"Lâ ilâhe illallâhül melikul hakkul mubin" ifadesi, Kur'ân-ı Kerim'de birçok yerde geçmektedir. Bu ifadelerden bazıları şunlardır:
Bakara Suresi 255. Ayet: "Allah'tan başka ilâh yoktur. O, hayydır, kayyumdur. Onu ne uyuklama tutar ne de uyku. Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O'nun izni olmadan kim O'nun katında şefaat edebilir? O, her şeyi ilmiyle kuşatmıştır."
Araf Suresi 180. Ayet: "De ki: 'Rabbim ancak Allah'tır. O, her şeyi yarattı ve O'nun her şey üzerinde bir nizamı vardır.'"
Mü'min Suresi 62. Ayet: "De ki: 'Allah, birdir. Allah Samed'dir. O doğurmadı ve doğurulmadı. O'na denk hiçbir şey yoktur.'"
Türçe okunuşu: "Lâ ilâhe illallâhül melikül hakkul mübîn Muhammedün rasûlüllâhi sâdikul va’dil emîn."
“Ey Muhammed, senin ümmetinden kim her gün yüz defa لَااِلٰهَ اِلاَّالله اَلْمَلِكُ الْحَقُّ الْمُبِينُ Lâ ilâhe illallâhül melikül hakkul mübîn derse, bu onun için fakirlikten kurtulmaya vesile olur, kabir yalnızlığında kendisine yoldaş olur ve bununla zenginliği celb etmiş yani kendisine çekmiş ve cennetin de kapısını çalmış olur.” (Zebidi, İthaf, 5/131; Kenzü’l-ummal, no: 5058). Bu ifadeyi Allah’ı ve Resulünü övmek, dua ve niyazda bulunmak, bela ve musibetlerden korunmak niyetiyle okumak güzel olur.
لَااِلٰهَ اِلاَّالله اَلْمَلِكُ الْحَقُّ الْمُبِينُ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ صَادِقُ الْوَعْدِ اْلاَمِين
"Lâ ilâhe illallâhül melikül hakkul mübîn Muhammedün rasûlüllâhi sâdikul va’dil emîn."
"Mülk sahibi Melik, hak ve varlığı birliği apaçık Mübin olan Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Vadinde sadık ve emin olan Muhammed (asm) Allah’ın Rasulüdür."
ilk cümlesi olan لَااِلٰهَ اِلاَّالله اَلْمَلِكُ الْحَقُّ الْمُبِينُ ifadesiyle ilgili olarak, Hz. Peygamber Efendimiz (asm)'e, Hz. Cebrail’in şöyle dediği rivayet edilir:
“Ey Muhammed, senin ümmetinden kim her gün yüz defa لَااِلٰهَ اِلاَّالله اَلْمَلِكُ الْحَقُّ الْمُبِينُ Lâ ilâhe illallâhül melikül hakkul mübîn derse, bu onun için fakirlikten kurtulmaya vesile olur, kabir yalnızlığında kendisine yoldaş olur ve bununla zenginliği celb etmiş yani kendisine çekmiş ve cennetin de kapısını çalmış olur.” (Zebidi, İthaf, 5/131; Kenzü’l-ummal, no: 5058)
Bununla beraber, bu ifadeyi Allah’ı ve Resulünü övmek, dua ve niyazda bulunmak, bela ve musibetlerden korunmak niyetiyle okumak güzel olur.
Nitekim Muhyiddin ibnü’l-Arabi gibi zatlar, bela ve musibetlerin defedilmesi yine bela ve musibetlerden kurtulmak için bu duayı okumuşlardır. (Mecmuatü'l-Ahzab ve Evrad, Beyrut, s. 337-338; Kıladetü’l-Cevahir, Beyrut, 1971, s. 250)