Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yiğit ve ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, savunma sanayisindeki gelişmeler ve şirketin yürüttüğü çalışmalara ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Demir, ROKETSAN’ın dünyada savunma sanayisi şirketleri arasında ilk 100’de yer aldığına işaret ederek, burada yürütülen projelerinin Türkiye’ye stratejik avantajlar sağlayarak harekat alanında vurucu gücünü etkileyeceğini söyledi.
Demir, mevcut roket teknolojilerinin hepsinin Türkiye’de çalışıldığını ve belirli bir olgunluk seviyesine gelindiğini belirterek, kontrol ve kumanda sistemlerine yönelik de çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi.
İsmail Demir, Azerbaycan’ın son günlerde yürüttüğü harekatta kullanılan Türk savunma sanayisi ürünlerine yönelik soru üzerine, "Biz Azerbaycanlı kardeşlerimize Türk savunma sanayisinin imkanlarını sunmak ve bu konuda destek vermek açısından hiçbir zaman tereddüt etmedik" değerlendirmesinde bulundu.
Balistik füze sistemlerine yönelik soruya karşılık Demir, bu konuda herhangi bir iş birliğine ihtiyaç duyulmadığını söyledi.
Demir, "Bu konuda ROKETSAN kendi iç Ar-Ge'sini yürütüyor, çeşitli Ar-Ge kuruluşlarımızdan da destek alıyor, kendi yol haritası var. İngiltere veya başka bir ülkenin bu konuda bize destek vermesi gibi bir beklentimiz yok.” dedi.
Demir, Altay tankında seri üretimin başlamasına yönelik, "Alternatif motoru bulup, getirip, sisteme girmesiyle arada büyük bir boşluk bırakmamakla ilgili zamansal yol haritamız var. Hattı kurup üretecek hale getirdikten sonra senkronize bir yol haritası düşünülüyor. Seri üretim hattının kurulması ve tesisle ilgili çalışmalar başladı. Önümüzdeki senenin ortalarına doğru hattın faaliyete geçmesi ve üretimin başlamasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
ROKETSAN’ın stratejik ürünleri ürettiğini belirten Demir, "ROKETSAN, dünyada az sayıda rekabet edecek şirketin olduğu bir konuma geldi. 3-5 sene sonra daha iyi durumda olacağını göreceğiz. Harekat alanındaki performanslarının görülmesiyle de ürünlerine talepler artacak. ROKETSAN her ürünü her ülkeye satabilir mi konusunda da ülkemizin politika öncelikleri söz konusu olacak” değerlendirmesinde bulundu.
Şirketin uzaya yönelik çalışmalarından da bahseden Demir, "Buradaki ilk hedefimiz alçak yörüngeye küçük uyduları yerleştirmek. Bununla beraber yerli ve milli uydularımızın üretilmesi ve fırlatılmasına yönelik çalışmalar devam edecek. Bu konuda roket motorları teknolojilerinde, çeşitli kabiliyetlere sahip oluyoruz. Bu anlamda biraz daha süreye ihtiyacımız var" diye konuştu.
Demir, SAMP-T hava savunma sistemine ilişkin sorulara, "Bir SAMP-T bataryasının doğrudan alınması diye bir şeyin mümkünatı yok. Bu bir zincir ortak üretim, ortak geliştirme... 4-5 aşamadan oluşan bir yol haritamız var, 5 sene önce konuştuğumuz. Bu yol haritasına sadık kalındığı müddetçe diğer meseleler gündeme gelebilir. Kapıyı kapatmış değiliz, hedefimiz yol haritasına sadık kalınırsa gelişmeler devam eder" yanıtını verdi.
Silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) vuruş kabiliyetinin artırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini anlatan Demir, "Teber ve türevleri, MAM-L ve türevlerinin, daha geniş ölçekte SİHA'lara çok daha geniş kabiliyetler kazandıracak belki de sürü mantığıyla hücumu sağlayacak, kendi savunmalarını ortaya koyabilecek muhtelif kabiliyetlerin kazandırılması önümüzdeki dönem stratejilerimiz arasında" diye konuştu.
Elektronik bomba konusundaki sorular üzerine Demir, "TÜBİTAK bünyesinde tasarım çalışmaları vardı, bunlar belli bir olgunluğa erişti. ROKETSAN da bu konuda devrede. Elektronik harp çeşitliliği ve boyutlarıyla alanda önemli etkiler yapabiliyor. Hem savunma hem de hücum anlamında elektronik harp konusu gündemimizin ana başlıkları arasında. Hem ihracat hem de kendi ihtiyaçlarımız anlamında bu çalışmalara devam ediyoruz" dedi.
Demir, ROKETSAN’da sıvı yakıtlı roket motoru çalışmalarının da yürütüldüğünü söyledi.
ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci de şirketin uydu ve uzay alanındaki çalışmalarına yönelik soru üzerine, şu bilgileri verdi:
ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yiğit ise Hisar hava savunma füzeleri projesindeki değişikliklere ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti: