Asıl adı Ömer olan Fahreddin Paşa Rusçuk'ta doğdu. Soyadı kanunundan sonra Türkkan soyadını aldı. 93 Harbi'nden sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a gelen Ömer Fahreddin 1888'de Harp Okulu'nu, 1891'- de Erkan-ı Harbiye’yi bitirdi ve kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı. Balkan Savaşı sırasında Çatalca savunmasındaki başarısıyla Edirne'nin geri alınmasında rol oynadı. Osmanlı Devleti 1914'te ı. Dünya Savaşı'na girdiği vakit miralay rütbesiyle Dördüncü Ordu 'ya bağlı 12. Kolordu kumandanı olarak Musul'da bulunduruyordu. 2S Kasım 1914'te mirlivalığa terfi ettirildi. 26 Ocak 1915'te 12. Kolordu'daki vazifesine ilaveten Dördüncü Ordu kumandan vekilliğine getirildi. Burada bir yandan tehcire tabi tutulan Ermeniler'i yerleştirirken bir yandan da Urfa, Zeytun, Haçin, Musadağı Ermeni ayaklanmalarını bastırdı.
Bu sırada İngilizlerle anlaşan Mekke Şerifi Hüseyin'in isyana hazırlandığı haberinin alınması üzerine Fahreddin Paşa Dördüncü Ordu kumandanı Cemal Paşa tarafından 28 Mayıs 1916’da Medine'ye gönderildi. 31 Mayıs’ta Medine’ye ulaşan Fahreddin Paşa, Şerif Hüseyin'in birkaç gün içinde isyan edeceğini Cemal Paşa 'ya bildirdi. Şerif Hüseyin ve dört oğlu, 3 Haziran 1916'da Medine çevresindeki demiryolunu ve telgraf hatlarını tahrip ederek isyanı başlattı. 5- 6 Haziran gecesi Medine karakollarına saldırdılarsa da Fahreddin Paşa'nın aldığı tedbirler sayesinde başarısız olarak geri çekildiler.
İngilizler'in desteğinde isyana girişen Şerif Hüseyin ordusuna karşı, kısıtlı imkanlara rağmen yaptığı Medine müdafaası ile büyük takdir topladı.
Medine'nin etrafı isyancıların eline geçmeye başlayınca İstanbul Hükümetinin Medine'nin boşaltılması talebeni Fahreddin Paşa 'Peygamberin kabrinin bulunduğu Medine'deki Türk Bayrağını kendi elimle indiremem' diyerek kabul etmedi. Herhangi bir yağma ihtimaline karşı da tedbir olarak, Medine'deki 30 parça Kutsal Emaneti 2000 askerin koruması altında İstanbul'a gönderdi.
Bir süre sonra etrafı tamamen kuşatılan Medine’de Türk orduları kuzeye doğru geri çekilmeye başladı. Etrafındaki Türk birlikleriyle irtibatı tamamen kesilen Fahreddin Paşa ise şehri savunmaya devam etti.
30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti, Mondros Mütarekesini imzalayarak I. Dünya Savaşından çekildiğinde Mütarekenin maddelerine göre Fahreddin Paşa'nın da teslim olması gerekiyordu. Kendisine Mondros Mütarekesini tebliğ için İstanbul'dan gönderilen elçiyi dikkate almayarak Mondros Mütarekesinden sonra da teslim olmayarak şehri savunmaya devam etti. Osmanlı devletinin teslim olmasından sonra 72 gün daha Medine’yi savundu. Fahreddin Paşa yiyecek, ilaç ve cephanenin bitmesinden sonra kendi askerlerinin de ısrarıyla 13 Ocak 1919'da teslim oldu.
Böylece Medine'de 400 seneden beri süren Türk hakimiyeti sona erdi. Fahreddin Paşa elindeki kısıtlı imkanlara rağmen aldığı tedbirler sayesinde Medine'yi 2 yıl 7 ay savundu. İngilizler tarafından Türk Kaplanı ismi verilen Fahreddin Paşa, savaş esiri olarak önce Mısır'a daha sonra da Malta'ya gönderildi.
8 Nisan 1921'de Malta'da kurtulduktan sonra Milli Mücadele’ye katılmak üzere Ankara'ya geldi. 9 Kasım 1921'de TBMM tarafından Kabil Büyükelçiliğine tayin edilen Fahreddin Paşa, 1936'da Tümgeneral rütbesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekliye ayrılmış, 1948'de vefat etmiştir.
– Medine'de Sultan Mahmut kütüphanesi ve diğerlerindeki değerli eserler.