Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı ve kurumsal finansman hizmetlerinde faaliyet gösteren Deloitte, “Ekonomide Yaşanacak Fırtınaya Hazırlanmak” raporunu yayınladı.
Deloitte, son çalışmasında etkileri tüm dünyada hissedilmeye başlanan ekonomik durgunlukta perakende sektörünün durumunu ele aldı. “Ekonomide Yaşanacak Fırtınaya Hazırlanmak” başlıklı rapor, perakendecilerin zor zamanlarda nasıl başarılı olabileceği sorusuna yanıt arıyor. Raporda yapılan analizde, perakende sektörünün krizi aşabilmek için müşterilerin taleplerine odaklanması gerektiği vurgulanıyor.
Deloitte uzmanları, küresel durgunluk döneminde perakendecileri birçok tehdidin beklediğini belirterek, tüm dünyada gıda ve enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle tüketicilerin bunun dışındaki harcamalarını önemli oranda kıstığına dikkat çekiyor. Dünya genelindeki likidite daralması da sektörü ağır şekilde etkiliyor. Kredi pazarının daralması nedeniyle perakendecilik firmaları arasındaki birleşmeler giderek zorlaşıyor. Rapor bu çerçevede, finansal anlamda zayıf şirketlerin satın alınma olasılıklarının azaldığına ve birçoğunun piyasadan çekilebilme ihtimaline vurgu yapıyor. Yöneticilerin böyle bir dönemde şirketlerini daha iyi bir ekiple yönetmek suretiyle krizi nasıl fırsata dönüştürebileceğini tartışan rapor, perakendecilerin izlemesi gereken strateji ve taktiklere de ışık tutuyor.
Perakendecilik sektöründe müşteri her zaman çok önemli olmasına rağmen, kriz ve durgunluk dönemlerinde daha da büyük önem kazanıyor. Böyle dönemlerde müşterilerin gerçekten ne istediğini iyi anlamak, onların taleplerine odaklanmak ve müşterinin istemediği hiçbir şeyi yapmamak gerekiyor.
Raporla ilgili bir değerlendirme yapan Deloitte Türkiye Tüketim Endüstrisi Lideri Uğur Süel: “Bu raporda, perakende sektöründe faaliyet gösteren firmaların durgunluk dönemini aşmaları için çözüm önerileri sunuluyor. Yapılan analizler kimsenin gözünü korkutmamalı. Burada önerilen değişiklikler karlılığa da yardımcı olacaktır. Ayakta kalabilmek için değişen koşullara hızla uyum sağlamak, sorunlara esnek çözümler üretmek gerekiyor. Öte yandan tüketicinin kriz dönemlerinde nasıl bir satın alma eğilimi ile hareket ettiğini anlayabilmek kritik derecede önemli bir diğer konu. Bunu başaran firma zor dönemlerden güçlenmiş olarak çıkar. Hazırladığımız bu çalışmanın Türkiye perakende sektörü ile ilgili aydınlatıcı bir bakış açısı yaratacağını düşünüyorum” dedi.
Raporda perakendecilere bir dizi öneri getirilirken bunlar şöyle sıralandı: “Arz ve talep değişimlerinin ürün portföyünüzü nasıl etkileyeceğini anlayın.
Ürün portföyünüzü ve fiyatlama stratejilerini tüketici talebindeki değişikliklere göre değerlendirin.
Ürün kategorilerinizin hangilerinin konjonktüre ters olduğunu ve hangilerinin durgunluk döneminde büyüyebileceğini saptayın.
Artan benzin fiyatlarını düşünerek, müşterinizin mağazanıza gelmeden alışveriş yapmasını sağlayabilecek her türlü çözümü göz önünde bulundurun.
Müşterilerinizin fiyat beklentilerini karşılayabilmek için alternatif tedarik yolları planlayın.
Tüketicilerin hangi özelliklere daha az önem verdiğini ve hangi özellikler için ek maliyete katlanmak istemediklerini belirleyin, fiyatlarınızı buna göre ayarlayın.
Genel fiyatlandırma ve satış stratejinizi tüketicilerin değişen satın alma davranışını yansıtacak, doğru ürün portföyü ve hacmi elde etmenizi sağlayacak şekilde gözden geçirin.”
Deloitte “Ekonomide Yaşanacak Fırtınaya Hazırlanmak” başlıklı raporda şirketlerin karlılığını geliştirmesi için de bazı öneriler yer alıyor. Karlılığa katkıda bulunmayan öğeleri gidermek için şirketlerin karlılıklarını ürün, ürün kategorisi, satıcı ve lokasyon gibi farklı kesitler itibariyle saptaması gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca Deloitte'un raporuna göre iş performansına katkısı olmayan ancak mevcut iş modelinde o güne kadar desteklenmiş olan öğelerin sorgulanması ve iyileştirilmesi de genel anlamda karlılığı artırabilir.
Raporda, yöneticilere müşterilere yaklaşım, planlama süreci, nakit yönetimi, maliyet denetimi ve risk analizi gibi ana başlıklar altında birçok faydalı öneri ve analiz yer alıyor.