Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaklaşık üç saat süren toplantının ardından açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İstanbul milletvekilimiz kadim dava ve yol arkadaşım İsmet Uçma'ya Allah'tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Sağlık alanında Kovid-19 salgınındaki gelişmeleri tüm boyutlarıyla ele aldık. Türkiye bu küresel tehdide karşı en başından beri dünyada en iyi kriz yönetimini sergileyen ülkelerin başında geliyor.
Gereken her türlü tedbiri almak, hizmeti sağlamak suretiyle hayata geçirdiğimiz bu stratejinin ne kadar doğru olduğunu dünyada yaşanan gelişmeler bir kez daha teyit ediyor. 2018 yılında yönetim sistemimizi değiştirerek bugünlere kendimizi hazırladık. Salgın tedbirlerine bir süre daha riayet etmemiz gerekiyor.
3 Aralık Dünya Engelliler gününde 750 engelli öğretmenimizin atamasının yapılacağını duyurmak isterim.
Birileri Türkiye'ye siyasi konularda yapamadıkları diz çöktürme işini ekonomi üzerinden yapmaya çalışıyor.
Bugün Türkiye'nin bölgesel ve küresel bir güç olarak yükselen yıldızının gerisindeki en önemli unsurlarından biri de etki halkasıdır. Türkiye'deki 3,6 milyon Suriyeliyi, toplamda 5 milyonu bulan sığınmacı varlığını yük olarak görenler meseleye buradan bakmalıdır. Her alanda ülkemizi kalkındıracak politikalarla, yatırımlarla, hizmetlerle hedeflerimize doğru kararlı bir şekilde yürüyoruz. Artık hedeflerinin çoğuna ulaştığımız 2023 vizyonumuzu yeni ve daha büyük adımlarla tahkim ettiğimiz bir döneme giriyoruz.
Bugün gelişmiş diye tabir edilen ülkeler insanlığın ortak mirası olan çevreyi çok hoyratça tüketmiştir. Salgın döneminde üretimde ve insan hareketliğinde yaşanan kısmi yavaşlamanın bile dünyamızı tabiat dengeleri açısından ne kadar rahatlattığını uzaydan çekilen resimler gösterdi. İklim değişikliği herkesi ilgilendiriyor. Türkiye olarak Paris İklim Anlaşmasını Meclisi'mizin onayıyla yürürlüğe koyduk.
Bir İklim Değişikliği Başkanlığı ve Göç İdaresi Başkanlığı kuruyoruz.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Çölleşme ve Erezyonla Mücadele Genel Müdürlüğünü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlıyoruz.
Terör örgütleriyle sınırlarımız içinde yüzleşmek yerine, tehditleri kaynağında imha edecek yeni stratejilere geçtik. Terör ve teröristle beraber, terörizmle de mücadele etti. Terör hadiselerinin yaşandığı şehirleri de hızla kalkındırdık. İhtiyacımız olan silah ve mühimmatı kendimiz üretmek suretiyle dışa bağımlılıktan kurtulduk. Turizmden çarşı pazara kadar günlük hayatın her anında bu tabloya şahit olmak mümkündür.
Terör örgütünün finans kaynaklarını bitirme noktasına geldik. Artık çocukları dağa giden annelerinin yürek sızısı yerine çocuklarına kavuşan Diyarbakır annelerinin sevinciyle karşılaşıyoruz. Bu yıl ikna yoluyla 153 terör örgütü mensubunun teslim olmasını sağladık. Son 5 yılda bu şekilde geri kazandığımız gençlerimizin sayısı bini geride bıraktı.
Artık hiç kimsenin bu ülkede milletimizin bir kesimin dertleri ve beklentileri üzerinden ayrımcılık siyaseti yapmasına izin vermeyeceğiz. Terörün en büyük finans kaynağı olan uyuşturucu ile mücadeleyi tarihimizin en ileri seviyesine getirdik. Avrupa'daki gelişmiş laboratuvarlarda üretilen sentetik uyuşturucuların Ortadoğu bölgesine naklinin lojistiğini PKK mensupları yürütmektedir. Sınırlarımızı sıkı sıkıya kontrol altına alarak uyuşturucu suçlarına cezalarını arttırarak bu trafiğe çok ciddi darbeler vurduk.
Son dönemde göç yönetiminde yeni strateji ve uygulamaları devreye alıyoruz. Türkiye 10 yıldır onurlu ve ahlaklı şekilde sınırlarına gelen tüm mazlum ve mağdurlara kucak açmıştır. Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler artık bu tabloyu aynı esneklikle devam ettirebilmemize imkan sağlamamaktadır. Son beş yılda 2 milyon 350 bin kişiyi ülkemize giriş yapmadan sınırda engelledik. Sınırlarımız içinde yakaladığımız düzensiz göçmen 1 milyon 300 bini geçti. Bu göçmenlerin tamamına yakının hedefinin Türkiye'de kalmak değil Avrupa'ya oradan da başka yerlere geçmek olduğunun altını çizmemiz gerekir.
Bu yükü tek başına üstlenmemiz mümkün değildir. Avrupa başta olmak üzere göçmenlerin hedefi ülkelerden daha gerçekçi sorumluluk üstlenmelerini bekliyoruz. Biz bir kısmının güvenli geri dönmelerini sağlamak bir kısmını ülkemize entegre etmekle çözeriz. Bu çerçevede uyum stratejilerimizi belirledik ve gereken adımları atmaya başladık. Göçe kaynaklık ülkelerden göçün hedefi olan ülkeleri olduğu kadar tüm tarafları kucaklayan bir program geliştirilmeden bu sürecin çözümü olmayacağını biliyoruz. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla."