Terim zaten liderdi

Dany, Umut, Burak, Hamit ve Amrabat. Nokta transfer işte budur. Bu oyunculardan hangisi için, "İlk on birde zor yer bulur" diyebiliriz. Bu oyunculardan hangisine "Kötü profesyonel. İş ahlakı yok" etiketini yapıştırabiliriz.

Galatasaray'ın geçen sezonki transferlerine bakalım: Muslera, Eboue, Ujfalusi, Riera, Elmander, Selçuk, Melo, Engin, Necati, Yiğit, Sercan, Ceyhun. 12 oyuncudan sadece son üçte yer alanlar bekleneni veremedi. Diğerlerinin saha içi performansı tavan yaptı. Selçuk ve Melo lider kimlikleriyle dümeni ellerinden hiç bırakmadılar. Skoru belirleyenler olarak ön plana çıktılar. Bu arada Emre Çolak ve Semih takımın temel taşları oldular. Terim bu iki genci yoktan var etti. Muslera, kalecilik dersi verdi. Profesyonel disiplin yönünden bir tek Melo arıza çıkardı. Agresif Engin kuzu gibi oldu.

Lider çok önemli. Terim zaten liderdi, bunu bir kez daha belgeledi. Geçen sezon sil baştan yeni yepyeni bir kadro oluşturdu. Banko oynayacak oyuncuları tercih etti. Birbirini hiç tanımayan oyuncularla lig şampiyonluğunu kazanmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Bu sezon da aynı mantaliteyle hareket etti ve yine kaliteli oyuncularla kadroyu genişletti, zenginleştirdi. Her bölgede 2 kaliteli adam var. Şu anda tek yetersiz mevki defansın solu. Bir de elbette Melo'nun durumu var. Bu oyuncu elden kaçırılırsa işte o zaman kayıp büyük olur.

Terim şimdi çok daha güçlü. Sakatlıklar, cezalar hocayı fazla etkilemeyecek. Alternatiflerin fazla oluşu takım içinde tatlı bir rekabetin oluşmasını sağlayacak ve bu ortam randımanı arttıracak. Geçen sezonki şampiyonluktan sonra, taraftar, yönetim, medya ve futbolcuların, Terim'e yaklaşımları farklı olacak. Astronomik ücretlerle büyük transferler yapılmasına karşın, kulübün ödemelerde sıkıntı yaşamayacak olması bir başka avantaj. Terim'in kredisi şu anda ikiye katlanmış durumda. Aynen Aykut hoca gibi Terim'in de işi önümüzdeki sezon daha kolay.

Fikret Orman ve ekibinin önceliği geliri arttırtmak, gideri azaltmaktı. Borç almış başını gidiyor. Düşünce doğru. Gideri azaltma yönünde ciddi hamleler var. Futbolcu ücretlerinde dikkatli davranılıyor, indirime gidiliyor. Astronomik rakamlarla transferler yapılmıyor. İyi tamam, şimdi soruyorum: Gideri azaltıyorsunuz, peki bu strateji ile geliri de aşağıya çekmiyor musunuz? Başarılı bir futbol takımı oluşturamazsanız tribünleri nasıl doldurursunuz? Kaç kişi kombine alır? Ne kadar forma satarsınız? Maç kazanamazsanız TFF'nin galibiyet primlerinden kazancınız asgari ölçülerde olmaz mı? Ve en önemlisi, Şampiyonlar Ligi'ne katılamazsanız, büyük parasal girdileri nasıl sağlarsınız?

Fazla para kazanmak, yani geliri arttırmak için öncelikli koşul iyi bir kadro oluşturmaktan geçer. Bunu gerçekleştiremezseniz gelir gider dengesi bir milim oynamaz. Tasarruf yaptığınızı zanneder bir de bakarsınız, yine aynı noktadasınız. Üstelik kötü sonuçlarla taraftarınızı da mutsuz edersiniz.

Umarım Beşiktaş yönetimi bu gerçeği görüyordur. 'Hangisi daha az maliyetli' düşüncesiyle futbolcu transfer edilmez. Unutmayalım ucuz etin yahnisi berbattır. Beşiktaş'ta temel ilke, banko oynayacak oyuncuyu tam değeriyle transfer etmek olmalıdır. Elbette karakterli profesyoneller olmaları ön koşuluyla.

Aykut Kocaman kısa zamanda çok yol aldı, çok güçlendi. Şimdi uzun süreli kredisi ve hatta dokunulmazlığı var. Bu noktaya dik durarak, doğru işler yaparak geldi. Özellikle de geçtiğimiz sezon müthiş başarılıydı.

Şike soruşturmasının altında kendi de ezilmedi, futbolcularını da ezdirmedi. Hatta ve hatta soruşturmayı etkili bir motivasyon silahı olarak kullandı. Mağduru çok iyi oynadı. Zaman zaman aşırıya kaçmasına, demagoji yapmasına karşın süreci iyi yönetti. Sahanın dışında önemli bir yönlendirici oldu. Demeçleriyle, tutumuyla camiayı bir arada ve diri tutmasını bildi.

Aykut Kocaman, takım içinde de ağırlığını fazlasıyla hissettirdi. Hata yapanı affetmedi. Lugano, Emre ve Bilica'da tolerans göstermedi. Hak edene formayı verdi. Oyun disiplininden uzaklaşanları kulübede oturttu. Eğilmedi bükülmedi, hep dik durdu.

Futbolcu cin gibidir. Daima gücün, güçlünün yanındadır. Teknik Direktörüne dişini geçiremeyeceğini anlarsa hemen boyun eğer. Alex bile Aykut hocanın egemenliğini kabul etti, boyunduruğu altına girdi. Kocaman, beraber düşünen, beraber hareket eden, hedefe kilitlenen, disiplinli, homojen bir takım oluşturdu. Rüştünü ispat etti. O şimdi gerçek bir komutan. Önümüzdeki sezonlar Aykut hoca için artık daha kolay.

