Türkiye’de kaos ortamı oluşturacak faaliyetler yürüten, devlet güvenliği açısından çok hassas bilgileri CIA bağlantılı kişilere servis eden eski MİT’çi Enver Altaylı hakkında düzenlenen iddianameden detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Altaylı hakkındaki iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası özellikle siyaset ve ekonomi başta olmak üzere birçok alanda yaşanan dikkat çekici gelişmelere ışık tutacak önemli ipuçları da yer aldı.
İddianamedeki bilgilere göre, Altaylı, muhalefetin tek çatı altında toplanmasına ilişkin girişimlerde bulundu. 29 Ağustos 2017 tarihli bir tutanağa yer verilen iddianamede, Altaylı’nın Türkiye’ye geldiği dönemlerde sivil-asker-yargı bürokrasisinde üst düzey temaslar kurduğuna dikkat çekilirken, hükümete muhalif yeni oluşum çalışmaları yürüten siyasi gruplarla bağlantısının olduğu belirtildi.
Altaylı’nın, ABD’de bulunduğu 2017 Temmuz ve Ağustos aylarında FETÖ’nün ABD Kongresi ile ilişkilerini yürüten lobici ekipte öne çıkan isimlerden Bilal Ekşili ile buluştuğu ortaya çıkarıldı. İkilinin görüşmesinde, Türkiye’de kaos ortamı oluşturacak öneriler konuşulduğu tespit edildi. İddianamedeki 17 Ağustos 2018 tarihli araştırma tutanağına göre, Altaylı, Ekşili’ye, “Türkiye’de muhalif güçlerin tamamının birlikte hareket etmesi” gerektiğine işaret etti.
Söz konusu araştırma tutanağıyla, Türkiye’ye yönelik ekonomik saldırıların fitilini ateşleyen ismin de yine Altaylı olduğu açığa çıkarıldı. Dijitallerinden çıkan her raporunda ABD çıkarlarını savunduğu görülen Altaylı’nın, hükümete karşı başlatılacak müdahalenin başarıya ulaşabilmesi için “ekonomik kriz”e dikkat çektği belirlendi. Ekşili ile görüşmesinde halkın sokaklara indirilmesinin önemli olduğunu savunan Altaylı, ancak halkın sokağa inmesi için de gelişmelerin halkın cebine dokunması gerektiğini söyleyerek, “Sokak hareketinin başarılı olabilmesi için ekonomik krizin şart” ifadesini kullanıyor.
Teröristbaşı Fetullah Gülen’in, yaşadığı ABD’den üçüncü bir ülkeye gönderilmesi planının da Altaylı’ya ait olduğu iddianamedeki ayrıntılarla açığa çıktı. Altaylı’nın bilgisayarından çıkan ve ABD’li bir muhatabına gönderdiği anlaşılan “Türkiye krizi ve ABD’ye etkileri” word belgesinde, Altaylı, Türkiye-ABD ilişkilerine dikkat çekerek elebaşının, ABD’nin garantör olacağı ve güvenini sağlayacağı bir üçüncü dünya ülkesine transferinin sağlanması gerektiğini belirtiyor.
Söz konusu raporun oluşturulma tarihinin 6 Aralık 2016 olduğu anlaşılırken, 2017’in başlarında, FETÖ’nün Kanada’da büyük bir çiftlik aldığı, Gülen’in de bu ülkeye kaçabileceği gündeme gelmişti. Ayrıca Gülen’in, Mısır’ın da aralarında bulunduğu Türkiye ile suçluların iadesine ilişkin anlaşma bulunmayan bazı ülkelere de kaçabileceği dile getirilmişti. Ancak Gülen’in kaçacağının deşifre olması üzerine Türkiye hemen ABD’li yetkililerle temasa geçti. Adalet Bakanlığınca 2017 Şubat ayında Gülen’in Kanada’ya kaçabileceğine ilişkin bilgiler ABD makamlarına iletildi. Gönderilen belgelerde, FETÖ tarafından Kanada’da satın alınan çiftliğin adresi, kimler tarafından ve ne zaman satın alındığına ilişkin bilgiler yer alıyordu.