FETÖ’nün CIA ile bağlantısını kuran eski MİT’çi Enver Altaylı hakkında “Casusluk ve örgüt yöneticiliği” suçundan düzenlenen hazırlanan iddianameden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Rasim Bölücek çıktı. 2017 Ağustos’tan bu yana tutuklu olan Enver Altaylı’nın, 15 Temmuz darbe girişimindeki rolü, CIA temsilcileri, FETÖ’nün kritik isimleri ile CHP içerisindeki FETÖ’cü danışmanla irtibatı başta olmak üzere tüm kirli ilişkileri Ankara Başsavcılığı’nun hazırladığı iddianamede deşifre edildi.
İddianameye göre, Altaylı’dan ele geçirilen dijitallerde, Türkiye’yi uluslararası alanda hedefe koymaya çalışan birçok özel ve istihbari bilgiler, raporlar ile Altaylı’nn CIA görevlileriyle çekilmiş fotoğrafları bulundu. Belgelerle, şüpheli Altaylı’nın, 15 Temmuz darbe girişimine gidilen süreçte bir rapor hazırladığı ortaya çıktı. 18 Şubat 2016 tarihli rapor ve notlara göre, Altaylı, tıpkı 1970’li yıllarda olduğu gibi kargaşa ortamına hazırlık yaptı, Türkiye’de iç karışıklık oluşturulması ve askeri darbe ortamı hazırlamak amaçlı destabilizasyon faaliyeti yürütülmesine ilişkin görüş ve önerileri sıraladı.
Altaylı’nın dijitaller verilerinden, 15 Temmuz darbe girişiminin “kontrollü darbe” olduğu yönünde çeşitli propaganda raporları çıktı. Altaylı’nın bu raporları, ABD’li bazı üst yöneticiler ile birlikte ABD yönetimine etki edebilecek bazı şahıslara ulaştırılmasına yönelik girişimlerde bulunduğu belirlendi. Raporlardan birisinin, FETÖ’nün dünya kamuoyunda algı oluşturmak için kurduğu Stockholm Center For Freedom isimli kuruluş tarafından servis edilen, “A Search For Truth 15 July 2016 of Turkey (Gerçeğin Peşinde)” olduğu anlaşıldı.
Darbeci askerler için “muhalifler” söyleminin kullanıldığı, “kontrollü darbe” söyleminin özellikle vurgulandığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedef gösterildiği söz konusu FETÖ raporunun ilk olarak internet ortamına giriş tarihinin 16 Mayıs 2017 olduğu tespit edildi. Ancak raporu içeren word dosyasının, Altaylı’nın bilgisayarında 28 Nisan 2017 günü saat 17.52’de oluşturulduğu anlaşıldı. Rapor henüz internette yayınlanmadan önce Altaylı’nın bilgisayarında olduğuna dikkat çekilen iddianamede, şüphelinin raporun hazırlanmasına katkı sağladığı değerlendirmesi yer aldı.
İddianamede bağlantılarına da yer verilen Altaylı’nın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı olduğu belirtilen Rasim Bölücek ile de irtibatlı olduğu ortaya çıktı. Buna göre, Altaylı, Kılıçdaroğlu’nun kritik kararları almasında etkili isimlerden biri olduğu ve CHP tarafından sıkça dile getirilen “kontrollü darbe” ifadesinin mucidi olduğu basına yansıyan Bölücek ile ABD numarasının da aralarında bulunduğu farklı numaralarla binin üzerinde görüşme gerçekleştirdi.
“CHP’nin akıl hocası” olan Bölücek ile Altaylı arasında “0” saniyelik görüşme/çağrı bırakma olayının yoğun olduğu da tespit edildi. İddianamede, bu durum, aralarında farklı bir iletişim yoluna geçmek için geliştirilen bir metot olduğu değerlendirildi. Görüşme trafiği, “Kılıçdaroğlu darbeyi biliyor muydu?” sorusunu da akıllara getirdi.
Altaylı ile yoğun irtibatı akıllarda soru işareti bırakan Bölücek, hala Kılıçdaroğlu’nun danışmanı olarak görev yapıyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ABD’ye gittiği ve burada yaşamaya başladığı belirtilen Bölücek’in, 31 Mart yerel seçimlerin ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından, belediyenin konut, altyapı, üstyapı, yol ve köprü yapan Metropol AŞ isimli şirketinin yönetim kurulu üyeliğine getirildiği kaydedildi.
Genelde yurt dışında bulunan şüpheli Altaylı’nın 15 Temmuz darbe girişiminden iki gün önce Ankara’ya geldiği anlaşıldı. 15 Temmuz günü Çankaya Turan Güneş Bulvarı üzerindeki evinde olduğunu söyleyen ve “15 Temmuz öncesinde Ankara’ya gelmemin nedeni dostlarımı ziyaret maksatlıydı” iddiasında bulunan Altaylı’ya, darbe girişimi günü kim ya da kimlerle görüştüğü de soruldu. Altaylı, 15 Temmuz gecesi “ahbabım” dediği Rasim Bölücek ile de görüştüğünü söylemesi de dikkat çekti. Altaylı’nın 15 Temmuz gecesi Bölücek ile ne görüştüğü ise merak konusu oldu.
Altaylı, Haziran 2017 ayı sonunda FETÖ mensubu eski askerler tarafından hazırlanan “Erdoğan ve Türkiye’nin Dönüşümü” başlıklı propaganda metninin Almanya ve İsrail’de üst düzey yöneticilere iletilmesi amacıyla İsrailli Profesör Dr. Amatzia Baram’a gönderilmesini sağladı.