından ABD'li aktivistler, Beyaz Saray önünde eylem düzenledi. Filistin bayrağı taşıyan aktivistler bir an önce ateşkes ilan edilmesi çağrısında bulundu.
Gazze’nin kuzeyinde elektriği olmayan Al-Amal hastanesinde de doktorlar, hastaları telefon ışıklarıyla muayene ve tedavi ediyor. Öte yandan Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Gazze’nin kuzeyinde, hastalara tedavi verebilen sadece El-Ahli Arab (Baptist Hastanesi) hastanesinin kaldığını, bu hastanenin de kaynaklarının hızla tükendiğini duyurdu.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyinden zorla göç ettirdiği Filistinlilerin sığındığı güneydeki Han Yunus bölgesine bildiri atarak halkın bazı yerleri terk etmesini istedi. Broşürlerde, “Güvenliğiniz için acilen ikamet ettiğiniz yeri boşaltıp bilinen barınaklara gitmeniz gerekmektedir.” ifadelerine yer verildi. Norveç Mülteci Konseyi (NRC) Genel Sekreteri Jan Egeland, X’ten yaptığı açıklamada, “İsrail ordusu şimdi de Han Yunus’tan çıkmalarını isteyerek, var olmayan ‘bilinen barınaklara’ kaçma talimatı veriyor. Washington, Londra, Brüksel ve Berlin’de evde kimse var mı?” ifadelerini kullandı.