Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Pakistan dönüşünde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, Türkiye olarak şu ana kadar yeni ABD yönetimiyle hiçbir temasta bulunmadıklarını, Biden göreve geldikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tebrik etmek için araması ardından olası bir görüşmenin gündeme gelebileceğini kaydetti. Türkiye’nin ABD’nin yeni yönetimi ile çalışmaya hazır olup olmadığı sorusuna Çavuşoğlu, “Biz hazırız. Her gelen yönetimle çalışırız. Ön yargılı da değiliz ama aynı zamanda gerçekleri de biliyoruz” dedi. Biden yönetiminde görev alan insanlarla Obama döneminde çalıştıklarını anımsatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
Yunanistan ile 25 Ocak’ta İstanbul’da düzenlenecek istikşafi görüşmelerde Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in “sadece deniz yetki anlarının görüşüleceği” söylemlerinin anımsatılması üzerine Çavuşoğlu, “60 görüşmede ne görüşüldüyse 61’incisinde bunlar görüşülecek. Burada sadece deniz yetki alanları yok. Deniz yetki alanları için ayrı bir görüşme deseler, istikşafi yapmayalım deseler, o zaman evet ya da hayır deriz. O ayrı bir şey” dedi. Görüşmelerde tüm itilaflı meselelerin ele alınacağını, bir tanesini ayırmanın doğru da faydalı da olmadığını belirten Çavuoğlu, “Kafa bulandırıcı açıklamalar yapmaya gerek yok. Bu, müzakerelerden kaçmak anlamına da gelebilir. Biz Türkiye olarak uzun zaman aradan sonra İstanbul’da 25’inde yapılacak ilk toplantıda, tüm dosyaları açacağız. . Onlar, biz bunları konuşmak istemiyoruz derse, o zaman istikşafi görüşmenin bir anlamı yok” şeklinde konuştu.
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın tarafları görüştürme girişimleri konusunda Çavuşoğlu, eski dostu Rama’ya, bu yöndeki çağrılara hazır olduğu karşılığını verdiğini aktardı. Yunanistan’ın talebiyle Dendias ile yapacakları görüşmenin istikşafi görüşmelerden sonra gerçekleşeceğini söyleyen Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Miçotakis ile görüşmesine ilişkin olarak da, konunun Ursula Von der Leyen ile görüşmede gündeme geldiğini anımsattı. Çavuşoğlu, “Cumhurbaşkanımız Leyen’e ben her zaman Yunanistan Başbakanıyla da görüşürüm dedi, benim için mesele değil, dedi. Şartlar oluşur, arkadaşlar önce görüşür sonra biz de görüşürüz dedi” diye anlattı.
Doğu Akdeniz konferansı konusunda Çavuşoğlu, konferansın gerçekleşmesi konusunda en büyük sıkıntının KKTC’nin katılması olabileceğini belirterek, “Kıbrıs’la hakça paylaşım olacağı için ya iki lider de katılır, siz KKTC’yi kabul etmiyorsanız biz de Rum tarafını tanımıyoruz, o zaman biz de onların katılmasına izin vermeyiz, dedik. Onlar için sanırım en büyük tereddüt sebebi o olabilir. Bu konuları 21’inde görüşeceğiz” dedi. Çavuşoğlu, bu konuda KKTC’nin gözlemci olarak katılması gibi farklı formüllere de kapalı olduklarını vurgularken, “Rum tarafını biz tanıyoruz, o orada olsun, öbürü gözlemci olsun, böyle bir şey yok. Burada gözlemcinin olmasını kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü iki tarafın arasında da gelir paylaşımı görüşülecek” dedi.
Türkiye- Fransa ilişkilerindeki normalleşme çalışmaları konusunda Çavuşoğlu, Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian ile yaptığı son görüşmede bir yol haritası üzerinde mutabık kaldıklarını ve bir çalışma başlatıldığını anımsattı. Çavuşoğlu, “Cumhurbaşkanımız Macron’a bir geçmiş olsun mektubu gönderdi yeni yılını tebrik etti. Ve arkasından Fransızlar 4 alanda istişarelere başlayalım diye bize geri döndüler, biz de tamam dedik. İki gün önce de Cumhurbaşkanımızın mektubuna cevaben Macron’un mektubunu aldık. Gayet olumlu, ilişkileri geliştirmek isteğini, Türkiye’ye atfettikleri önemi, Avrupa için özellikle ve önümüzdeki süreçte Cumhurbaşkanımızla görüşmeyi de arzu ettiğini vurgulayan, güzel pozitif, hitabın da Türkçe olduğu bir mektup aldık. Cumhurbaşkanımız da memnuniyetle görüşürüz dedi” şeklinde konuştu. İki liderin görüşmelerine ilişkin video konferans ve telefon görüşmesinden bahsedildiğini anlatan Çavuşoğlu, istişare edilecek 4 alanı ise; ikili düzeydeki istişareler, terörle mücadele, Suriye ve Libya dahil görüş ayrılığına düşülen bölgesel konular ile eğitim işbirliği olarak sıraladı.
21 Ocak’ta gerçekleştireceği Brüksel temasları konusunda Çavuşoğlu, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borell ile yapacağı görüşmelerin Ursula von der Leyen ile Charles Michel’in ziyaretlerinde yapılacak toplantıya hazırlık niteliğinde olacağını anımsattı. Çavuşoğlu, “Oraya gitmişken hem ikili hem AB hem NATO, yoğun bir iki günlük ziyaret olacak. Burada Michel ile Leyen’in ziyaretlerinin hazırlığı, Doğu Akdeniz Konferansı hazırlığı ve Göç Mutabakatının güncellenmesi konusunda görüşmeler yapacağız. Göç mutabakatı konusunda tekliflerimizi beklentilerimizi iletmiştik, maalesef daha bir geri dönüş olmadı. Şimdi bu ziyaretimizde bunları da konuşacağız” dedi.
Çin ile yapılan suçluların iadesi anlaşmasını Uygur Türklerine bağlamanın haksızlık olduğunu belirten “Bizim Uygur Türklerini iade edeceğimiz gibi bir konu hiç olmadığı gibi, şu ana kadar Çin’le yaşadığımız sorunların temelin de Uygur Türkleri hakkında çok talepleri oldu, biz vermedik.