Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı TRT World Forum kapanış oturumunda ABD eski Başkanı Bush ile arasındaki konuşmayı anlattı. Erdoğan, BM'de Güney Kıbrıs için alınan kararların uygulanmasının bir yerde tıkandığını ifade ederek dönemin ABD Başkanı Bush'ın kendisinin de olduğu bir görüşmede Colin Powell'e talimat verdiğini ama yine de netice alınmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gayretler sarf edilmesine rağmen İkinci Dünya Savaşı'nın patlak verdiğini dile getirerek, yeni oluşumların da adaletin tesisi için arandığını, Birleşmiş Milletlerin (BM) bu adalet tesisi arayışının bir ürünü olduğunu kaydetti.
BM'nin bu adalet arayışının bir tesisi olması için kurulmasına rağmen şu an itibarıyla gelinen noktada BM'nin ne yazık ki bu adalet arayışına hala bir cevap oluşturamadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dünyanın değişik yerlerinde şu anda BM'nin gayretleri var. BM Güvenlik Konseyi'nden çıkan bir çok kararlar var. Fakat gördüğümüz gibi bu çıkan kararlarda da alınan bir netice yok. Afganistan'ın hali ortada. Güneyimizde Suriye'nin, Yemen'in hali ortada. Arakan, Rohingya ortada. Bütün bunlara rağmen şu an itibarıyla BM maalesef herhangi bir şey yapamıyor. Hepsinde öte Kıbrıs ortada. Sene 1974, 2018. Kıbrıs çözülebildi mi, çözülemedi. Bir çok girişimler yapıldı ve özellikle de çok kararlı bir adımı biz yine orada BM ile görüşmeler yaparak attık. "
Erdoğan, merhum Kofi Annan'la bu konuda çok yoğun çalışmaları olduğunu dile getirerek, ancak herhangi bir netice alınamadığı gibi orada varılan kararın tam aksi bir netice çıkmasına rağmen ne yazık ki Güney Kıbrıs'ın oranın kararlarının tam tersine referandum neticesi verdiğini, 'almayacağız' demelerine rağmen Güney Kıbrıs'ın Avrupa Biriliği'ne alındığını anımsattı.
Bunların adalete aykırı girişimler, hamleler olduğunu kaydeden Erdoğan, bunun BM'nin de itibarının kaybına neden olduğunu vurguladı.
"Beklenen hep Türkiye'den"
Erdoğan, bu şekilde işin bir yerde tıkandığını ifade ederek, o dönemin ABD Başkanı Bush'ın kendisinin de olduğu bir görüşmede Colin Powell'e "Bu işi sen çözeceksin, sana bu görevi veriyorum." talimatı verdiğini, ancak bir netice alınamadığını, sonrasında gelen başkanların da bu sorunu çözemediğini söyledi.
Bir çok zirveler, toplantılar yapıldığını maalesef hep beklenenin Türkiye'den olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu şekilde çözüme ulaşmaz. Aynı şeyi diğerlerinde görüyoruz. Şu anda Suriye'de yaşananlar. Afganistan çözüme kavuşamadı. Yemen çözüme kavuşamadı. Niye? Bütün her yerde adalet sistemi çökmüş. Bir İsrail meselesi, bir Filistin meselesi çözüme kavuşabiliyor mu? Kavuşamıyor. Niye? Çünkü İsrail'in aleyhinde alınmış bunca kararlar var BM'de, bu kararların hiçbirinin uygulanabilirliği yok. Niye? İsrail kabul etmedikten sonra, ona uymadıktan sonra kalkıp da kimse burada bir şey söylemiyor veya söyleyemiyor. Niye? 5 tane daimi üye var. Bu 5 daimi üyenin bir tanesi 'Hayır' diyorsa mesele bitmiştir. İsrail'le ilgili ABD'nin İsrail'in aleyhine olan bir karara evet demesi mümkün mü? Değil. Demeyeceği için de netice ne oluyor. Gene onların lehine oluyor. Olması gereken ney? Olması gereken şu; 5 daimi üye dönemi geçti. Niye? Bu, İkinci Dünya Savaşı'nın şartlarıydı, artık aynı şartları yaşamıyoruz, yeni bir dönüşüm, yeni bir değişime artık gitme zamanıdır. Dolayısıyla yeni değişim dönüşümde, dünyada Birleşmiş Milletler'de şu anda 193 üye var ve bu 193 üyenin de içinde yer alacağı dönüşümlü olarak daimi üye sıfatını kazanacağı bir Birleşmiş Milletler'in oluşması gerekiyor. Eğer bu oluşmazsa 5 tane üyenin dudakları arasında bu dünyada adalet tesis edilemez, bu mümkün değil. Onun için de ben diyorum ki dünya beşten büyüktür. Hele hele birden kesinlikle büyüktür. "
"7 kıtanın yer aldığı BM Güvenlik Konseyi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılanın, uygulamaların böyle olmadığını ifade ederek, BM Güvenlik Konseyi'nde dünyanın temsil edilmediğini, temsil edilen ülkelerin kıtalara dağılımına bakınca da dünyanın temsil edilmediğini dile getirdi.
"Biz diyoruz ki bütün kıtaların temsil edildiği bir BM Güvenlik Konseyi'nin olması lazım. Burada Asya da Afrika da, Avrupa da olması lazım. Bunun yanında daha ötelere gidelim, 7 kıtanın yer aldığı bir BM Güvenlik Konseyi." diyen Erdoğan, bunun başarılması gerektiğini, bunu da dünyadaki siyasilerin yapacağını anlattı.
Erdoğan, "Bu 5 daimi üyenin işine gelir mi? Gelir veya gelmez." diyerek, bunun BM Genel Kurulu'nda gündeme gelmesi, tartışılması, dünyada bunun artık tamamen akıllara yerleştirilmesi, bütün algı çalışması yapılması ve ona göre adımın atılması gerektiğini belirtti.
Artık dünyanın Birinci Dünya Savaşı'nın, İkinci Dünya Savaşı'nın dünyası olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
- "Emperyal, sömürgeci bir mantıkla mücadele verenlere karşı Türkiye küresel güçleri yanına toplamak suretiyle bir adım atmanın gayreti içerisinde. Biz bunu yapıyoruz. Bu konuda da özellikle de küresel güçleri kabullenmiş, bunun mücadelesi içinde olan dünya ülkeleri zaten bu yaklaşımımıza olumlu bakıyor. Hangileriyle ikili görüşmeler yapsak, oturup müzakerelerde bulunsak, paneller, sempozyumlarda bunları konuşsak hepsi de haklılığımızı teyit ediyor. Ediyorlar da adımı atma noktasında acaba nereye varacağız? Mesele orada. Bunun için de çalışacağız. Tabii bu yollar öyle kolay alınmıyor. Biraz mücadele gerekiyor, biraz zaman istiyor. Adımları atarken dünyadaki özellikle de 5 üye içerisinde durumu nereye taşırız, bunlar önemli. Yoksa geçici üyelerin BM'de kıymeti harbiyesi var mı? Yok. Geçici üyeler sadece daimi üyelerin işaretine göre elini kaldırır indirir. Yaptığı iş budur. Bir de geçici üye seçilmek için de ellerinden geldiği kadar çırpınırlar. Halbuki geçici üye olsan ne yazar, olmasan ne yazar. Hiçbir kıymeti harbiyesi yok. 'Sadece BM'nin geçici üyesidir' diye bir sıfat kazanırsın."