Şah-Mat

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün erken genel seçim çağrısı yapan MHP lideri Devlet Bahçeli ile yarım saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Beştepe'de 30 dakika süren kabulün ardından Erdoğan, kurmayları ile bir araya geldi. Erdoğan, basın açıklaması ile 24 Haziran'da erken seçime gidileceğini açıkladı:

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Bahçeli ile daha önce de birkaç defa bir araya gelerek,Türkiye ile ilgili iç ve dış gelişmeler üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Bu çerçevede Sayın Bahçeli'nin ifade ettiği milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin erkene alınmasıyla ilgili teklifini de değerlendirme fırsat bulduk.

MİLLETİN MESAJI NET

15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlığa uğratılması siyasette de yeni bir dönemin miladı oldu. 7 Ağustos 2016 tarihinde Yenikapı'da yaptığımız ve milyonlarca vatandaşımızın katıldığı o büyük miting ise milletimizin biz siyasetçilere verdiği mesajı çok açık ve net bir şekilde ortaya koydu. Nitekim 16 Nisan halk oylamasına giden süreç de milletimizin önümüzde açtığı işte bu yolda ortaya çıkmıştır.

YÜRÜRLÜĞE GİRECEK

Cumhurbaşkanı olarak hem şahsımın hem de partimin uzun zamandır dile getirdiği 'yönetim sistemi değişikliğini' yine Sayın Bahçeli'nin ön açması ve desteğiyle 16 Nisan'da hayata geçirme imkanı bulduk. Buna göre anayasa değişikliğinin, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili hükümleri yapılacak ilk seçimlerden sonra yürürlüğe girecektir.

YENİ SİSTEM ACİLİYET KESBEDİYOR

Türkiye halen 16 Nisan'dan sonra hala eski sistemle idare ediliyor. Ancak gerek Suriye'de yürüttüğümüz sınır ötesi operasyonlar, gerek Suriye ve Irak merkezli olarak bölgemizde yaşanan tarihi önemdeki hadiseler, Türkiye'nin bir an önce belirsizlikleri aşmasını zorunlu hale getirmiştir. Ülkemizin geleceğine yönelik kararların daha güçlü şekilde alınabilmesi ve uygulanabilmesi için yeni yönetim sistemine geçiş giderek aciliyet kesbetmeye başlamıştır.

GÖRÜŞ BİRLİĞİNE VARDIK

Bahçeli'nin erken seçim çağrısını bu gerçekleri de göz önünde bulundurarak, yetkili kurullarda enine boyuna müzakere ettik. Sonuçta ülkemizin karşı karşıya bulunduğu fotoğraftan hareketle bu erken seçim teklifine olumlu yaklaşmamız gerektiği konusunda arkadaşlarımızla görüş birliğine vardık. Bir kez daha tekrarlayacak olursak Türkiye'nin önündeki iç ve dış gündemin yoğunluğu, erken seçim kararının açıklanmasıyla ortaya çıkacak belirsizliğin bir an önce ortadan kaldırılmasını zorunlu kılıyor.

SEÇİM GÜNDEMDEN ÇIKARILMALI

Suriye'deki gelişmelerin hızlandığı, makroekonomik dengelerden büyük yatırımlara kadar her konuda çok önemli kararlar vermemiz gereken bir dönemde seçim konusunu ülkemizin gündeminden bir an önce çıkarmamız şarttır. Bunun için önümüzdeki seçimlere ittifak içinde girme konusunda mutabık bulunduğumuz Sayın Bahçeli ile de yaptığımız istişareler neticesinde seçimlerin 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılmasına karar verdik.

YASAL SÜRECİ HEMEN BAŞLATIYORUZ

AK Parti ve MHP Meclis Grupları olarak konuyla ilgili yasal süreci hemen başlatıyoruz. Aynı şekilde Yüksek Seçim Kurulu da seçim hazırlıklarına şüphesiz ki derhal başlayacaktır. Bu kararın ülkemiz, milletimiz, partilerimiz için hayırlara vesile olmasını Allah'tan diliyorum.

Türkiye’nin önü açıldı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim tarihinin netleşmesinin ardından Twitter üzerinden bir açıklama yaptı. Cumhurbaşkanıyla yaptıkları görüşmenin ardından tarihi mutabakata ulaştıklarını ifade eden Bahçeli, "24 Haziran 2018 Pazar günü, cumhurun dirilişine, cumhuriyetin doğruluşuna, Türk milletinin devasa seçimine sahne olacaktır. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Gayret bizden, takdir Türk milletinden, himaye ise Cenabı Allah'tandır" ifadelerini kullandı. Bahçeli şunları kaydetti: Sayın Erdoğan erken seçim tarihi olan 24 Haziran 2018'i bir basın toplantısı ile duyurup cümle aleme tebliğ ve ilan etmiştir. Doğrusu budur, olması gereken budur, Türkiye’nin önü açılmış, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilebilmesi için demokratik yol haritası belli olmuştur

Teklif Meclis’te

16 Nisan’da kabul edilen anayasa değişikliğinde, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin 3 Kasım 2019 tarihinde yapılacağı öngörülüyor. Ancak, anayasada Meclis’in bu tarihi erkene alabileceğine yönelik de düzenleme var. Yani, TBMM kararı ile yeni bir seçim tarihi belirlenebiliyor. Bu çerçevede AK Parti ilk adımı dün gece attı. Erken seçime ilişkin yasa teklifi Başbakan Yıldırım ile MHP lideri Bahçeli’nin ortak imzası ile Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Teklif 20 Nisan Cuma günü TBMM Anayasa Komisyonunda, hafta sonu ise TBMM Genel Kurulunda açık oya sunulacak. Seçim kararı, oylamaya katılanların salt çoğunluğu ile alınabiliyor.

