Çakı, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele sürecinde evde geçirilen zamanın teknoloji kullanımını bir hayli arttırdığını ifade ederek, "Salgın öncesi günlük internette kalma süresi ortalama 4-5 saat arasındaydı. Şu aralar bu zaman dilimi yaklaşık 9-10 saat seviyelerine çıkmış durumda. Tabiki bu durum milyonlarca kullanıcının aynı anda internet sitelerini ziyaret etmesi demektir. Kullanıcılar her ne kadar farkında olmasalarda bu trafiği düzenleyen ve akışı sağlayan bir veri merkezi bulunuyor. Veri merkezleri, internet sitelerinin kalbi olarak da düşünülebilir. Bu veri merkezleri, kullanıcıların problem yaşamamaları adına 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet vererek bu yoğunluğa cevap veriyor. Sağladığı yüksek verim, hız, kalite gibi pozitif unsurların yanında altyapı ve verinin korunması da önem arz ediyor. Veri merkezleri, çok güçlü ve çok küçük binlerce sunucuya sahip. Veri merkezlerinin güvenliği, güvenilirliği ve bilgileri kuruluşlar için oldukça hayatidir. Veri merkezlerine ilişkin sıklıkla tek bir şeymiş gibi konuşsak da, aslında yönlendiriciler (router), anahtarlar, güvenlik cihazları, depolama sistemleri, sunucular, uygulama dağıtım denetleyicileri ve daha fazlasını kapsarlar. Bunlar, depolama yapmak ve bir şirketin sürekli çalışması için hayati öneme sahip en kritik sistemlerini yönetmek için BT’nin ihtiyaç duyduğu bileşenlerdir. Devlet kurumları, eğitim kurumları, telekomünikasyon şirketleri, finansal kurumlar, perakendeciler, çevrimiçi bilgi tedarikçileri ve sosyal ağ hizmetleri dahil olmak üzere veri üreten veya kullanan her kuruluş bir seviyede veri merkezlerine ihtiyaç duyar” dedi.