Yerköy İlçesi Gültepe Mahallesinde ailesiyle birlikte yaşayan 20 yaşındaki Muhammet Emre Dinç, genetiksel rahatsızlık olan kronik osteomiyelit (Kemik iltihabi) ve ‘ağrıya duyarsızlık sendromu’ hastalığına karşı yaşam mücadelesi veriyor. 2007 yılında kronik osteomiyelit rahatsızlığı nedeniyle sağ bacağını kaybeden, 2013 yılında ise sol bacağını da kullanamaz hale gelen Muhammet Emre Dinç, acıya duyarsızlık sendromu hastalığı dolayısıyla da el parmaklarını yiyerek vücudunun çeşitli uzuvlarında kalıcı hasarlara neden oluyor.
Rahatsızlığı nedeniyle bu güne kadar 50’nin üzerinde ameliyat olan Muhammet Emre Dinç’in hastalığının tedavisi de bulunamıyor. Günden güne el ve ayaklarını kullanamaz hale gelen Muhammet Emre Dinç’in vücudunun çeşitli yerlerinde ise yaralar oluşuyor.
İlçede rehabilitasyon merkezinde eğitim alan Muhammet Emre Dinç’in en büyük destekçisi ise 44 yaşındaki annesi Dudu Dinç. Eşi mevsimlik biçerdöver şoförü olduğu için yılın birçok döneminde çocuklarıyla ilgilenen ve kendini çocuklarına adayan fedakar anne, Muhammet Emre Dinç’in günde 4-5 kez pansumanını yapıyor, ders çalıştırıyor, yemek yediriyor ve çocuğunun hayattan kopmaması için dışarıda onunla birlikte zaman geçiriyor.
Eşinin babasından kalma evinde yaşayan ve binalarında asansör olmadığı için engelli çocuğunu 6 yıldır günde 2-3 sefer sırtında taşımak zorunda kalan ve artık yorulan anne Dudu Dinç, apartmanda çocuğunu rahat bir şekilde taşıyabilmek için asansör hayali kuruyor. Hiçbir maddi beklentisi olmayan anne Dudu Dinç’in tek isteği binalarına oğlu için asansör yaptırılması.
20 yaşındaki oğlu Muhammet Emre Dinç’in ağrıya karşı duyarsızlık sendromu hastalığı olduğunu anlatan anne Dudu Dinç, şu şekilde açıklamada bulundu:
Osteomiyelit (Kemik iltihabi) olduğu ve tedavisi olmadığı için çocuğunda uzuv kayıpları meydana geldiğini söyleyen anne Dudu Dinç, “Ellerinde, parmaklarında, vücudunda doğuştan hiçbir şeyi yoktu, ama yaşı ilerledikçe bu rahatsızlıklar meydana çıkmaya başladı. Parmaklarını kendi yiyerek bu hale getirdi, acı hissetmiyor artı kronik osteomiyelit (Kemik iltihabi) olan bir çocuk. Osteomiyelit olduğu için uzuv kayıpları oluyor. Sık sık tekrarlayan enfeksiyonları oluyor. Bir antibiyotiğe başladığımızda uzun süreler kullanıyoruz. Bu da antibiyotiği kullandıkça bağışıklık sistemini çökertiyor. İlaca karşı bağışıklık oluşturuyor. Tedavisi yok. Tedavisi olmayan bir rahatsızlığı var” şeklinde konuştu.
Çocuklarının hayattan kopmaması ve sosyalleşmelerini sağlamak için çabaladığını anlatan anne Dudu Dinç, “Ben ne kadar sosyalsem çocuklarım da o kadar sosyal. Kendimi bunlara adadım, günüm çocuklarımla geçiyor. Artık yaşım ilerledi, kaldırıp indirmek benim için de zor oluyor. Oğlumu günde 2-3 sefer apartmandan indirip çıkarmak zorunda kalıyorum. Ben çocuklarımı evde bırakıp bir çöp atmaya dahi inemiyorum. Hastalıklarından dolayı nereye gidersek beraberiz. Çocuklarım bana çok bağlı, beni de zaten ayakta tutan çocuklarımın sevgileri. Artık yaşım ilerlediği için indirip çıkarma zor oluyor, evimiz 3 katlı merdivenlerimiz çok dik artık çıkartamıyorum, zorlanıyorum evime asansör istiyorum. Benim tek istediğim evimize bir asansörümüzün yapılması, başka da bir şey istemiyorum” ifadelerini kullandı.
Muhammet Emre Dinç ise evlerine asansör istediğini söyleyerek, “Ben annemi, babamı çok seviyorum. Annem benim için akşama kadar yoruluyor, evimiz asansörlü değil merdivenli. Evimize asansör istiyorum” dedi.