Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ailesi iftarda buluştu

Havacılık sanayisinin yerli ve milli olması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, havacılık alanında Türkiye'nin henüz hak ettiği yerde olmadığını söyledi.

Baykar'ın hikayesinin 2000'li yıllarda başladığını anımsatan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizde çok yüksek teknolojiyi geliştirebilecek kabiliyet var. Bu alana yönelik ilgi ve merak da var. İnsan gücümüz, buna müsait. Girişimci ruhlu insan gücümüz var ama maalesef 1950'lerde kurulmuş olan montaj sanayi diyebileceğimiz kurulu düzen, dünya teknoloji markalarına mukabil bir marka gelişmesine engel oluyor. Türkiye, teknoloji geliştirme alanında, muasır medeniyetler seviyesinde ve hatta ötesinde bir şeyler başaracaksa, toplumsal bir seferberlik halinde, toplumun her kesiminin sahiplendiği bir dip dalgası çıkarsa bu mümkün olacaktır. Kendi başımıza bir alanda çok sivrilmemiz bir şey ifade etmiyor. Baykar, Bayraktar gibi yüzlerce girişim olacak ki ülkemiz hem savunma sanayisinde hem teknoloji alanında hem de muasır medeniyetler seviyesi anlamında hak ettiği yerlere gelebilsin."

Bayraktar, milli ve yerli teknoloji üretmenin Türkiye için bir beka meselesi olduğunu vurgulayarak, teknolojiyi milli olarak geliştirmenin ancak bir davaya inanmış toplumla mümkün olacağı ifade etti.

Milli teknoloji üretmenin bir takım çalışması gerektirdiğine dikkati çeken Bayraktar, tek başına hareket ederek dünyadaki medeniyet seviyesine mukabil bir şey geliştirmenin mümkün olmadığını söyledi.

Bayraktar, vakıf olarak kısa zamanda çok ciddi yol aldıklarını belirterek, Türkiye'de teknoloji alanındaki kabiliyetin çok yüksek olduğunu gördüklerini aktardı.

Yerli ürünlere destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, "Toplumun kendi malına, kendi teknolojisine sahip çıkması gerekiyor. Bu anlamda şuurlandırılması gerekiyor. Vakfımız aracılığıyla, tüm paydaşlarımız aracılığıyla bunu toplumumuza anlatmamız gerekiyor. Kendi başarı hikayemizde şunu gördük; biz öncelikle gelecekte yükselecek teknolojik trendlere odaklanmalıyız. Bugün birçok alanda, teknolojinin birçok alanında ortalama bir seviyede olabiliriz, geride olabiliriz. Bu önemli değil. Geleceğin trendlerine, geleceğin teknolojisine belli stratejik alanlarda bugünden çalışmaya başlarsak, 10 sene sonra o alanda lider olmamız mümkün. Baykar’ın, Bayraktar’ın hikayesinde de bu gizli." ifadelerini kullandı.

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fatih Kacır da her geçen gün büyüyen bir aile olduklarını belirterek, "Vakıf olarak yola çıktığımızda paydaşlarımızla beraber iki temel hedef koymuştuk. Birincisi, 2023 yılına kadar 1001 teknoloji takımını kurmak, desteklemek ve onların projelerine katkıda bulunmak. Bir diğer temel hedefimiz ise 1001 teknoloji girişimini 2023 yılına kadar desteklemek." diye konuştu.

Vakfın genç öğrencilere yönelik çalışmalarını anlatan Kacır, geçen yıl haziran ayından itibaren Deneyap teknoloji atölyeleri kurmaya başladıklarını, öğrencilere uzun soluklu eğitimlerle teknoloji yarışmalarına hazırladıklarını aktardı.