İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, 2009 yılı finansal sonuçlarına ilişkin Olağan Genel Kurul öncesinde basın toplantısı düzenledi. Özince, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) bankaların tahvil ihracına izin vermemesi konusuyla ilgili sorular üzerine, “Tahvil ihracı konusunu şöyle değerlendirmek doğru olur; tahvil ihracına çıktığınızda Türkiye Cumhuriyeti devletinden Hazine'den bu piyasayı hakikaten söküp almak mevzubahis mi, böyle bir şey kolay mı? Yüzde 100'ü devlet tarafından kullanılan piyasada sanki herkes 'bankalar gelsin tahvil ihraç etsin, alalım' diye düşünüyor. Unutmayınız ki Türkiye Cumhuriyeti bankaları devletiyle faiz rekabetine girişecektir” dedi.
Bankacılık gibi bir miktar tutucu olması gereken bir sektör için bunun hiç olmaması gerektiğini ifade eden Özince, İş Bankasının tahvil ihracına ihtiyacı olduğunu ve BDDK uygun görüşüyle uluslararası piyasada yaptığını, yurt içinde ise ihtiyacı bulunmadığını söyledi. Ersin Özince, şöyle devam etti: “Kredi yüzde 2 arttı. Bizde para var. Ama Sayın Başkan'ın (BDDK Başkanı Tevfik Bilgin) dediği gibi ucuza kredi de vermem. Veremeyiz.”
Özince, İş Bankası'nın yürüyen, canlı kredileri içinde yaklaşık 180 bin müşteriyi yapılandırdıklarını, “hastaneye yatmadan ayakta tedaviyle' bunları toparladıklarını, bunların 180 binin 170 bininin bireysel, 10 bininin ticari olduğunu, 170 binin içinde 150 binini kredi kartında gerçekleştirdiklerini söyledi. İş Bankası'nın Balkanlar ve yurtdışında fırsat arayışına ilişkin de Özince, şunları kaydetti:
“Fırsat kolladığımız tereddütsüz. Fırsat kollamak için nedenler var. Özellikle Yunanistan, İspanya ve İtalya ile ilgili gelişmeler bunu tetikleyebilir. Biz kıymetli bir sermayeye sahibiz. Kendi dişimizden tırnağımızdan artırdığımız sermayeyi boş yere harcamayız.'
Ersin Özince, '2010'da banka genel müdürleri koltuklarında daha rahat mı oturacak?' sorusuna ise şu yanıtı verdi: 'Bankaları artık genel müdürleri idare etmiyor desem iyi olur. Çok ciddi organ gelişmeleri var bankacılıkta. Basel II, eğer ilerletilirse en önemli gelişme de o yönde olacak. Bankalarda daha çeşitli kurumsal yapılanma gündeme gelecek. Artık birçok yönetim kurulu ve icra organı ayrı ayrı sorumlu olacak. Banka genel müdürlüğü çok daha formel yapı alıyor. Banka yöneticiliği çok daha kurallaştırılmış esaslara oturuyor. Öyle tecrübeyle yapılan iş olmaktan giderek çıkıyor. Ben oturamıyorum mesela rahat. Bel fıtığı oldum. Arada kalkıp gezmek gerek. ' Holdingleşme konusuna ilişkin de Özince, 'Buna İş Bankası hissedarlarının karar vermesi gerekiyor. Bence günün birinde yapılması lazım. Ama yapılmaması da şu anda bir eksiklik teşkil etmiyor.' Ersin Özince, sosyal sorumluluk projelerine de değinirken, bu yıl İş Bankasının ikinci müzesinin inşaatına başlanacağını bildirdi.