İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından Christie's Müzayede Evi'nden 935 bin 250 sterline satın alınan Fatih Sultan Mehmet portresi hakkında basında yer alan bazı bilgiler tartışmalara yol açtı.
Konuya ilişkin İBB tarafından medyaya sunulan bültende yer alan, portrenin National Gallery'nin daimi sergilenen sanat eserleri arasında yer aldığı, İstanbul'a döndüğü ve Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenerek öldürüldüğüne yönelik bilgiler birçok kesim tarafından eleştirildi.
Milliyet gazetesi yazarı Samed Karagöz, yaptığı değerlendirmede, tablonun geçmişini ve hakkında bilinen yanlışları dile getirdi.
Türkiye'de sanat tarihçileri arasında, söz konusu tabloyla ilgili ilk makalenin 1973'ün ocak ayında "Belleten" dergisinde Semavi Eyice tarafından kaleme aldığını söyleyen Karagöz, Cem Sultan portreleri hakkındaki çalışmada, Eyice'nin tabloya dair bilgi aktardığını kaydetti.
Karagöz, Bellini Atölyesi'ne ya da doğrudan Bellini'ye atfedilen ve Fatih Sultan Mehmet'in yaşadığı dönemde yapıldığı bilinen 3 adet Fatih Sultan Mehmet tablosu olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
Samed Karagöz, Fatih Sultan Mehmet'in zehirlendiğine dair bilginin de zayıf bir iddia olduğunu dile getirerek, "Bülten, Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenerek öldürüldüğünü söylüyor. Hatalardan biri de bu. Ben tarihçi değilim. Bu konuyla alakalı, yetkin değilim ama bildiğim kadarıyla sadece Aşıkpaşazade tarihinde geçen bir atıfa yapılan yorum üzerine, Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenmiş olabileceği tarihçiler arasında söylenir fakat bu çok zayıf bir iddiadır. Hatta Halil İnalcık üstadımız bunun yanlış olduğunu net bir şekilde belirtmiştir" dedi.
"Teklif verirken söylenen fiyatın üstüne, müzayede evinin koyacağı komisyon ve vergiler vardır. Bunlar ilk etapta telaffuz edilmez. Satış bittikten sonra o bilgi güncellenir. Zaten müzayede evleri şeffaf bir şekilde, web sitelerinde satış bittikten sonra hangi fiyata satıldığını duyurur ki bu, ileriki yıllarda yapılacak satışlara referans olması açısından da önemlidir. Bu tablonun şöyle bir özelliği var; bu Fatih Sultan Mehmet'in, o dönemde yapılmış, özel koleksiyonda yer alan son tablosuydu. Başka yok. Diğerleri hep kamu kurumlarında, National Gallery'de ya da Doha'da İslam Eserleri Müzesi'nde. O yüzden bu son şanstı. Ben Katar'daki İslam Eserleri Müzesi'ni ilk gezdiğimde, açıkçası koleksiyonu beni etkilemedi. Daha çok mimarisi etkiledi. Koleksiyonda beni etkileyen tek bir şey vardı, Fatih Sultan Mehmet Portresi. 'Keşke bizde olsaydı bu.' demiştim. Tablonun Türkiye'de olması, bu açıdan önemli."