Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmeye hazırlanan Trump’ı uyararak, “Kudüs Müslümanların kırmızısı çizgisidir” dedi. Erdoğan, bu adımın atılması halinde İstanbul’da, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı toplayacaklarını ve İsrail ile diplomatik ilişkileri koparacaklarını söyledi.
AK Parti Meclis grup toplantısında, ABD’nin, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağı iddialarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kudüs’ün müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu belirtti. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Amerika’nın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı almaya hazırlandığı yönündeki haberlerle ilgili üzüntülerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Kudüs, Sayın Trump, müslümanların kırmızı çizgisidir. Filistin halkının yaraları kanamaya devam ederken her gün hak ihlalleri, zulümler, baskılar sürerken İsrail’e destek mahiyetinde böyle bir kararın alınması sadece uluslararası hukukun ihlali değil, aynı zamanda insanlık vicdanına da vurulmuş ağır bir darbedir.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dönem Başkanı olarak, bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Eğer böyle bir adım atılacak olursa; hemen, beş on gün içerisinde İİT Liderler Zirvesi’ni İstanbul’da toplayacağız. Sadece bununla da kalmayacağız. Bu liderler zirvesiyle de çok daha önemli etkinliklerle tüm İslam dünyasını o zirvede hareketlendireceğiz. Zira sıradan bir olay değil, bu olay. Amerika bütün işleri bitirdi de şimdi bu mu kaldı? DEAŞ ile de işi bitir, bu mu kaldı?
Biz kesinlikle son ana kadar buradaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kaldı ki bu, bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail ile koparmaya kadar gidebilir. Amerika’yı, bölgedeki sorunları daha derinleştirecek böyle bir adım atmaması konusunda buradan bir kez daha ikaz ediyoruz: Böyle bir şey olamaz. Böyle bir adım atamazsınız. Zira artık dünya bir bütündür.
- 28 ŞUBAT BENZERİ BİR SÜREÇ
- ABD’de, Türkiye’deki 28 Şubat dönemine benzer bir süreç yaşanıyor. Bizi İran ile ticaretimiz nedeniyle yargılamaya kalkanların niyeti, sınırlarımız boyunca kurmaya çalıştıkları on binlerce kişilik terör ordusunu gizlemektir. Nitekim seyrine baktığımızda, bu davanın, ülkemizi bölgedeki iddialarından ve kazanımlarından vazgeçirmek için bir şantaj aracı olarak kullanılmak üzere gündemde tutulduğu açıkça görülüyor. Ülkemizi uluslararası alanda karalamaya yönelik bir mizansen sergilenmektedir.
ABD’deki dava, hukukla, adaletle, ticaretle uzaktan yakından ilgisi olmayan, bir cambaza bak cambaza oyunu. Bu oyunla bir taşla aynı anda pek çok kuşun birden vurulmasının hedefleniyor. Davanın projesi, Amerikan yönetimi içindeki bir gruba aittir. Malzemelerinin temini görevi de FETÖ’ye ve CHP’ye verilmiştir. Davanın iddianamesindeki komplo iddiası doğrudur. Ama bu komplo Amerika’ya değil, Türkiye’ye karşı kurulmuş bir komplodur. Bu dava 17/25 Aralık ve 15 Temmuz’un devamı olan FETÖ’nün sürecinin tam göbeğinde olduğu uluslarası bir darbe girişimidir. Her kim Amerika’daki davayı Türkiye’nin iç siyasetinde bir malzeme olarak kullanmaya kalkarsa o da aynı ihanetin ortağı demektir.
“Buradan, Amerika’ya sesleniyorum; hala 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini anlayamadınız mı, anlamayacak mısınız?” diye soran Erdoğan, DEAŞ bahanesiyle yürütülen sinsi oyunun gizlenebilecek tarafı kalmadığına işaret etti. Erdoğan, “Şimdi buradan bir şey açıklıyorum. Rakka operasyonundaki DEAŞ militanlarının sürüleceği yer neresi biliyor musunuz? Mısır Sina Çölü, oraya. Orada onlar istihdam edilecekler. Görevlerini daha sonra yakından takip edeceğiz. Yaptırımları ihlal etme iddiasıyla bizi Amerika’da çarmıha germeye çalışanların burnumuzun dibinde terör devleti kurma girişimini herhalde eli kolu bağlı seyredecek değiliz, bunu da böyle bilsinler” dedi.
