Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selim Osman Selam, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Milli Uzay Programını Yeni Şafak’a değerlendirdi. 2018’de kuruluşu gerçekleştirilen Türkiye Uzay Ajansı’nın alanında ‘şemsiye kuruluş’ olduğuna dikkat çeken Prof. Selam, halen 5 üniversitede ‘astronomi ve uzay bilimleri’ bölümü bulunduğunu hatırlattı.
Açıklanan programla üniversitelerde bu alanda kontenjan sayısının artmasını beklediğini söyleyen Prof. Selam, “Öğrenci kalitemizi biraz değiştirecek. Son iki yıldır TÜBİTAK UZAY, ASELSAN, HAVELSAN, TAİ gibi kuruluşlar uydu projelerinde astronom istihdam etmek üzere iş ilanlarına çıkıyorlardı. Gelecek vaat etmiyor düşüncesi ile öğrenciler bizleri tercih etmiyordu. Bu açıklanan program sayesinde bizi tercih edenlerin sayısının artacağını ve bize yöneleceğini düşünüyorum. Bizim bölüme önemli bir istihdam alanı sağlayacaktır” dedi. Prof. Selam, “Teknolojiyi geliştirmeyi hedeflemiş bir ülke, bunu devlet politikası yapmış ise ‘sanayileşmede ve teknolojide kendi üretimimle, kendi çabamla, kendime yeten bir ülke olmak istiyorum’ derse, uzayda bu projelerle yer almadığı sürece yeryüzünde yapacağı bir şey yoktur. Uzay teknolojilerine daha evvelden başlamış ve belli bir aşama kaydetmiş olsaydık biz çoktan yerli otomobil üretmiştik” dedi.
Prof. Selam, şöyle konuştu. “‘Ülkede bu kadar aç varken, uzaya gitmek için bu kadar para harcanır mı’ diyenler olacak. Teknoloji geliştirip, satan alan değil, üreten ülke olursanız dünyada da o kadar varım diyebilirsiniz. Uzay teknolojilerinde harcanan bu bütçeler boşa gitmez, mutlaka gündelik yaşama geri döner. Birçok açıdan Türkiye’nin bilim ve sanayisinin gelişmesine katkısı olacaktır.”
Uzay çalışmalarının siyaset üstü olduğunun altını çizen Prof. Selam, “Biraz onu anlamaları gerekir. Çünkü siyasi yaklaşımlarla eleştiriliyor. Siyaset ötesidir, bilim ve teknolojideki hedefler siyaset üstüdür” dedi.