Bahçeli'nin hamleleri

MHP grup toplantısındaki konuşmasında erken seçim çağrısı yapan Devlet Bahçeli, kritik hamlelerle siyasete damga vurdu.

Bahçeli, 1999'da MHP liderliğinde girdiği ilk genel seçimde DSP'nin ardından en çok oy alan ikinci parti olarak Meclis'e girdi. 57. Hükümet'te DSP-MHP-Anavatan Partisi koalisyonunda yer alan Bahçeli, 2001'deki "anayasa kitapçığının fırlatılması" sonrası başlayan krizde erken seçim istedi. 3 Kasım 2002'de Türkiye'nin AK Partili yılları başladı.

Bahçeli, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e 2007'de Cumhurbaşkanlığı yolunu açan isim oldu. Anayasa Mahkemesi cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda Genel Kurul'da 367 milletvekilinin bulunması gerektiği yönündeki kararı üzerine Genel Kurul'daki oylamaya katıldı ve Gül, 28 Ağustos 2007'de 11. Cumhurbaşkanı seçildi.

7 Haziran 2015'teki seçimde Bahçeli, hiçbir koalisyonun içinde yer almayacağı mesajını vererek yeni bir seçime işaret etti. 1 Kasım 2015'teki seçimlere gidildi.

15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından FETÖ ile mücadelede iktidara güçlü desteğini açıklayan Bahçeli, başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi. Anayasa değişikliği teklifi ile "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" olan yönetim sistemi 16 Nisan 2017'deki referandum ile kabul edildi.

Bahçeli, AK Parti ile referandumdaki işbirliğini cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de sürdürme kararı aldı ve Erdoğan'ı destekleyeceklerini açıkladı. Ardından AK Parti ve MHP "Cumhur İttifakı" adıyla seçimlere birlikte girme kararını duyurdu.

Bahçeli, son olarak önceki gün partisinin grup toplantısında kritik bir çağrı daha yaptı. Bahçeli, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin 26 Ağustos 2018 tarihinde yapılmasını önerdi. Erken seçimin 24 Haziran 2018'de erken yapılması kararlaştırıldı.

Tehditlere karşı güçlü duruş
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin 24 Haziran’a çekilmesi kararında “iç ve dış tehdit”lere işaret etti. “Eski sistemin hastalıkları attığımız her adımda karşımıza çıkabilir” diyen Erdoğan, Türkiye’nin geleceğine yönelik daha güçlü kararlar gerektiren dış gelişmelerde de Suriye ve Irak kuzeyindeki gelişmeleri anımsattı. İçeriden ve dışarıdan Türkiye’yi seçime götüren gelişmeler şöyle.
Türkiye son 5 yılda ciddi iç tehditlerle karşı karşıya kaldı. Türkiye PKK terör örgütü ile mücadele ederken bir taraftan da FETÖ ile mücadeleye başladı. Şehir merkezlerinde düzenlenen saldırılarla Türkiye terörle terbiye edilmeye çalışıldı.
Planları tutmayan çevreler, bu kez hain planlarını Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızan FETÖ kanalıyla hayata geçirmeye çalıştı ancak millet canı pahasına darbeyi püskürttü.
ESKİ SİSTEMİN HASTALIKLARI
Türkiye’de yeni yönetim sistemi ihtiyacı 15 Temmuz darbe girişimiyle aciliyet kazandı. 16 Nisan referandumuyla bu karar alındı. Ancak 15 Temmuz’un hedeflediği meşru hükümete yönelik tehditler bugüne kadar atlatılamadı. Devletin iliklerine kadar giren FETÖ ile mücadele devam etmesine karşın paralel devlet yapılanması alışkanlığını üzerinden atamayan bürokrasi de engelleyici güç olarak devreye girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “eski sistemin hastalıkları” ifadesini kullandığı vesayetçi yapıların etkisinin kırılması, zaruri hale geldi.
DIŞ MÜDAHALELER
Türkiye 15 Temmuz darbe girişimi de dahil olmak üzere uzunca bir süredir artan dış tehditlere karşı da mücadele yürütüyor. Suriye sınırından yönelen DEAŞ tehdidinin yanı sıra oluşturulmak istenen terör koridoruna karşı büyük mücadele yürütüldü ve başarı sağlandı. Bu tehditlerin terör yanı sıra güneyde Akdeniz ve batıda Ege üzerinden de tehdit alıyor. Türkiye’ye yönelik “güçsüz durumda” iddiasıyla provokatif tahriklerini arttıran Yunanistan’ın yanı sıra Doğu Akdeniz’de artan dünya güçlerinin askeri varlıkları da bu doğrultuda dikkati çeken dış gelişmeler arasında. Dış müdahalelerden birisi de Türk ekonomisine yönelik tezgahlanan kur baskısı. Ancak tüm bu iç ve dış tehditler AK Parti hükümetinin güçlü duruşu ile amacına ulaşamadı.