Yerli otomobilin şarj altyapısının kurulması için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kolları sıvadı. Türkiye 2022’de banttan inecek seri üretim ilk yerli otomobillerin heyecanını yaşarken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da şarj istasyonlarının kurulması için çalışmalara başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Enerji politikalarımızı hem üretim-tüketim hem de teknoloji noktasında eşgüdüm halinde yürütüyoruz. Enerji portföyümüzde yerli ve yenilenebilir enerjinin payını artırarak hem Türkiye’nin enerjisini yeniliyor hem de konjonktürel gelişmelere karşı daha dirençli bir altyapı oluşturuyoruz" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in ev sahipliğinde yapılan toplantıda bir araya gelen, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz, ülke genelinde kurulacak şarj istasyonlarının yol haritasını masaya yatırdı.
Şarj istasyonlarının kurulumunda teknik ve idari hususların ele alındığı toplantıda, şarj yönetimi ve donanım standartlarının oluşturulması, gerekli mevzuat düzenlemeleri, fiyatlandırma, yavaş ve hızlı şarj gereksinimleri, ulusal projeksiyon ve uluslararası gelişmeler ele alındı.
“Her 10 araca 1 şarj noktası planlaması yapıyoruz”
Toplantı sonrası değerlendirmede bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’de her bin kişiye 155 araç düştüğünü belirterek, “2030 yılına geldiğimizde 1 ila 2,5 milyon elektrikli aracın yollarda olacağını öngörüyoruz. Bu araçlar için her 10 araca 1 şarj noktası olacak şekilde şarj noktası planlaması yapıyoruz. Böylece yaklaşık 250 bin adet kamuya açık şarj noktası oluşturacağız” dedi.
Şarj alt yapısının araç piyasaya çıkmadan önce hazırlanması için çalışmalara başladıklarını ifade eden Dönmez, konuyla ilgili bir çalışma grubunun oluşturulduğunu da sözlerine ekledi.
“Dünyada elektriğin önemi artıyor”
Türkiye’nin enerjisini, Türkiye’nin otomobiliyle buluşturacaklarını belirten Dönmez, şu şekilde açıklamada bulundu:
“Dünyada dijitalleşmenin artmasıyla elektriğin önemi daha da artıyor. Akıllı sistemler, yapay zekâ ve depolama gibi teknolojilerle enerjide ciddi bir değişim yaşıyoruz. Bugün elektriği sadece klasik anlamda tüketici dediğimiz kişi ya da kurumlar tüketmiyor. Tüketici kavramı insan yerine artık “nesneleri” ve ‘nesnelerin interneti’ tabanlı bir enerji talebini de oyuncu yapıyor. Günümüzün oyuncuları artık TOGG örneğinde de olduğu gibi cansız nesneler ve yapay zekâ yazılımları da olabiliyor. TOGG’un her türlü yapay zeka temelli teknolojiyle eşleşecek ve onları yönlendirecek olması bunun en güzel örneklerinden birisi.”
“Dijitalleşmenin artmasıyla birlikte her türlü gelişmeyi enerji teknolojilerine aktarıyoruz”
Enerjideki dönüşüme hem yakıt temelli hem de teknoloji temelli attıkları adımlarla hazırlandıklarını kaydeden Dönmez, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Enerji politikalarımızı hem üretim-tüketim hem de teknoloji noktasında eşgüdüm halinde yürütüyoruz. Enerji portföyümüzde yerli ve yenilenebilir enerjinin payını artırarak hem Türkiye’nin enerjisini yeniliyor hem de konjonktürel gelişmelere karşı daha dirençli bir altyapı oluşturuyoruz. Öte yandan, dijitalleşmenin artmasıyla birlikte her türlü gelişmeyi enerji teknolojilerine aktarıyoruz. Yerli otomobille ilgili de bu anlamda gereken bütün süreçleri bir araya getirmek için diğer Bakanlıklarımızla da koordineli olarak çalışıyoruz.”