Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da Alman Başbakanı Angela Merkel’i ağırladı. Türk-Alman Üniversitesi yerleşkesinin açılışını yaptıktan sonra Vahdettin Köşkü’nde biraraya gelen iki liderin düzenlediği ortak basın toplantısı, Libya merkezli tartışmaya sahne oldu. Erdoğan, gayrimeşrû güçlerin lideri Hafter’in 19 Ocak’taki Berlin Konferansı’nda varılan anlaşmaya uyduğunu iddia eden Merkel’i gazetecilerin önünde net bir şekilde uyardı. Terörist Hafter’in ateşkes metnini imzalamayıp önce Moskova’dan kaçarcasına ayrıldığını, sonrasında Berlin’de de herhangi bir belgeye imza atmadığını hatırlatan Erdoğan, “Hafter’i şımartmayın” uyarısı yaptı. Libya’nın tek meşrû temsilcisi olan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne destek vermenin ülkeler açısından ‘tercih değil yükümlülük’ olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Biz (UMH lideri) Serrac’ı yalnız bırakmayacağız. Destek vermeye kararlıyız” dedi. Yürürlükte olduğu iddia edilen ateşkese rağmen Hafter’in Mitiga Havalimanı’nı bombaladığını anımsatan Erdoğan, “Hafter’e Abu Dabi, Mısır destek veriyor, Wagner de var. Wagner’in arkasında da kimlerin olduğu malum” diyerek Rusya’yı işaret etti. İşte iki liderin mesajlarından satır başları...
“Oradaki Serrac yanlısı güçlere eğitim vermek için TBMM’de de süreci tamamladık. Buradan çıkarmış olduğumuz yasal düzenlemeyle heyetimizi gönderdik, gönderiyoruz. Biz (Fayiz) Serrac’ı yalnız bırakmayacağız. Kendilerine elimizden gelen desteği vermekte kararlıyız. 500 yıllık geçmişi olan Türkiye’nin Libya’daki mazisi ve onların da daveti herhalde bu hakkı doğurur. Biz terör noktasında tanınırlığı olmayan kişiye değil biz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin tanıdığı Serrac’a ve onun ordusuna böyle bir desteği veriyoruz. Moskova’da oraya çağrılmışlardır, oradan kaçmıştır adeta. Berlin sürecine davet edilmiştir, 55 maddelik metne de yine imzasını koymamış daha sonra koyacağı söylenmiştir. Ama daha sonra aldığım bir bilgiye göre 28’inden sonra oraya katılacağına dair şeyler söyleniyor. Bunlar tutarlı şeyler değil.”
“Böyle bir insan şımartılmamalı. Hafter’in arkasında Abu Dabi var, Mısır var, yine Wagner var, Wagner’in arkasında kimlerin olduğu malum; Sudan’dan kara gücü var. 500 yıllık bir maziye sahip Türkiye’yi Libya’ya davet eden dostlara biz başka türlü bir cevap veremezdik. En önemli konu 55 maddeyi sözde kabul etmek başka bir şey ama altına imzayı koymak başka bir şey. Hafter henüz buna imzayı koymuş değil. Sadece sözde kabul etmiş durumda. Bunları biz tamamıyla kabul olarak anlamıyoruz. Uluslararası anlaşmalarda böyle bir durum sözkonusu değil. Ayrıca Hafter’in yarın ne yapacağı da belli olmaz.”
Avrupa Birliği’nin mültecilere yardım için Türkiye’ye 6 milyar avro söz verdiğini, ancak bu rakamın 3 milyarının bile uluslararası yardım kuruluşlarına ödenmediğini hatırlatan Erdoğan, “Bizim harcamamız 40 milyar doları geçmiş durumda. ‘Para para’ demekle cebe girmiyor. Ama para geldiği zaman Sayın Şansölye’ye teşekkürü de etmesini biliriz” dedi. İdlib’de süren trajediyi Merkel’le birlikte ele aldıklarını ifade eden Erdoğan, 400 bine yakın İdliblinin Türkiye sınırına doğru hareket halinde olduğunu, Suriye sınırında briket barınaklar yapmak için seferberlik ilan ettiklerini söyledi. 4 milyon insanın yaşadığı İdlib’de vahşetin son bulması için herkesin Esed rejimi üzerinde baskı kurması gerektiğini dile getiren Erdoğan, “Türkiye ve Almanya göç konusunda Avrupa’nın yükünün büyük bir bölümünü üstlenmiş durumdadır. AB ve Avrupa ülkelerinin Suriyelilere daha fazla ve hızlı yardım yapmaları her şeyden önce insani bir sorumluluktur” açıklaması yaptı. Alman Başbakanı Merkel ise çadırlarda barınan insanların durumlarını düzeltmek için maddi katkı sağlamaya hazır olduklarını belirterek, “Türkiye’nin mülteciler konusunda sağladığı destekleri takdir ettiğimizi ifade ettik. 3,5 milyon ve belki de daha fazla mültecinin burada kabul edilmesi çok önemli” diye konuştu.
Tel Abyad-Rasulayn hattının terör örgütü PKK’dan temizlendiği Barış Pınarı Harekâtı sırasında Almanya’da yaşananlar da zirvedeki konular arasındaydı. Avrupa’daki terör örgütü yandaşlarının gurbetçi Türklere saldırdığını hatırlatan Erdoğan, “Almanya’da Türklere yönelik saldırılar düzenlediler. Büyükelçiliğimizin hizmet aracı örgüt mensupları tarafından ateşe verildi. Bu saldırıları bir kez daha lanetliyor, kınıyorum” ifadesini kullandı. Erdoğan, Alman devletinin suçlulara hak ettikleri cezayı vermesini beklediklerini dile getirdi.
Firari FETÖ üyelerine Almanya’nın neden sahip çıktığı ve darbecilerin iade edilip edilmeyeceğine ilişkin bir soruya Şansölye Merkel kaçamak cevap verdi. FETÖ’cüleri savunma konusunda Yunanistan’la aynı çizgide mesajlar veren Merkel, topu yargıya şöyle attı: “İltica talebinde bulunan insanlar söz konusu olduğunda bağımsız mahkemeler buna karar veriyor. Biz devlet olarak kimseyi desteklemiyoruz. Darbe teşebbüsünde bulunmuş bir kişiyse bağımsız mahkemelerimizin kararını saygıyla karşılamak durumundayız.”