Burada hocalar öğrenciler sadece kendileri için değil aynı zamanda ülkelerimiz arasındaki ilişiklere de zenginlik katıyorlar.
Bu diyalog siyaset için de son derece önemlidir.
Alman bilim adamları, aydınları nasyonal sosyalizm döneminde 80 yıl önce Türkiye’ye sığındılar.
Bilim ve eğitim insanların yaratıcılığını ve özgürlüğünü teşvik eder. Albert Einstein’ın dediği gibi merak çok kırılgan bir bitkidir ve özgürlüğe ihtiyacı vardır.
Bilimin eleştirel bir söyleme ihtiyacı var. Bilimsel çalışmanın kısıtlı özgürlüklerde nasıl olduğunu ben fizik profesörü olarak Doğu Almanya’da yaşadım.
Özgürlüğümüze kavuşmamızla ancak hayallerimizde görebileceğimiz sonuçlara ulaştık.
Türk Alman Üniversitesi Türkiye ve Almanya arasındaki iş birliğinin olağanüstü bir örneği.
Sayın Merkel’i Berlin Konferansı’ndan 5 gün sonra ülkemizde ağırlamaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Bugün yapacağımız görüşmelerde Libya başta olmak üzere bölgesel meseleleri de ele alacağız.
Türk Alman Üniversitesi kısa sürede akademik iş birliğimizin lokomotiflerinden biri haline gelmiştir.
2013’te 99 olan öğrenci sayısı 2 bin 385’e ulaştı. Kapasite olarak 7 bine kadar öğrenci alabileceğiz.
Türk Alman Üniversitesine her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.
1,5 asırlık yolculuğu olan Alman Lisesi gibi Türk Alman Üniversitesinin de Türk ve Alman dostluğunun sembolü haline gelmesini diliyorum.
Üniversite sayımızı 76'dan 207'ye, öğrenci sayımızı da 1.6 milyondan 8 milyona çıkardık.
Her yıl yurt dışına ciddi miktarda öğrenci gönderiyoruz. Yabancı akademisyenlerin de ülkemize gelmesinin yolunu açıyoruz.
Ülkemizdeki yükseköğretim seviyesinin hem nicelik hem de nitelik olarak yükselmesi amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
İnsanlık olarak terörden İslam düşmanlığına kadar pek çok sorunla karşılaşıyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun kimsenin bu sorunlara bigane kalma olasılığı yoktur.
Bir an önce sükunet sağlanmazsa Libya'daki olaylar tüm Doğu Akdeniz'i etkileyecektir.