Nas Suresi Arapça okunuşu ve Türkçe anlamı: Nas Suresi oku, dinle, Diyanet meali

17:0331/07/2023, понедельник
G: 31/10/2023, вторник
Yeni Şafak
Nas Felak Suresi Türkçe, Arapça Okunuşu ve Anlamı: Nas Felak Duası Faziletleri ve Faydaları (Tefsir ve Diyanet Meali Dinle)
Nas Felak Suresi Türkçe, Arapça Okunuşu ve Anlamı: Nas Felak Duası Faziletleri ve Faydaları (Tefsir ve Diyanet Meali Dinle)

Nas Suresi Arapça okunuşu, Diyanet meali, fazileti, konusu, tefsiri haberimizde. Nas Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 114. ve son suresidir. Sure, altı ayetten oluşur. Surenin adı, "insanlar" anlamına gelen "nas" kelimesinden gelir. Sure, insanların gizli düşmanlarından Allah'a sığınmayı emreder. Sure, cinlerden ve insanlardan gelen kötülüklerden korunmak için okunur. Nas Suresi'nin Türkçe meali haberimizin detaylarında yer almakta. Nas Suresi'nin Arapça okunuşu ile hızlı ve düzgün, yanlışsız bir şekilde okunmakta. Öte yandan Nas Suresi'nin faziletleri ise saymakla bitmiyor. Haberimizde Nas Suresi'nin Arapça ve Türkçe okunuşunu, Diyanet mealini, tefsirini ve faziletini bulabilirsiniz. İşte, bütün bilgiler.

Kur'an-ı Kerim'in son suresidir ve insanların gizli düşmanlarından Allah'a sığınmayı emreder. Sure, cinlerden ve insanlardan gelen kötülüklerden korunmak için okunur ve çok faziletlidir.
Nas Suresi
, Medine döneminde inmiştir, 6 ayettir. Nas, insanlar demektir. Resûlullah, Nâs ve
nin en güzel sığınma duaları olduğunu açıklamış ve çok okunmasını tavsiye etmiştir.
Haberimizde Nas suresinin Arapça ve Türkçe okunuşunu, Diyanet mealini, tefsirini, faziletini, anlamı ve konusunu bulabilirsiniz.

Nas Suresi dinle

Nas Suresi Arapça okunuşu

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ

مَلِكِ النَّاسِۙ

اِلٰهِ النَّاسِۙ

مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ

اَلَّذ۪ي يُوَسْوِسُ ف۪ي صُدُورِ النَّاسِۙ

مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ

Nas Suresi Türkçe okunuşu

  • Kul e'ûzü birabbinnâs
  • Melikinnâs
  • İlâhinnâs
  • Min şerrilvesvâsilhannâs
  • Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi
  • Minelcinneti vennâs

Nas Suresi Diyanet meali

﴾1-6﴿
De ki: "Cinlerden olsun insanlardan olsun, insanların kalplerine vesvese sokan sinsi şeytanın şerrinden insanların rabbine, insanların mâlik ve hâkimine, insanların mâbuduna sığınırım!"

Nas Suresi

Medine döneminde inmiştir. 6 âyettir. Nâs, insanlar demektir. Nas Suresi cinlerden ve insanlardan gelen kötülüklerden korunmak için okunur.

Nas Suresi nüzulü

Mushaftaki sıralamada yüz ondördüncü ve son, iniş sırasına göre yirmi birinci sûredir.
nden sonra,
nden önce Mekke’de inmiştir. Felak sûresinin Medine’de indiğini söyleyenler Nâs sûresi için de aynı şeyi söylemişlerdir (bk. Şevkânî, V, 620; İbn Âşûr, XXX,631).

Nas Suresinin konusu

Sûrede sinsice kötülüğe sürükleyen cinlerin ve insanların şerrinden Allah’a sığınılması öğütlenmektedir.

Nas Suresinin fazileti

Hz. Peygamber sahâbeden Ukbe b. Âmir’e şöyle buyurmuştur: "Görmedin mi? Bu gece benzeri asla görülmemiş âyetler indirildi: Kul eûzü bi-rabbi’l-felak ve Kul eûzü bi-rabbi’n-nâs” (Müslim, “Müsâfirîn”, 264). Resûlullah, Felak ve Nâs sûrelerinin en güzel sığınma duaları olduğunu açıklamış ve çok okunmasını tavsiye etmiştir (Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 25. Bu iki sûrenin faziletiyle ilgili diğer rivayetler için bk. İbnKesîr, VIII, 550-553).

Nas Suresi'nin faziletleri şöyledir:
  1. Nas Suresi, insanların gizli düşmanlarından Allah'a sığınmayı emreder.
  2. Sure, cinlerden ve insanlardan gelen kötülüklerden korunmak için okunur.
  3. Nas Suresi, sabah ve akşam okunması tavsiye edilen surelerdendir.
  4. Nas Suresi, sıkıntı ve üzüntüden kurtulmak için okunabilir.
  5. Nas Suresi, şeytanın vesveselerinden korunmak için okunabilir.
  6. Nas Suresi, hastalıkların şifası için okunabilir.
  7. Nas Suresi, kötü rüyalardan korunmak için okunabilir.
  8. Nas Suresi, ev ve iş yerlerinin korunması için okunabilir.
  9. Nas Suresi, yolculuklarda okunabilir.

