Türkiye’nin ekonomik savaşla dize getirilmek istendiğini belirten Başkan Erdoğan, “Gelin bu oyunu hep beraber bozalım” diyerek, yastık altındaki döviz ve altının bozdurulması çağrısında bulundu. Erdoğan, “Bu bir milli, yerli mücadeledir. Kimseye eyvallahımız olmaz. Faiz lobileri boşuna sevinmesin. Dolar molar bizim yolumuzu kesemez” dedi.
Başkan Tayyip Erdoğan, teşekkür ziyaretlerine 24 Haziran seçimlerinde yüzde 82 ile en yüksek oyu aldığı Bayburt’tan başladı. Türkiye’ye ekonomik savaş ilan edildiğini belirten ve “Bu savaşı kaybetmeyeceğiz” diyen Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
Dolar molar bizim yollarımızı kesmez, hiç endişe etmeyin. Ama buradan yine söylüyorum, yastığının altında doları, avrosu, altını olan varsa bunu gitsin Türk lirası ile bankalarımızda bozdursun. Bu bir milli, yerli mücadeledir. Bu, bize karşı ekonomik savaş ilan edenlere milletimin cevabı olacaktır. Bugün için değil de ne zaman? Onun için yerli paramızla, inşallah bunlara cevabı verelim. İşte bizim bu birliğimiz, beraberliğimiz Batı’ya en büyük cevap olacaktır.
Bu anlayış çerçevesinde Türkiye’yi büyütmekle, güçlendirmekle, her gün daha ileriye taşımakla mükellefiz. Bizler bu mücadelede, bu uğurda gerekirse yedi düvele karşı meydan okumaktan asla çekinmedik, çekinmeyiz. Bu uğurda dünyanın en eli kanlı teröristlerinin tepesine binmekten çekinmedik. Bu uğurda içimize sokulmuş ihanet çetelerinin kafalarını kopartmaktan çekinmedik, çekinmeyiz.
Bizim sorumluğumuz Corc’a, Hans’a değil, Ahmet’e, Mehmet’e, Ayşe’ye, Fatma’ya. Bizim size sorumluluğumuz var. Bunun dışındaki her türlü tehdit, baskı, oyun, senaryo bize vız gelir. Bir gün sıkıntımız olabilir, iki gün sıkıntımız olabilir, bunların hepsi aşılır. Ülkemize diz çöktürmek için yapmadıklarını bugüne kadar bırakmadılar. Milletimiz özgürlüğüne ve demokrasisine olduğu gibi ekonomisine de sahip çıktı. Alın teriyle, emeğiyle Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırdı.
Parlamenter sistemden, başkanlık sistemine geçişi başarıyla tamamladık. Takdir beklerken, ülkemize yönelik anlamsız bir saldırı dalgasıyla karşı karşıya kaldık. 15 Temmuz gecesi demokrasinin değil, darbecilerin yanında yer alanlar, 24 Haziran’dan sonra da milletin iradesine saygı duymak yerine bambaşka yollara saptılar. Bazı ülkeler, Türkiye’nin taraf olduğu tüm meselelerde darbecileri koruyan, teröristleri bağrına basan hak ve hukuk tanımayan bir tavır içine girdiler.
Ekonomide son günlerde yaşanan olumsuzluklar da bu çarpıklığın farklı bir boyutu. Türkiye’nin ne makro ekonomik verilerinde ne üretim gücünde ne istihdam düzeyinde ne bankacılık sisteminde en küçük bir sıkıntı olmadığı halde, suni finansal istikrarsızlık dalgalarına maruz kalıyoruz. Gerçekten çok basit birtakım görüş ayrılıkları üzerine bina edilen bu saldırıların sebeplerinin çok başka olduğu açıkça ortadadır.
Bu tarz yaklaşımlar sergileyen ülkelerle aramızdaki ilişkiler, telafisi mümkün olmayacak zararlar görme noktasına gelmiştir. Bizim hiçbir ülkeye yönelik özel bir husumetimiz yoktur. Tüm ülkelerle çıkarlarımızın uyuştuğu noktalarda iş birliği yapıyor, ayrıştığı noktalarda da meselelerimizi müzakereler yoluyla çözmeye çalışıyoruz. Ama konu ‘Türkiye’yi köşeye sıkıştırıp, egemenlik haklarımıza halel getirecek birtakım tavizler verdirmeye geldiğinde’ iş değişir. Kusura bakmasınlar bizim bu noktada kimseye eyvallahımız olmaz, olamaz.
Türkiye’ye güvenen, yatırım yapan, yol yürüyen herkesin mutlaka kazanacağına işaret eden Başkan Erdoğan, “Türkiye’yi kaybetme pahasına küçük hesapların peşine düşenler emin olun yarın çok pişman olacaklardır” dedi. Erdoğan, “15 Temmuz gecesi darbecilere karşı bağımsızlığımızı nasıl canımız pahasına savunduysak, bugün maruz kaldığımız ekonomik saldırılara karşı da ülkemizi aynı kararlılıkla müdafaa etmeliyiz” dedi. TBMM’nin savaş uçaklarıyla bombalanmasıyla ekonominin kur-faiz sarmalıyla kuşatılmasının aynı şey olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Çıplak ellerimizle tankların karşına dikildiğimiz gibi ekonomi tetikçilerine de teslim olmayacak, varımızla yoğumuzla mücadele edeceğiz. Türkiye’yi içine hapsedilmeye çalışılan cendereden çıkarmanın yolu kenara çekilmek değil ileriye atılmaktır. Gelin, hep birlikte ileriye atılalım. Bu oyunu hep birlikte bozalım, bu duvarı hep birlikte yıkalım. Hiç kimse sanmasın ki bu tekerlek tümsekte kalacak. Onun için hiç kimsenin gözü kur, faiz tablosunda olmasın. Herkesin asıl o büyük fotoğrafa bakmasını istiyorum. Bu millet arkamızda olduğu sürece üstesinden gelemeyeceğiz mesele, çözemeyeceğimiz kriz yoktur” diye konuştu.
Tanktan, uçaktan, toptan, kurşundan korkmayan bu milletin bu tarz tehditlerden de korkmayacağına vurgu yapan Erdoğan, "Böyle düşünenler, bu milleti hiç tanımamışlar demektir" dedi. Türkiye'ye karşı atılan her iyi niyetli adıma misliyle mukabele ettiklerini ve etmeye de devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Tüm olumsuz ihtimallere karşı da hazırlıklarımız var. Döviz kuruna, faizlere, tehditlere bakıp el ovuşturanlar, hiç boşuna heveslenmesin. Faiz lobilerine sesleniyorum; boşuna heveslenmeyin. Bu milletin sırtından kazanamayacaksınız, bu milleti çökertemeyeceksiniz. Bunlar bizim için ancak hedeflerimize yürüdüğümüz yolda dönemsel araçlar olabilir. Bu araç dün şu olur, yarın bir başka olur. İran'dan Rusya'ya, Çin'den kimi Avrupa ülkelerine kadar pek çok yerle farklı alternatifler konusunda önemli mesafeler katetmiş durumdayız. Asıl olan bizim yüreğimizdeki imandır" diye konuştu.