Kadınların korkulu rüyası rahim ağzı kanserine karşı düzenli olarak yılda bir kez yaptırılan PAP smear testi önemli rol oynuyor. Test ile henüz başlangıç aşamasındaki kanser tespit edilebiliyor ve kanserin yüzde 80-90’ını erken dönemde yakalanabiliyor. 9 ile 26 yaş arasında 3 doz halinde yapılan HPV aşıları da kansere karşı koruyor.
Kadınların yakalandığı en ölümcül kanser türlerinden biri olan serviks yani rahim ağzı kanserine yakalanma oranının özellikle gelişmekte olan ülkelerde artışa geçtiğini bildiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Fırat Mutlu, "Serviks kanserinden korunmak için tarama testlerini yaptırmanın yanında kişinin risk faktörlerini bilerek kaçınması da önemli" dedi.
Serviks kanserinin büyük çoğunlukla cinsel yolla bulaşan HPV adlı virüsün rahim ağzındaki hücrelerde neden olduğu değişiklikler sonucunda ortaya çıktığını, HPV enfeksiyonlarının yüzde 90’ının vücudun bağışıklık sistemi ile ortadan kaldırılabilmesine rağmen yaklaşık yüzde 10’unun rahim ağzında yerleştiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Mutlu, "Uzun süren inatçı yüksek riskli HPV enfeksiyonu sonucu hücrelerde değişiklikler ortaya çıkıp kanser öncüsü değişimler yapabilir. HPV virüsünün 200 den fazla tipi olmasına rağmen bunlardan yaklaşık olarak 13 tanesi yüksek riskli ve serviks kanserine yol açabilen olarak belirlenmiştir. HPV 16 ve 18 Türkiye’de servikal kanserlerle ilişkili en sık görülen iki yüksek risk HPV tipidir" diye konuştu.
Günümüzde serviks kanserinin taranmasında HPV DNA testi kullanıldığına da dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Mutlu, "PAP smear testi rahim ağzındaki hücrelerden alınan örneklerin mikroskopta incelenerek anormallik olup olmadığını ortaya koyar. Hücrelerde şüpheli görünüm var ise patolojik olarak bu değişiklerin önemini kesinleştirmek için rahim ağzından biyopsi alınması gerekebilir. PAP testi yapılmasına rağmen bir çok nedenden dolayı mevcut hücresel değişikliklerin hepsi yakalanamayabilir. Bu nedenle rahim ağzı kanserlerinin neredeyse tamamından sorumlu olan HPV virusünün rahim ağzında mevcut olup olmadığını anlamak için serviksteki hücrelerde DNA analiz yapılabilir. Bu testin sonucunda göre ileri tetkik gerekip gerekmediği belirlenir" dedi.