Nas Suresi tefsiri

Allah Teâlâ insanları yaratıp maddî ve mânevî nimetleriyle hem bedenen hem de ruhen beslediği, yetiştirdiği, eğittiği için kendi zâtını rab ismiyle anmıştır. Râgıb el-İsfahânî, “mâlik ve hâkim” diye çevirdiğimiz 2. âyetteki melik kelimesini özetle şöyle açıklar: Melik, emîr ve yasaklarla insan topluluğunu yöneten kişidir. Bu kelime özellikle akıllı varlıkları yöneten için kullanılır; meselâ “insanların meliki” denir, “eşyanın meliki” denmez (Müfredâtü’l-Kur’ân, “mlk” md.). Yönetilen bütün insanlar olunca kanunlarıyla, buyruk ve yasaklarıyla onların yöneticisi, mâlik ve hâkimi de Allah’tan başkası değildir. “Mâbud” diye çevirdiğimiz ilâhtan maksat da sadece kendisi ibadete lâyık olan Allah’tır (ilâh hakkında bilgi için bk. Bakara 2/163). Allah Teâlâ bütün mahlûkatın rabbi olduğu halde burada üç âyette de, “insanlar”ın tekrarlanarak vurgulanması, onların mahlûkatın en üstünü ve en şereflisi olduğuna işarettir. Ayrıca dünyada insanları yöneten hükümdarlar, krallar ve bunları tanrı sayıp tapan kavimler geçmişte görülmüştür, bugün de farklı boyut ve tezahürlerde görülebilmektedir. Bu sebeple sûrede insanların rablerinin de, hükümdarlarının da, ilâhlarının da sadece Allah olduğuna ve yalnızca O’na sığınmak, O’na tapmak, O’nun hükümranlığını tanımak gerektiğine dikkat çekilmiştir.

“Şeytan” diye çevirdiğimiz vesvâs kelimesi, vesveseden türemiş, aşırılık ifade eden bir sıfat olup “çokça vesvese veren” demektir.

Vesvese “şüphe, tereddüt, kuruntu, gizli söz, kişinin içinden geçen düşünce” demektir; terim olarak, “zihinde irade dışı beliren ve kişiyi kötü ya da faydasız bir düşünce ve davranışa sürükleyen kaynağı belirsiz fikir, şüphe ve kuruntu” anlamına gelir. Bir kimseye böyle bir düşünceyi telkin etmeye de “vesvese vermek” denir. Vesvese genel olarak insanı kötü, din ve ahlâk dışı davranışlara yönelten bir iç itilme olarak hissedilir. Bu anlamdaki vesvesenin kaynağı şeytandır. Nitekim birçok âyette şeytanın insana vesvese verdiği ifade edilmiştir (meselâ bk. A‘râf 7/20; Tâhâ 20/120). Kötülük sembolü olan şeytan, gerçek bir varlığa sahip olmakla birlikte onun insan üzerindeki etkisini psikolojik yolla gerçekleştirdiği düşünülmektedir (geniş bilgi için bk. Hayati Hökelekli, “Vesvese”, İFAV Ans., IV, 458). Vesvesenin bir diğer kaynağı ise kişinin nefsidir; Kaf sûresinin 16. âyeti de bunu ifade etmektedir.

Vesvâs kelimesi hem insanlara vesvese veren görünmez şeytanı hem de insanları yoldan çıkarmak ve onlara kötülük yaptırmak için gizlice tuzak kuran insan şeytanlarını, şeytan karakterli insanları ifade eder. “Sinsi” diye tercüme ettiğimiz hannâs kelimesi ise “gizli hareket eden ve geride kalmayı âdet haline getiren” anlamında bir sıfattır.

Sûrede cin ve insan şerrinden Allah’a sığınmayı isteyen buyruk, bizce belirsiz bir kaynaktan veya içimizden gelen arzu, duygu ve düşünceler karşısında uyanık olmayı, bunları akıl, vicdan ve dinî değerler süzgecinden geçirmeyi de içermektedir.

Son âyet-i kerîmeden de anlaşıldığı üzere insanları aldatmaya ve doğru yoldan saptırmaya çalışan iki tür şeytan vardır: Birincisi cin şeytanlarıdır ki bunlar insanların içine vesvese düşürerek onları yanlış yola sürüklemek isterler. Her insanın, kendisini kötülüklere sürüklemeye, kötü işleri onun gözünde güzel göstermeye çalışan bir şeytanı vardır. Nitekim Hz. Peygamber, her insanın kendine ait bir cini (şeytanı) bulunduğunu bildirmiştir (Dârimî, “Rikak”, 25; Müsned, I, 385). Başka bir hadiste de “Şeytan âdemoğlunun kan damarlarında dolaşır” buyurulur (bk. Buhârî, “Ahkâm”, 21). İnsanları doğru yoldan saptıran diğer şeytan ise insan şeytanlarıdır. Bunlar, gerçeklik ve değer ölçülerini kaybetmiş, kendilerini nefsânî haz ve arzuların akıntısına kaptırmış, bu mânada şeytanın esiri olmuş insanlardır. Bunlar insana çoğu zaman sureti haktan görünerek yaklaşır ve insanı sonu hüsranla biten davranışlara yöneltirler.

“Ey rabbimiz! Bize bu dünyada da nimet, güzellik ve iyilik ver, öteki dünyada da nimet, güzellik ve iyilik ver” (Bakara 2/201).

“Orada onların duaları, ‘Sen bütün noksan sıfatlardan uzaksın Allah’ım!’, karşılıklı iyi dilekleri de ‘selâm’ şeklinde olacaktır. Duaları ise ‘Âlemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun’ diyerek son bulur” (Yûnus 10/10).

Yüce kelâmının tefsiri için ortaya konan bu mütevazi çalışmanın tamamlanmasına muvaffak kıldığından dolayı Cenab-ı Allah’a hamdediyor, kusurlarımızı bağışlaması için engin rahmetine sığınıyor, bu eseri yararlı ve feyizli kılmasını niyaz ediyoruz.

#Nas Suresi
#Diyanet
#Nas Suresi oku
#Nas Suresi anlamı
#Nas Suresi türkçe okunuşu