Vay sen misin Lokomotif'e değil de, Galatasaray'a giden. Başkan Sadri Şener, Burak'a ve Galatasaray'a fena öfkelendi, açtı ağzını yumdu gözünü…

Galatasaray, Trabzon dostluğunu kolay kolay bulamazmış. Bu tavır Galatasaray'a yakışmamış. Galatasaray'ın her transferde ismi çıkmaya başlamış. Galatasaray Lisesi'ne 1-2 ders daha ilave edilmeliymiş. Burak'ın karakter yapısının böyle olduğunu tahmin etmiyormuş. Geleceği için Trabzon'da kalması gerekirmiş. Keser döner sap döner, gün gelir hesap dönermiş.

Başkanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil, çok acımasız, çok sert, bunun yanı sıra da baştan aşağıya tutarsız. Sayın Şener, her şeyden önce o "5 milyon euroyu veren Burak'ı alır" ön şartında yanlış yapmışsınız. Neden oraya 8 milyon, 10 milyon euro yazmadınız? Neden Burak'ı daha Fenerbahçe'den alırken ağır ayrılma şartlarını sözleşmeye eklemediniz? Burak'ın size gelirken piyasası çok düşüktü. Burak kendini kanıtlamak için ileri süreceğiniz her şartı kabul ederdi. Ayni hatayı Selçuk'ta ve Egemen'de de yaptınız.

İki futbolcu kulübe 5 kuruş girmeden ellerini kollarını sallayarak gittiler.

Sayın Şener, Burak'ın karakter yapısı ile ilgili sözleriniz inanılmaz şaşırtıcı, üzücü ve de düşündürücü. Burak sadece ve sadece karşılıklı anlaşmanızın şartlarını yerine getirdi. Moskova'dan dönüş yaparak, Galatasaray'ı tercih etmesi son derece doğru bir karar. Kaleciniz Tolga'nın, "Burak'a kızmak yanlış olur, profesyonelliğin gereğini yerine getirdi" açıklamasını nasıl değerlendireceğinizi doğrusu çok merak ediyorum.

Galatasaray'a kızmanız da ilginç. Onlar, ucuz bir bonservis ücretiyle, sizin ellerinizle piyasaya sürdüğünüz önemli bir golcüyü transfer ettiler, Moskova'dan geri çevirdiler. Hele hele Galatasaray Lisesi ve ders ilavesi ile ilgili sözleriniz hiç olmamış, çok yakışıksız kaçmış.

Sayın Şener kendiniz ettiniz, kendiniz buldunuz. Trabzonspor'dan her yıl en iyi oyuncularınız birer ikişer kaçıp gidiyor. Onları tutmasını beceremiyorsunuz. Kimseye tek laf etmeye, kimseyi suçlamaya hiçbir şekilde hakkınız yok. Kendi camianızı da bu tür söylemlerle avutamazsınız. Sizin de durmadan vurguladığınız gibi, Trabzonlu çok zekidir.

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, kadın voleybol takımının Bahçeşehir Üniversitesi ile yaptığı sponsorluk anlaşmasında yaptığı açıklamada “Asla eğilip bükülmeyiz, yolumuza devam ediyoruz” dedi. Takımda düşünülmeyen isimlerden Quaresma konusundaki bir soruya Orman, “Quaresma Beşiktaş'ın 1 senelik sözleşmesi kalan oyuncusudur. Ne bana ne de futbol komitesine onunla alakalı iletilmiş konu yok. Gelecekse zaten geleceği tarihi nerede antrenman yapacağını teknik kadromuz açıkladı. Quaresma'yı hocamızın takımda kullanmak istemediğini söyledik. Çok net ifade ediyorum; Beşiktaş'ın ödeyebileceği kontrata imza atmalı. Oyuncular paralarını zamanında almalı. Bu bizim ilkelerimiz. Buna yönelebilmemiz için de fedakarlıklar yapmalıyız İnsanlar ne söyleyecekler diye de de hareket etmem. Doğru bildiklerimizi yapıyoruz. Bu yönde devam edeceğiz. Biz asla eğilip bükülmeyiz, yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Orman, basketbolla ilgili sponsorluk görüşmelerinin sürdüğünü de belirterek, “Sponsor firmalar ertesi gün vaçgeçiyorlar. Beşiktaş üzerinden kimseye reklam yaptırmam. İlk etapta görüşmeler devam edecek sonuca gelince de açıklanır” dedi.

Beşiktaş Başkanı, kaleci ve stoper transferi konusunun da bu hafta sonuçlanabileceğini bildirdi.

Bahçeşehir Üniversitesi, Beşiktaş Kadın Voleybol Takımı'na sponsor oldu. Üniversitenin Beşiktaş'taki yerleşkesinde Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ve Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel 5 yıllık anlaşma imzaladı. Orman yakında Bahçeşehir Üniversitesi BJK Spor Akademisi'ni kurmak istediklerini de söyledi.

Avusturya kampının ilk etabını tamamlayan Beşiktaş'ta teknik direktör Samet Aybaba özellikle genç futbolcuların performansından memnun olduğunu söyledi. Aybaba, "İlk etap çalışmalarında gençler bize ümit verdi. Bu takımda ışık görüyorum. Bu gençlerden 5-6 tanesini pişmesi için başka takımlara kirayla vereceğiz. Diğerleri bizimle birlikte Beşiktaş'ın başarısını için mücadele edecek" dedi. Aybaba, gençlere umutla bakarken, Hasan Türk ve Oğuzhan Özyakup gençler arasında öne çıkan isimler oldu.