“Anamuhalefet partisinin başındaki zatın, grup kürsüsünden salladığı kağıtların, yalan ve iftira olduğunu millete anlattıklarını” belirten Erdoğan, günlerce kamuoyunu, “Cumhurbaşkanı’nın yakınları, yurt dışındaki bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdi” diyerek aldatan şahsın ipliğini pazara çıkardıklarını söyledi. Erdoğan, “Ana muhalefetin diğer adıyla ana hıyanetin başındaki zata çağrımı tekrarlıyorum: Şayet iddiasını ispat edebilmiş olsaydı, ben Cumhurbaşkanlığı makamından ayrılacak, siyaseti de bırakacaktım. Ortada bu zatın iddia ettiği gibi bir para gönderme işi olmadığına göre aynı onurlu, haysiyetli, ilkeli tavrı kendisinden bekliyorum” diyerek istifaya davet etti.
Meselenin görünüşteki sebebi olan İran ile ticarette haklı olan tarafın Türkiye olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Kusura bakmasınlar, kiminle ticaret yapacağımızın kararını biz veririz, başkaları değil. Türkiye’nin Amerika’ya karşı bir planı yoktur ama Amerika’nın bize karşı bir planı olduğu artık iyice anlaşılıyor. Kuzey Suriye, en doğusundan al batıya doğru orada bir terör koridoru oluşturulduğunu görüyoruz. Bu terör koridoru içerisindeki kurulmakta olan üsler. Tırlarla zırhlı taşıyıcılar, silah, mühimmat bu bölgeye geldi. Peki bu silahlar bu bölgeye niye gelir? Nerede kullanacak bunu Amerika, DEAŞ’a karşı mı kullanacak? Ya DEAŞ diye bir şey mi kaldı orada? Ya İran, ya Türkiye, sıkıysa Rusya. Başka var mı? Kusura bakmasınlar adım adım her şeyi takip ediyoruz, biz de gereği neyse bunu yapmanın mecburiyeti içerisindeyiz.”
AK Parti olarak yol ayrımlarıyla, tercihlerle ilk defa karşılaşmadıklarını belirten Erdoğan, “Darbeciler silahlarıyla, tanklarıyla, toplarıyla üzerimize geldiğinde yine bu tercihle karşılaştık. Her seferinde mücadeleyi tercih ettik, ülkemizi de bugünlere getirdik. Bugün bize yapılan şantaja boyun eğip, ülkemizin anahtarlarını bunların taşeronu olan FETÖ ve CHP’ye mi teslim edelim?” dedi. Erdoğan, milletin Türkiye’nin dış düşmanlarının siyasi ayaklarına her zaman dersini verdiğini vurgulayarak, “Çünkü milletimiz bize verdiği destekle, ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyerek küresel zulüm düzenine başkaldırmamızı sağladı. Milletimiz inşallah bu şantaj sirkini de tertipçilerinin başına geçirecektir” dedi.
- Küstahlık
- İsrail yönetimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kudüs’ün müslümanların kırmızı çizgisi olduğu yönündeki açıklamalarına küstah ifadelerle cevap verdi. Erdoğan’ın açıklamalarıyla telaşa kapılan İsrailli bakanlar haddini aştı. İsrail Dışişleri Bakanı Emanuel Nahson, paylaştığı yazılı açıklamada, “Erdoğan tanısın ya da tanımasın, Kudüs yahudilerin 3 bin yıllık, İsrail’in de 70 yıllık başkentidir” dedi. Yerel basında yer alan haberlere göre, İsrail Milli Eğitim Bakanı Naftali Benett de, “Maalesef Erdoğan son yıllarda İsrail’e saldırmak için hiç bir fırsatı kaçırmadı. İsrail, Kudüs’ün İsrail devletinin başkenti olarak tanınması da dahil tüm amaçlarına devam etmeli. Her zaman eleştirecek birileri olur ama neticede birleşik bir Kudüs’e sahip olmak Erdoğan’ın sevgisine sahip olmaktan daha iyi” dedi. Yerel basında ayrıca, İsrail Ulaştırma ve İstihbarat bakanlıklarını yürüten Yisrael Katz’ın, “Türkiye’nin Cumhurbaşkanı'ndan emir almayız. İsrail egemen bir ülkedir ve Kudüs onun başkentidir” şeklindeki sözlerine yer verildi.